Haydi maç'a

Cuma akşamı Bursaspor- Gaziantep maçı vardı.
Öyle zannediyorum ki Beşiktaşlılar, G.Saraylılar ve F.Bahçeliler, hayatlarında belki ilk def’a aynı takımı tuttular: Gaziantepspor’u.
Yâni ortak bir heyecanla Bursa’nın mağlubiyetini beklediler. Ama olmadı. Bursa kazandı.
Ve şampiyonluğa bir adım daha yaklaştı.
*
Yaklaşsın.
Bana göre, zaten Beşiktaş şampiyon olamayacaksa Bursa şampiyon olsun.
Fenerbahçeliler de herhalde öyle düşünüyordur: Fenerbahçe şampiyon olamayacaksa bâri Bursa şampiyon olsun.
Galatasaraylılar da herhalde diyorlardır ki: Fenerbahçe şampiyon olacağına Bursa olsun.
Ne güzel.
Üç Büyükler’i kafa kafaya tokuşturdu Bursaspor...
İnkâr edilemez bir başarı bu.
*
Ama ihtimaller hâlâ gündemdedir. Bu akşamki F.Bahçe-Beşiktaş maçı sadece bir derbi değil, iddiasını sürdüren iki kulübün kıyasıya mücadelesidir.
Bursaspor acaba hangisi kazansın ister? F.Bahçe mi, Beşiktaş mı? Yoksa beraberlik daha mı işine gelir Bursa’nın? O kadar ince hesaplara girmiyorum. Ben Beşiktaşlı olduğum için herşeyden önce şu maçı kazanalım diyorum. Sonrası Allah Kerim.
*
Delikanlılık yıllarım Bursa’da geçti. Liseyi orada okudum, top oynayarak.
Orada unutulmaz hatıralarım var. Övünmek gibi olmasın, o sahada epey marifetlerim var. Çimenlerde mutlaka ayak izlerim kalmıştır.
Bu bakımdan Beşiktaş olamayacaksa, Bursa şampiyon olsun deme hakkına sahibim.
Levent Kızıl’ın ikinci küme’den alıp tekrar yukarı çıkardığı Bursa Futbolu, şimdi İbrahim Yazıcı’yla önemli bir yerlere tırmanıyor. Hem de yine bir Beşiktaşlı’nın (Ertuğrul Sağlam’ın) yönetimiyle...
Bütün dileğim, Beşiktaş-Bursa taraftarlarının tekrar kaynaşmaları ve eski dostluk günlerine dönmeleridir.
Bu noktada bir önerim olacak.
Ama şimdi erken.
Ağustos’a doğru söylerim.