Giriş
Merhaba
Dilerim bundan böyle, her hafta cuma günleri, bu platformda sizinle birlikte olacağım. Ben bir Terazi burcuyum. Yükselenim Oğlak. Ay burcum da. Astroloji ile ilgili olanlar hayatımda denge oluşturmanın benim için çok da kolay olmadığı hakkında hemfikir olacaklardır. Şu an itibari ile 46 yaşındayım ve bu süreçte farkına vardım ki, bana yaşamda dengemi bulmamda en büyük destek “yazmak” olmuş. Yazının iyileştirici gücü muhteşem. Çok kuvvetli. “Ama benim yazıya hiç kabiliyetim yok” demeyin hemen. Olması gerekmiyor. Edebi metinler yazmaktan bahsetmiyorum; bizi bize anlatan metinlerden bahsediyorum ve inanın bana her birimiz yazabiliyoruz. “Yazamam” deyip de kelimeleri kalplerinden kağıda döken o kadar çok insan gördüm ki hem kendi düzenlediğim, hem de kendi katıldığım atölyelerde. Yazı, terapi süreçlerinde dahi kullanılan iyileştirme yöntemlerinden biri.
Yazarak içimizde olan biteni dışa vurmak bizi ruhsal, zihinsel ve aynı zamanda fiziksel olarak iyileştiriyor. Biliyorsunuz; birçok fiziksel rahatsızlığın sebebi –hatta belki de hepsinin- ruhsal ve zihinsel. Belki bir başka yazıda bundan da bahsederiz.
İster misiniz bu ilk buluşmamızda bir yazı egzersizi yapalım birlikte. “Evet isterim” diyenler lütfen şimdi kaleminizi ve kağıdınızı elinize alınız. Özellikle “kalem – kağıt” dedim, çünkü eski usul yazmak bu gibi çalışmalarda bilgisayardan ya da akıllı telefonlardan çok daha etkili oluyor. Çok daha organik :) Her şeyin organiğinin peşinden koşuyorken yazının neden organiği ile hemhal olmayalım öyle değil mi?
Evet…
Hazırsanız, başlıyoruz.
Öncelikle sakince yazabileceğiniz bir yere geçin.
Arzu ederseniz güzel bir tütsü yakın, bir de size keyif veren bir müzik; müzik sözsüz olursa bence daha iyi ama sizin tercihiniz elbette. Bir de sayacını kurabileceğiniz bir telefon ya da kum saati... Benim 3 dakikalık bir kum saatim var, bu çalışmada hep yanımda olur kendisi :)
Kağıdınızın üzerine “FARK ETTİM Kİ...” yazın lütfen.
Ve sonra, 6 dakika boyunca elinizi kaldırmadan içinizden ne geliyorsa izin verin aksın kağıda. Eliniz hiç durmasın. Baktınız ki yazacak bir şey bulamıyorsunuz, o zaman “Yazacak bir şey bulamıyorum” yazarak devam edin. Yeter ki kalem durmasın, zihin devreye girmesin, akış devam etsin.
6 dakika yazıları seneler önce sevgili Yeşim Cimcoz sayesinde benim hayatıma girdi. İyi ki girdi. Hem hayattaki farkındalığımın artmasına, hem içimde birikenlerin bir şekilde beni zehirlemeden dışarı çıkmasına imkan sağladı. Son yazdığım roman TRAMOLA’da ne zaman tıkansam, 6 dakika yazılarına başvurdum. Tıkandığınız yerleri açmak için birebir bir çalışmadır. Benden söylemesi.
Bu çalışma hoşunuza giderse ve her gün kendinize bir 6 dakika hediye etmek isterseniz, size altı tane daha kelime bırakıyorum buraya :)
- Beklemek
- Evdeyiz
- Sokaklar
- Zaten
- Parklarda
- Ellerim
Yazdıklarınızı bana mail olarak gönderseniz ne çok sevinirim... Adresim; info@ozlemcetinkaya.com
