‘O kafa’

Eski Türkiye - Yeni Türkiye... Tamam da, nasıl ayırt edeceğiz? Anayasa değişikliği üzerindeki kavgalara bakıp, siyasette neyin değişmiş olduğuna nasıl inanacağız? Hiç. Öyle eskiler vardır, eskimemiştir. Buna mukabil öyle yeniler vardır hiç yenilikçi değildir.

★ Öyleyse “Yeni Türkiye’den yanayım” demek yetmez. Sağdaki yobazlar kadar soldaki yobazları da iyi ayırmak lazım. Deneyim ve dinamizm’in koalisyonu başka, o kafa dediğimiz saplantı başka. Örnek mi? Buyurun: Turgut Özal, eski Türkiye’nin derinlerinden geldi ama Yeni Türkiye’nin temellerini attı. Halbuki kendisinden sonra gelen -güya- yeni yıldızlar, hiç yenilikçi olamadı.

★ Türkiye Yeni Bir Sistem’e geçmek istiyor, anladık ama eski kafalar’la mümkün mü? Anayasa Komisyonu’ndaki kavgalara bakınız. Allah korusun, birinin burnu kanarsa ne yaparız? “Kan dökülmeden bu iş olmaz” buyurmuştunuz, “aha da size kan” deyip kavgaya devam mı ederiz?

★ Avrupalı mı olalım, Asyalı mı? Yahu önce adam olalım. Bir taraf “cesedimi çiğnersiniz” havasındayken öbür taraf da “ne pahasına olursa olsun” inadında. “O kafa” orada durdukça ister Parlamenter Sistem, ister Başkanlık, ne fark edecek? Lafa geldi mi: - Ne darbe, ne dikta. Yok yahu... Gören duyan da zannedecek ki demokrasiye aşık insanlarız. Bırakın bu palavraları da, siz önce şu AP Başkanı olacak zat’a cevap verin. “Vize muafiyeti olmaz” diyor... Bu utanmaza “Al o vizeyi de kafana çal” diyebilmek için, ne iktidar olmaya gerek var, ne de muhalefet... TC vatandaşı olmak yeter.