Rauf Tamer İlk def'a
HABERİ PAYLAŞ

İlk def'a

Haberin Devamı

Öyle bir durumla karşı karşıyayız ki, halk’tan başka onay mercii yok. Ne Amerika söker burada, ne Avrupa... Ne Birleşmiş Milletlerin borusu öter, ne de NATO’nun. İcazet alınacak tek yer halk. Veto edecek tek kurum, yine halk. İmralı’da hangi tutanak tutulursa tutulsun, kırmızı çizgileri görmek için halk’ın duruşu’na bakacaksınız.

*[[HAFTAYA]]

Bakacaksınız. Nerede memnuniyet var, hangi noktada memnuniyetsizlik var... Hava Raporu gibi hemen belli oluyor. Her umutlu bekleyiş ile her endişeli bakış, hemen sinyal veriyor. Zor bir yolculuk. Ama yola engel koymak da zor. Burada yandaşlık / candaşlık falan para etmiyor. Çünkü patron, halk. Baş aktör, halk. Gerek iktidar, gerek ana muhalefet, halk’ın tansiyonuna bakarak temposunu ayarlayacaktır.

*

Böyle bir dönem hiç yaşamadığımız için, çok dikkatli yürümek ve çok dikkatli konuşmak zorundayız. Nitekim... Halk, bizden daha duyarlı davranıyor. Farkındaysanız leyhte ve aleyhte hiç bir miting ve yürüyüş yok. Sadece olgun bir bekleyiş var. Çünkü ortak hedef: - Barış’a ulaşmak. Aksini kim isteyebilir?

*

Bu bakımdan, engellemeler ve provokasyonlar, metanetle karşılanıyor. Dolayısıyla gazeteler ve televizonlar, belki de ilk def’a basiret sergiliyor...
Peki...
Bütün bunlara rağmen, bu iş fiyaskoyla biterse? Ne yapalım? Biterse biter. Türkiye eskiden nasıl yaşıyor idiyse yine oraya döner. Döner.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder