Pazar kahvesi

Yazık bu Yunanistan’a. Çapsız siyasetçilerin elinde çarçur olup gitti. Ne halkını mutlu edebildi, ne de patronlarını... Bu haliyle bir de savaş kışkırtıcılığı yapıyor. Neden? Çünkü kaybedecek hiçbir şeyi yok. Hadi yavrum, başka kapıya.

Reis

“Kemal Reis, Yunan’a gereken cevabı verdi” denince zannettim ki Kılıçdaroğlu’dur... “Ne zaman reis oldu” diye mırıldanmışım.

Çıta yerlerde

Dünyada insan kalitesi irtifa kaybeder de gazetecilik irtifa kaybetmez mi? Buyurun... Basın toplantısında bir Amerikalı gazetecinin Trump’a sorduğu soru: - Yıllardır Amerikan halkına söylediğiniz yalanlardan pişman mısınız?

...........

Soru değil bu. Hüküm. İtham... Hakaret... Suç değilse bile ayıp. Cevap beklediğini de sanmayın. Nedir ki zaten bunun cevabı? Evet mi, hayır mı? İşte bizim mesleğimiz de bu hale geldi.

İlk hedefimiz

26 Ağustos’a az kaldı. Büyük taarruz. Ne demişti Mustafa Kemal: - İlk hedefiniz Akdeniz’dir... İleri görüşlü bir lider olduğuna göre, ta 100 yıl evvel acaba Doğu Akdeniz’i mi kastetti?

..........

Duyduk ki şu ara teyakkuza geçen Yunan Genelkurmayı, yeni bir harita hazırlıyormuş. İyi eder. İzmir’de kordonboyunu şööyle kırmızı kalemle iyice bir çizsin bâri: - İşte biz burada denize dökülmüştük diye... Haritayı götürüp, okullarda tahtaya assın.