Şam’ın şekeri

Ermeni Dolması’na, Tatar Böreği’ne, hatta Çerkes Tavuğu’na sahip çıktı Yunanistan. Afiyet olsun dedik, gülüp geçtik. Döner Kebap’a, Mantı’ya hatta İçli Köfte’ye de sahip çıktı. Komşuluk hatrı var. Yine afiyet olsun dedik, gülüp geçtik.

......

Şimdi de hararetle Kokoreç’e sahip çıkıyor. Neredeyse çiğ çiğ yiyecek.

- Esirgeyecek değiliz. Buyursun, afiyet olsun. Bunca yemeğin üstüne iyi gider.

*

Gelelim öbür komşuya. Suriye’ye. Esad Bey, Dünya İmparatoru gibi... Güya astığı astık, kestiği kestik...

......

Yahu sen ne biçim imparatorsun?.. Her imparatorun bir veya birçok zaferi vardır. Halbuki senin ülken, 72 milletin ve 72 örgütün işgali altında... Toprakların paramparça... Kendine ait petrolü bile parayla alıyorsun.

*

Efendim o imparator falan değilmiş. Sadece “Modern ve ılımlı bir diktatörmüş” (ne demekse). Haa, anladım. Nüfusun yarısı ülkeyi terk edip gitmişken, kendisi hâlâ Putin Abisi’nden taktik alıyor ya... Kontrollü Diktatör.

*

Esad Bey’in diğer patronu da İran. Aman Yarabbi. Bu ne biçim dünya? Diktatörlüğü de dejenere ettiler. Şam’ın Şekeri bile tanınmaz halde.