Evet... Ama

Başkan Trump’ın sözlerinden memnuniyet duymakla beraber, kafamıza takılan bazı noktalar var.
Varsın olsun. Bayram değil, seyran değil eniştem beni niçin öptü diye huysuzluk yapmaya niyetimiz yok.
Ama -bari- şunların aydınlanması lazım.

★

Mesela... -YPG’ye 4 bin tır dolusu silah yolladıktan sonra “artık silah yollamayacağız” demek, eğer şaka değilse nedir? Bu bir jest mi, yoksa bir taktik mi? Mesela...
“Son verilmesi gereken bu saçmalığı” Trump gibi zeki bir insan, yeni fark etmiş olabilir mi?

.........

Yine mesela...
4 bin tır dolusu silahın akıbeti şöyle dursun ama artık YPG’ye silah verilmeyeceğini, Türk tarafının ağzından duyuyoruz. Trump’ın bizatihi kendisinden duymamız gerekmez mi?
(Yazıyı yazdığım şu dakikaya kadar net bir açıklama yok)

★

Sorulacak daha bir dizi soru var ama kafaları bulandırmak istemiyorum. Şahsen memnunum. Dışişleri Bakanının verdiği izahatla yetinmeye de mecrubum.
Beni şüpheciliğe sevk eden nokta, Trump’ın kişiliği değil, ABD’nin malum sicilidir.
Biliyorsunuz, ne zaman sırtımızı okşasa, ardından mutlaka bir kazık gelmiştir. Yani, diyorum ki: Önümüzdeki maçlara bakacağız.