Giriş
Sonuç ne oldu? Hangi konuda mutabık kaldık? Toparlayalım: - Tank - Palet Fabrikası peşkeş mi çekildi, yoksa akıllıca bir işletmeye mi devredildi?
............
- Bir milletvekili orduya, hem de savaş halindeki orduya “Satılmış” mı dedi, yoksa biz mi yanlış duyduk? Maksadını mı aştı, yoksa Türkçesi mi kıt?
............
- 4 parti, sahiden bir anayasa taslağı mı hazırladı, yoksa 4 temsilci oturup pişpirik mi oynadı? Prof. Dr. Kaboğlu, ikrar mı etti, yoksa inkâr mı?
............
Ve daha neler neler. Mesela... Borsa’nın yüzde 10’u... - İyi mi oldu, kötü mü?
Bütün hafta bunları tartıştık ama kesin bir noktaya varıp sonucu tescil ettiremedik. Herkes başka bir tarafa çekti, herkes haklı çıktı, herkes haksız çıktı. Öyleyse boşu boşuna neyi tartıştık? Derken... Tecavüz meselesi düştü gündeme... Haydi, bu defa da benim tecavüzcüm / senin tecavüzcün diye ortalara döküldük. Sonunda hiçbir şey olmamış gibi boynumuzu büküp oturduk. Hâla dâ işin içinden çıkmış değiliz. Yazık oldu vaktimize... Nefesimize... Enerjimize.
Bir sabah, durup dururken, yine erken seçim çağrısı yapıldı, bereket öğleden sonra vazgeçildi, üstü hemen örtüldü. Bir dakika. Yeri gelmişken sorayım: - HDP ile İYİ Parti, aynı ittifakta yer alacak mı? Bilen var mı? Yok. Ama konuşan çok. Bu durumda ben bu tartışmadan çekiliyorum. Mesele aydınlanırsa, artık taraflar’a siz tebliğ edersiniz.
Not: Kılıçdaroğlu’na takılmasak olmaz. Demiş ki: - Telefonlarım dinleniyor. Fena mı beyim? Demek ki söylediklerinize hâlâ kulak veren birileri var.
