Sadık Gültekin’le Doğru Tercih Cezasız eğitim mümkün mü?
HABERİ PAYLAŞ

Cezasız eğitim mümkün mü?

Kaygılı ebeveynler çocuklarını sürekli denetlemek ve yönetmek ister. Böylece onların daha az hata yapacağına inanırlar. Bu inanç, ebeveynleri tedbir almaya, çocukları bir daha hata yapmasın diye ceza vermeye iter. Yapılan araştırmalar çocukları cezalandırmanın daha fazla yanlış davranış yarattığını bizlere gösteriyor. Çocuklar anne ve babalarını koruyucu, öğretici ve yol gösterici olarak görür. Oysa çocuklara verilen ceza bu imajı yıkıyor, ilişkileri zedeliyor. Çocuğun hatalarını görmezden gelmek, olgun davranmak çocuğun daha çok hata yapmasını değil, olgunlukla karşılanan hataların adım adım terk edilmesini kolaylaştırır.

Haberin Devamı

Çocuk bu sayede affetmeyi öğrenir. Hatası yüzüne vurulan, ikaz edilen, hatalarından dolayı cezalandırılan çocuklar utanma ve mahcubiyet duygularını kaybederler. Çocuğu kontrol için kullanılan en yaygın yöntem sestir, çocuklar boş tehditlerin, bağırmaların ve söylenmelerin çok ciddi bir şekilde sonuçlanmadıklarını bilir. Eğer bir ebeveyn, kendi sesini bir kontrol yöntemi olarak çok sık kullanıyorsa, çocuklar ebeveynlerine karşı sağırlaşır. Nörobiyoloji bize öğrenmenin duygusal bir mesele olduğunu söylüyor. Yani yeni bilgilerin işlenme başarısı öğrencinin duygusal durumuna bağlıdır. Panik halindeyken, beyin savaş ya da kaç modundadır.

Bu durumdayken de sentez, yaratıcılık veya değerlendirme gibi üst düzey düşünceye ve entelektüel genişlemeye izin vermek şöyle dursun, bilgiyi derinlemesine bütünleştiremez. Çocuklar cezadan korkarsa, endişeyle dikkatleri dağılır ve yeni bilgileri uyumlu bir şekilde edinemezler. Davranışın ceza ile düzenlenebileceği doğrudur. Şayet ceza işe yarasa bile sonuç öğrenme değil, davranış düzenlemesidir. Şayet cezanın amacı davranışı düzenlemekse, daha insancıl diğer birçok caydırıcı seçenek kullanılabilir.

Şiddetli cezalar şart değildir! Çocuklar görerek ve model alarak büyür. Duygularını yönetmekte zorluk çeken, öfkesine hakim olamayan ebeveyn, bu sorunları çözmeden çocuk eğitiminde yeterli başarıyı gösteremez. Bu nedenle öncelik sizin kendinizi kontrol altına almayı bilmenizdir. Üzgün veya kızgın olduğunuzda hareket etmeden önce derin bir nefes alın ve sakinleşene kadar bekleyin. Çocuklara ne kadar az söz söylenir, bunun yerine ne kadar örnek davranışlar sergilenirse çocuk o denli doğru davranışları edinir.

Haberin Devamı

Potansiyel bir duygu patlamasını önlemek için, sizin ve çocuğunuzun duygularını iyi tanımanız gerekir. Bunun en iyi yolu da oturup hissedilenler hakkında konuşmaktır. Ancak bu esnada amaç çocukları korkutmak veya ders vermek değil onları anlamaya çalışmak olmalıdır. Bu, ilişkideki boşlukları da dolduracak ve çocuğunuzu size rehberlik için daha sık gelmeye teşvik edecektir. Altta yatan ihtiyacı ele alarak davranışı ortadan kaldırabilirsiniz.

Ebeveynler sınırlar oluşturmak zorundadır. Ancak bu sınırlar empati ile de yapılabilir. Disiplinsizliğin çoğunun dışlanmış olma ve bağlantısızlık hissinden kaynaklandığını her zaman hatırlayın. Çocuk eğitiminin özü, yakınlık ilişkisi ve bağlanmadır. Güvenli bağlanma olmadan çocuk eğitimi olmaz!

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder