Giriş
Peki bilin bakalım bunun nedeni ne?
Evet, selfie, snapchat, instagram, musically, tic toc dediğinizi duyar gibiyim.
Özellikle Amerika’da yapılan araştırmalar daha fazla sayıda gencin sosyal medya ortamında kendisini daha güzel görmek istediği için estetik plastik cerrahların kapısını çaldığını söylüyor.
Eh bizde de durum pek farklı değil aslına bakarsanız.
Şu meşhur Snapchat’teki uygulamalarla kendinizi yavru kedi kulaklarıyla şirinleştirirken filtrelerle de 20’li yaşlarınıza dönebiliyorsunuz. İtiraf edelim bu hepimizi etkiliyor değil mi?
Özellikle liseli gençlerin fotoğraflarında kendi kusurlarına fazlaca takıntılı olması nedeniyle gençler plastik cerrahiye başvuruyormuş. Bunu ben değil araştırmalar söylüyor.
Aslına bakarsanız bu iddialar yanlış da sayılmaz. İnsanın ilk gençlik yılları belki de kendisine en acımasız olduğu ve toplumu en önemsediği yıllar.
Yine aynı araştırma lise gençlerinin çektikleri fotoğraflarda çoğunlukla filtre kullanıp paylaştığını söylüyor. Gerekçemiz yine aynı.
Malum, artık sadece yüzünüzü değil vücudunuzu da daha kusursuz gösteren uygulamalar var. Akıllı telefonlardaki bu uygulamalar ile herkes daha dolgun dudaklara ve ince bele sahip olabiliyor.
Amerikan Plastik Cerrahi Derneği, 2017 yılında 13 ila 19 yaşlarında 229.000 kozmetik prosedür gerçekleştirildiğini açıkladı. Yani kozmetik cerrahi prosedürlerinin yaklaşık yüzde dördü gençlere uygulanıyor.
Türkiye’de ise benim özelimde artışın enjekte uygulamalar için geçerli olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu da dolgu ve botoks anlamına geliyor. Özellikle dudak dolgusu gençler arasında çok revaçta. Ardından burun estetiği ameliyatları geliyor.
Genç erkek hastalarımda ise meme küçültme ameliyatı olan jinekomasti ilk sırayı alıyor.
Ancak Hipokrat yemini etmiş bir cerrah olarak ben, kişinin uygun bir aday olduğundan emin olmak için, bir gencin ameliyattaki amacını iyi araştırıyorum. Sadece sosyal medyada daha iyi görünmek için gelen talepleri gerekli görmezsem maalesef olumlu yanıtlamıyorum. Bunu da hastama işlemin artı ve eksilerini anlatarak ifade ediyorum.
Eskiden yani sosyal medyadan önce hastalarım bana en sevdikleri ünlülerin gazete kupürlerini getirirlerdi. Şimdi ise hastalar kendi yüzlerinin düzenlenmiş ve filtrelenmiş versiyonlarını getiriyor.
Unutmayın benzersiz olmak her zaman iyidir. Herkesin aynı göründüğü bir dünyada yaşamak kimi mutlu eder ki?
