Rükzan Sağır Sokak çocuğunun satamadığı çiçeklerine göz dikenlerin olduğu bu dünyada kopsun kıyamet
HABERİ PAYLAŞ

Sokak çocuğunun satamadığı çiçeklerine göz dikenlerin olduğu bu dünyada kopsun kıyamet

CNN’in eski duayen Orta Doğu muhabirlerinden Arwa Damon’ın çekip paylaştığı bir fotoğrafla karşılaştım. İnsanın görünce beyninden vurulmuşa döndüğü türden. Benzeri çok ülkede de yaşanıyor. Ama işte insanız, görünce duygularımızın harekete geçmesi daha başka oluyor. Fotoğraf Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta geçen günlerde çekilmiş. Damon, “Sokakta uyumak zorunda kalan bir çocuğa karşı duyulan üzüntünün ötesinde bir sarsıntı yaşadım” diyor. Zira Beyrut’ta çocuk çiçekçiler uzun yıllardır bir sokak gerçeği. “Ülkedeki mali kabusun patlak verdiği liman patlamasından önce çocuklar bar ve restoranların çevresinde dolaşır, sarhoş erkekler de onlarla şakalaşır, çiçeklerinden alırdı. Çoğu kez romantik bir niyetle değil, almaya güçleri yettiğinden alırlardı” diye anıyor 2020 öncesi dönemi Damon.

Haberin Devamı

Sokak çocuğunun satamadığı çiçeklerine göz dikenlerin olduğu bu dünyada kopsun kıyamet

UYKUSUNDA BİLE HUZURSUZ

O gece de çiçekçi çocuk etrafta dolanmış, Lübnan gece hayatından geriye kalan birkaç müşteriyi kazanmaya çalışmış olmalı. Yorgun düşüp kendini bir betonun üzerine atan çocuğun uyurken elleri ile satamadığı çiçeklerini nasıl tuttuğunu görüyor musunuz? Çiçeklerinin çalınmasından korkuyor. İçinde olduğumuz zamanın, hayat pahalılığının geldiği boyut bu işte. Bir sokak satıcısı çocuğun uyumasından istifade edip çiçeklerini çalacak insanlar çoğalıyor. Bir çocuğun uykusunda bile güvenemediği bir dünya neye yarar? Bilirsiniz. Zira “İnsan uyurken tüm dünyaya güvenmek zorundadır.”

Sokak çocuğunun satamadığı çiçeklerine göz dikenlerin olduğu bu dünyada kopsun kıyamet

GÜLŞEN’E NEDEN ‘TÜRK MADONNA’ DİYORLAR?

Pop yıldızı Gülşen’e getirilen tutuklama tedbiri dünyada da haberlere konu oldu. İngiliz medyasında Gülşen’den ‘Türkiye’nin Madonna’sı’ olarak bahsedildi. Madonna’nın 60’ıncı yaşına özel hazırladığım yazıdan alıntılayarak bu benzetmenin arka planına ışık tutmaya çalışacağım. Bildiğiniz gibi Madonna, yenilikçi müziği, aykırı tavrı ile zamana kafa tutması, sayısız tabuyu yıkarak müzik dünyasında devrim yaratmasıyla tanınıyor.

Müzik dünyasındaki kadınlara büyük bir hediye verdi. Kadın bedenini özgürleştirdi. Erkek egemen bir endüstride sahnesindeki ve kliplerindeki çıplaklığı üzerinde söz hakkı olan tek kadın o oldu. 1989’da ‘Like A Prayer’ şarkısının klibinde siyah İsa ile öpüşünce Katolik Kilisesi’nin tepkisini çekti, Kilise Madonna’yı aforoz etti.

Haberin Devamı

Sokak çocuğunun satamadığı çiçeklerine göz dikenlerin olduğu bu dünyada kopsun kıyamet

‘Kendi bedenim kendi kararım’

Bu arada o klip o dönem TRT’de yayınlanıyordu. Diğer divalardan farkı da sanatında mağdur ve kurban bir kadına yer vermemesi oldu. Hayatına giren erkekler onun sadece uzantısı olabildi. 1992’de verdiği üstsüz fotoğraf için “Çıplaklık sadece erkeklerin kontrolündeyken eğlenceli. Ama bir kadın, kendi bedeni üzerinde söz sahibi olduğunda toplum bundan rahatsız oluyor” demişti…

Madonna, 64 yaşında ve bu kez de yaşlı yıldızlara uygulanan çifte standardı hedef alıyor, yaşsız bir kadına dönüştü. Sosyal medyada gençleri ve zamanı yakalayan paylaşımlar yapıyor, biletleri yok satıyor… Tanıdık geldi, değil mi?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder