Giriş
NATO liderlerinin Madrid’deki zirvesinin ardından değişik değerlendirmeler yapılıyor. Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliklerine son dakikaya kadar evet dememesi bir gerilim yarattı. Türkiye ne yapacak sorusunun cevabı merakla bekleniyordu. Sonunda Türkiye evet dedi, Batı ile Ankara arasındaki belirsizlik ortadan kalktı.
Türkiye, Rusya’nın “Üye alırsanız, çok kötü olur” dediği iki ülkenin girişine engel olmadığını ilan etti. Böylece Türkiye kafalardaki soru işaretlerine net bir cevap verdi. “Ben aramızda sorunlar da olsa Batı ittifakının bir parçasıyım” dedi. Rusya ile önemli bir konuda ters düşmüş oldu. Son adım, bir süredir fazla seslerini yükselten Avrasyacılar açısından ise bir başarısızlık olarak kaydedilebilir.
Erkek siyasetçilerin egemenliği
Zirvedeki ilginç ve çarpıcı değerlendirmelerden birisi Boris Johnson’dan geldi. Johnson’a göre Putin kadın olsaydı böyle bir saldırganlığa kalkışmazdı. Putin, önce kadın olmak ister miydi… Bu konuda hiç duraksamadan cevap verebiliriz. Hayır, o hakiki bir iktidar erkeği. İşgalci, infazcı, tecavüzcü bir askeri harekat yürütüyor.
Acımasız ve zalimce. Zaten diktatörlük demek, erkek egemenliği demek. Dünyanın dört bir yanındaki diktatörlüklere bakın, tamamına yakını erkeklerin yönetiminde. 2020 yılbaşı itibarıyla dünyadaki 195 ülkenin yalnızca 21’inde kadın devlet ya da hükümet başkanı var. Bu ezici tablo ister istemez diktatörlük, şiddet, savaş gibi kavramları erkek egemenliğinin ürünü olarak simgeleştiriyor.
Zaten bu 21 ülkenin 11’i Avrupa ülkesi. Avrupa dışındaki kadın başkan sayısına bakarsak 4’ü Asya’da, geri kalan 6’sı da Afrika, Avustralya kıtasında… İngiltere’yi AB’den çıkartan, AB ve demokrasi konusunda duyarlı olmamakla suçlanan İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın Almanya’nın ZDF TV kanalına yaptığı ilginç çıkış, tartışmaya yeni boyutlar kattı.
Johnson, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali konusunda hiçbir ikna edici gerekçe sunmayan Putin’i şöyle tanımlıyor: “Ukrayna’nın işgali, delice, maço bir hareket. Daha fazla kadının güç sahibi konumlara gelmesi gerek. Bu işgal, saldırgan erkekliğin mükemmel bir örneği.” Johnson sözlerini şöyle tamamladı: "Eğer Putin kadın olsaydı ki elbette değil, ama öyle olsaydı, gerçekten bu delice, maço savaşa kalkışmazdı. Eğer saldırgan erkeklik için mükemmel bir örnek isterseniz, onun Ukrayna'da yaptığına bakın."
Gerçekten erkekler, erkek egemen dünyada savaşların, işkencelerin sorumlusu bir cinsiyet olarak görülüyorlar. Birçok kötülüğe öncülük ediyorlar. Dünyanın yaşanılır bir yer olmasını engelliyorlar. Johnson’un ünlü bir erkek siyasetçi olarak böyle bir tez öne sürmesi önemli. Tabii şu soru da akıllara geliyor, erkekler cinsiyetleri nedeniyle mi diktatör oluyor, yoksa iktidar oldukları için mi despotlaşıyor? Her halükarda dünyayı erkekler yönetiyor ve kötü yönetiyor.
