Fermuar demokrasisi

Özel Yetkili Mahkemeler döneminden toplum olarak çok çektik. Hakkımdaki sahte bir ihbarla ev ve cep telefonlarım dinlendi, izlendim. Sonra bir başkasına ait bilgisayardaki dokümanda yalnızca adım geçiyor diye gözaltına alındım. Suçlama soyuttu; polisin elinde yalnızca bir kağıt parçası gördüm ve üzerinde “Silahlı Terör Örgütü’ne Üye Olmak” yazıyordu.

Altında da cemaatin savcısı Zekeriye Öz’ün imzası vardı. Evimizin aranmadık yeri kalmadı. Oturma, yatak odası, çocuğun çalışma odası hatta okul kitapları, ödev kağıtları arasında “delil” aradılar. Ne poliste, ne savcılıkta, ne de mahkemede hakkımızdaki suçlamalara dair tek bir evrak, delil gösterilmedi. Neyle suçlandığımızı bilmeden tutuklandık. Tutukluyken her ay itiraz ettik. ‘Suçun vasfı, delilerin toplanmamış olması ve kaçma şüphesiyle” tutukluluğa yaptığımız itiraz reddedildi.


Eyvah eyvah!

Toplam 8 ay yani 240 gün hakkımızdaki suçlamanın ne olduğunu öğrenemedik. Sonunda bir iddianame çıktı. Delil denilen zırvalıkları gördük ama bu kez üç ay sonraya duruşma günü verdiler. Mahkeme üstüne mahkeme derken derdimizi anlatmak mümkün olmadı. Niye tutuklandığımı bilemediğim gibi 375 gün sonra neden serbest bıraktılar onu da bilmiyorum.

Herhalde birileri “yeter bu kadar” dedi, tahliye ettiler. Şimdi hükümetin Türk Ceza Yasası ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile ilgili değişikleri görünce “Eyvah şimdi başka birileri aynı işkenceyi yaşayacak” endişesi kapladı beni. 2004 yılında var olan “makul şüpheli” bir kişinin, eşyası, konutu, işyerinin aranması “delil” şartına bağlanmıştı. Yeni tasarı ile bu yeniden “makul” şüpheye çevrildi.

Aç-kapa yasaları

Eskiden polis istediğinin üstüne arardı. Bu değiştirildi. Ama şimdi yine eskiye dönülüyor. Daha 8 ay önce telefon dinleme kararı çıkartmak zorlaştırılmıştı. Cemaatçi yargının önüne geleni dinlediği düzen değiştirilmişti. Şimdi bu konuda da geriye gidiliyor. Yine 8 ay önce avukatlara delilleri inceleme hakkı getirilmişti. Şimdi bu hak geri alınıyor.

Artık iddianame çıkana kadar ne avukat ne sanık delilleri göremeyecek. Telefon dinlemenin kapsamının genişletilmesi işin çabası. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti sözcüsü Beşir Atalay bir yandan “Bu bir geri adım değil” diyor diğer yandan “2004’te yine kendimizin yaptığı düzenlemeye geri dönülüyor” diyor. Paket üstüne paket açarak “İleri demokrasi” hedefliyorlardı şimdi aç kapa yasaları ile “ileri fermuar demokrasisi” olduk anlaşılan.