'Savcılar Demokrasisi'nin sonu

Zekeriya Öz, 2012 yılı Nisan ayında Ergenekon soruşturmasının başından alındığında bazı gazeteler “Demokrasi kahramanı”diye manşet atmıştı. Oysa Kenan Evren’den ne kadar demokrat olursa bir savcıdan da o kadar “Demokrasi kahramanı” çıkar. Savcıların kahramanlaştırıldığı ülkeler demokrasisi eksik ülkelerdir. Hele hele bir savcıyı “Demokrasi kahramanı” ilan etmek bunu yapanların demokratlık sicilinde kara bir leke olarak kalacaktır.

Savaş zaiyatları

Zekeriya Öz’ün başını çektiği “Özel Yetkili Savcılar” İstanbul Adliyesi’nden tasfiye edildi. Tamamına yakını da hükümet ile cemaat arasında yaşanan çatışmada “savaş zaiyatı”oldular. Dün Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun aldığı kararla yapılan atamalar Türkiye’de bir devrin kapandığını gösteriyor. Artık herkes savcılarla demokrasi olmayacağını anladı. Adaletsizliğin ve hukuksuzluğun gün gelip onu araç olarak kullananları da vuracağı anlaşıldı. Adaletin demokrasinin temeli olduğu görüldü. Önce ‘Savcılar Demokrasisi’nde başı çeken isim Zekeriya Öz gitti. Sonra Özel Yetkili savcılar Ercan Şafak, Fikret Seçen gitti. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u tutuklamaya sevk eden, OdaTV ve Zirve Yayınevi davalarını soruşturan Savcı Cihan Kansız gitti. Dink cinayetini üç yıldır sonuçlandırmayan Savcı Muammer Akkaş gitti. Balyoz Davası’nın soruşturmasını yürüten Savcı Ali Haydar gitti. Balyoz Davası’nın duruşma savcısı Savaş Kırbaş gitti. KCK soruşturmalarını yürüten Savcı Adnan Çimen gitti.

Hükümete dokunan yandı

Ama bu isimler yıllardır imza attıkları hukuksuzluklar nedeniyle değil, hükümete dokundukları için gitti. Yani “Hükümete dokunan yandı.” Aslında savcılar gitmedi, “kahraman savcı” yaratılma dönemi bitti. Yani “Savcılar demokrasisinin” sonu. Umarım bu kararlar hukukun ve adaletin geldiği günleri getirir.