Gelinen yer

Acaba diyorduk, PKK’ya nasıl
bir söz verdiler?
İmralı ve Kandil homurdanmaya
başladığına göre, ya hiçbir söz
vermemişler ya da verdikleri sözü
tutmuyorlar.
Nitekim Demirtaş diyor ki:
Çözüm umudu büyük ölçüde
azaldı.
Umudu azaltan nedir?
Ne değişti?

* [[HAFTAYA]]

Güvenlik uzmanlarından biri,
geçen akşam Habertürk’e
diyordu ki: (mealen)
- Madem silahlı unsurların
sadece yüzde 20’si çekildi,
öyleyse Öcalan’ın da örgüt
üzerindeki hakimiyeti
sadece yüzde 20.
Mantıklı gibi geliyorsa da,
geriye kalan yüzde 80, niçin
eylem yapmamış? Demek ki
“eylem yapmayın” talimatına
pekala uyulmuş.
Maksat, önce akan kanın
durması değil miydi?

*

Geriye ne kalıyor?
- Demokratik adımlar.
Kimin için?
Sadece Kürtler için mi? Hayır.
Türkiye’de yaşayan herkes için.
E devlet böyle bir şeyi
vatandaştan esirger mi?
Bunun için söz vermeye gerek
var mı? Sana demokratik
haklarının tümünü vereceğim
demek, bir lütuf mu?
Öyleyse, nedir?
1 Eylül, 15 Eylül gibi beklentiler,
iki ayağımızı bir pabuca sokmaktan
başka neye yarar?

*

Devlet’in biraz hantal davrandığı
muhakkak ama Kandil’in
hemen tehdit’e başvurması
mızıkçılık değil mi?
Neymiş? Terör aynı şiddetle
geri dönermiş.
Hayır efendim.
Hiçbir terör aynı şiddetle
geri dönmez.
Eh... Dönerse de cevabını alır...
Ama nerde kalmıştık demek
kime hayır getirir?
Biraz basiret lütfen.