Giriş
Derler ki hep:
- Dış politikalar, ulusal çıkarlar üzerine bina edilir. Bu ezber, bozuldu artık. Çünkü dünya değişti. Bazen ulusal çıkarlardan taviz bile verebilirsin. Ne için?
Daha büyük zararlara uğramamak için...
Alt kimlikler üst kimlikler de birbirine karıştı. İnsanlara “milliyetin nedir” yerine “hangi ülkenin vatandaşısın” diye soruyorlar artık.
Yani mesela Fransız olduğunuz değil Fransız vatandaşı olduğunuz kayıtlara geçiyor. Mesela, Kenya asıllı şampiyon atlet, TC vatandaşı olarak tescil ediliyor.
Onun Kenyalığı, kimseyi ırgalamıyor.
Kökeninden vazgeçip aidiyete geçiş, ulusal refleksleri de etkilemektedir.
Ceddini unutup, cebindeki pasaporta sevdalanan kimbilir kaç milyon insan var dünyada... Onlar için vatan “doğduğu yer değil, doyduğu yer” olarak evrensel bir kabul görüyor.
Suriyeli misafirlerimize gelince...
Vatandaşlık fikri, kalabalık bir kitle oldukları için, sevimli karşılanmadı. Normaldir...
Kılıçdaroğlu’nu görmüyor musunuz?
Sandıktan pek hoşlanmadığı halde, ilk defa geliniz referandum yapalım, halka soralım, hodri meydan diye bağırıyor.
Ona bakarak, elbet doğru ve makul bir yol bulunacaktır. Not: Mültecilerin ‘sakıncalı’ olanlarına vatandaşlık hakkı yok. Tamam da...
Sığınma hakkı niye var? Madem sakıncalı...
