Androjenik Alopeside saç dökülmesi tedavisi

Saç dökülmesi olan hastalarda sağlıklı olan hastalar ile karşılaştırıldığında saçlı derideki farklılıklar nelerdir?

Saçsız ve sağlıksız saç derisi;

• Deri kalındır.
• Epidermis denen derinin en üst tabakasının altındaki dermiş tabakası incedir.
• Damar ağları daha derin yerleşimlidir. Dolayısıyla saçlı derinin beslenmesi bozulmuştur.
• Ecrin ter bezlerinin ve kanallarının sayısı azalmış, yapısı bozulmuştur.

Sağlıklı ve saçlı deri;

• Deri incedir.
• Dermis kalındır.
• Kıl köklerinin etrafındaki ecrin ter bezleri ve ter kanalları iyi gelişmiş olup, kanallar derin in üst tabakasını delerek dışarıya ulaşır.
• Kıl köklerinin damarlanması ve beslenmesi güzel olup, damar ağları bu bölgede yoğunlaşmıştır.
• Dermisteki sebase bezler gelişmiştir.
• Arrector pili kasları aktiftir. (Kan pompalayan minik kaslar)

Saç dökülmelerinde ilk olarak neler yapıyoruz?

Öncelikle bize başvuran hastanın özgeçmiş ve aile hikayesini sorguluyoruz. Genetik veya hormonal problemler olup olmadığını öğreniyoruz. Ardından vücudunda herhangi bir eksiklik olup olmadığını öğrenmek için kan testi istiyoruz. Elbette stres gibi etkenler olup olmadığını da öğreniyoruz.

Tüm bunların ardından tedavi seçeneklerini sunuyoruz. Eğer erkek tipi dökülme varsa mezoterapi, prp gibi yöntemler yapılabileceği gibi, tek seanslık tedavi isteyen hastalarımızda mikrootogreft ve nanoyağ enjeksiyonunu öneriyoruz.

Kulak arkasındaki saçlı deriden alınan 2x2,5 mm. lik 6 adet punch biopsi alınır. Burası vücutta en iyi kanlanan bölgedir. Ardından bu dokular özel bir sistem ile mekanik olarak parçalanır. 1-2 dakika 80 rpm ile dönerek parçalanır. Ve filtrasyon gerçekleşir. Ardından 30 G -4mm.lik enjektör ile kıl köklerine her noktaya 0,1 ml olmak üzere enjeksiyon yapılır.

Mikrootogreft içinde 2x2 mm. lik dokuda 1,2 ml solüsyon içindeki stromal vasküler fraksiyon içerisinde;

• %85 progenitor (öncü) hücreler (kök hücre)
• %5 CD44
• %2,6 CD200
• %34 CD34
• %45 CD146 bulunmaktadır.

Mikrootogreft enjeksiyonunu takiben: doku onarımı ve yeni damar oluşumu gerçekleşir.

Mezenkimal kök hücreler neler yapar?

• İnflamasyonu (iltihabı) azaltır.
• Hücre ölümüne karşı savaşır.
• Kas, kemik, yağ, kıkırdak gibi dokulara farklılaşır.
• Kendini çoğaltır. (Self replikasyon)

İnsan vücudunda 200 tip hücresel kaynak mevcuttur. Hücreler dönüşüm potansiyellerine göre

1. Totipotent: Extramezenkimal hücrelere dönülşür. Fetusu (anne karnındaki bebek) oluşturur veya pluripotent hücreleri oluşturur.
2. Pluripotent: Unipotent hücreleri oluşturur. (Dolaşım sistemi, sinir sistemi, immun sistem gibi… özelleşmiş hücreler)
3. Multipotent: Birçok hücre tipine farklılaşır.
4. Unipotent:

olmak üzere 4 tiptir.

Fetal yaralanmalar, hiç iz bırakmadan iyileşirken, ilerleyen yaşla beraber bu iyileşme bozulur. Bu değişiklik, kök hücrelerin fonksiyonlarındaki değişikliğe bağlıdır.

Derideki kök hücreler, doku iyileştirilmesini sağlarlar. Mikrootogreft (Regeneria activa) kitinde 50 mikronluk filtreler mevcuttur. Bu sebeple 50 mikronun altındaki perisitler, Cssler, mastositkler ve lenfositler solüsyonun içinde kalırlar. 50 mikrondan büyük olan keratin ve fibriller solüsyona karışmaz.

Stromal vasklüler fraksiyon (SVF) denen yenileyici hücreleri içeren doku kranial dermiste (kafa derisi) vücudun diğer bölgelerinden daha fazladır. Aynı miktardaki dermis SVF/ yağ dokusu SVF oranı= 50/1 kadardır. Yani dermis (deri) kullanıldığında çok az doku yeterli olur.

Kulak ve boyun bölgesinde de aynı embriyolojik orjin çok daha fazladır. Ancak uygulamada pratik değildir. Ayrıca kol ve bacaklar da SVF için uygun bölgelerdir.

Mikrootogrftte hasta seçimi nasıl olmalıdır?

Non skatrisyel alopesilerde (saç dökülmelerinde) kullanılır.

Kıl foliküllerinin geri dönüşümsüz olarak öldüğü durumlarda süreci geri çevirmez.

Sikatrisyel durumlar olan:

• Genetik
• Enfeksiyon
• Kanser
• Toksinler
• Dermatozlar
• İmmunolojik durumlarda mikrootogreft uygulanmaz.

Sikatrisyel olmayan durumlar olan:

• Androjenik
• Telojen effluvium (genelde strese bağlı)
• Areata
• Beslenme yetersizliği
• Hormonal patolojiler
• Sfiliz , durumlarında mikrootogreft uygulanır.

Androjenik saç dökülmesinin erkeklerde 3. kadınlarda 2. evresine kadar bu yöntem etkilidir ve sonuç verir.

İdeal olarak saç dökülmesinden dolayı kafa derisinde çok fazla açılma olmadan tedavi yapılmalıdır.

Mikrootogreft ile izole edilen hücreler androjenik alopesiyi düzeltir. FDA ve CE belgeleri mevcuttur.

Progenitor hücreler yaşla beraber azalır ve bu hücreleri toplamak ve ayırmak kolay değildir. Progenitor hücreler (öncü hücreler) aktive edilmeye ihtiyaç duyar. Oysa ki kök hücreler kendi kendine çoğalır ve birçok hücreye farklılaşabilir.

Regeneria mikrogreftleri SVF (CD90+, CD105+, CD73+), ekstrasellüler matriks (hücreler arası doku) ve büyüme faktörleri içerir.

Dermisteki hücrelerin %70’i fibroblast, %30’u SVF (stromal vasküler fraksiyondıur) Ve SVF aynı miktardaki dokularda dermiste, subdermisten daha yüksektir.

Mikro otogreft ile saç köklerinde yenilenme ve onarım gerçekleşir.

Kısaca toparlayacak olursak; kulak arkasındaki saçlı deriden alınan oto greftlerin özel bir sistem ile mekanik olarak mikro parçacıklar haline getirilerek saçlı deriye enjeksiyonuyla saçlı deride ve saç köklerinde kök hücreler ve SVF sayesinde önemli oranda iyileşme ve onarım gerçekleşir Yeni damar ağları oluştuğu için kafa derisi çok daha iyi beslenir. Saç kökleri güçlenir, kalınlaşır ve dökülme durur. 3 ay sonra sonuç ortaya çıksa da 6. Ayda maksimum etki görülür.

Buna ek olarak uygun hastalarda vücudun farklı bölgelerinden alınan yağ dokusunun nanoyağ haline getirilmesi ile beraber yapılan regeneria activa işlemi çok daha iyi sonuçlar sağlar. Bir plastik cerrah için işlemin birlikte uygulanması bilinenin aksine oldukça pratiktir.

Bu işlemlerin ardından sonucu iyileştirmek için çeşitli mezoterapiler işleme kombine edilebilir. Bu işlemlerin her biri steril şartlarda, tek kullanımlık kitler aracılığıyla klinik ortamında yapılabilir. Ameliyathane şartları gerekmemektedir. Şimdiye kadar uygulanan saç tedavileri arasında en etkili yöntemlerdir.

Gür, sağlıklı, ışıltılı saçlar dileğiyle…

Sevgiyle kalın!