Sadık Gültekin’le Doğru Tercih İyi bir eğitimde okulların yeri yok!
HABERİ PAYLAŞ

İyi bir eğitimde okulların yeri yok!

Ivan Illich, 1971 yılında kaleme aldığı ‘Okulsuz Toplum’ (Deschool Society) kitabında ‘İyi bir eğitimde okulların yeri yok!’ diyor. Illich, eğitimi değil, mevcut eğitim sistemini eleştiriyor. Yanlış eğitim sisteminde yenilenmeye gidilmesi gerektiğini vurguluyor.

Yazar, günümüz eğitim sisteminde okulların etkisiz olduğu kadar bölücü nitelik taşıdığını ifade ediyor! Illich “Okuldaki eğitim konu odaklı bir yapıya sahip. Pasif konumda bulunan öğrenen sadece okulun verdiği ile yetinmek zorunda kalıyor. Öğretim hedefleri kurum tarafından belirleniyor” diyor.

Haberin Devamı

Illich, bu eserinde okullardaki aydınlanma evresinin artık sona erdiğini, okulların var olan haliyle gelişimin önünü tıkadığını ileri sürüyor. “Devlet bütçelerinin en ağır yüklerinden olan eğitim harcamaları, korkunç boyutlara ulaşmış. Eğitim sisteminin işleyişindeki aksaklıklar ve kaynakların yanlış kullanımı, durumu ne yazık ki içinden çıkılamaz bir hale getirmiştir” diyor. Durumun sürekli kötüye gittiğini, düzeltme çalışmalarının kayda değer sonuçlar vermediğini ileri süren Illich, tek çözümün eğitim anlayışının kökten değişmesiyle sağlanacağını söylüyor.

Illich’e göre uygulanmakta olan eğitim sistemleri yetenek gelişimine yeterli önemi vermeyen, istenilen bilgiden çok sistemin zorunlu koştuğu bilginin öğrenildiği, bireysel ihtiyaçları göz ardı eden, kısıtlayıcı ve köreltici bir durum almış.

Eğitimi bireyselleştirip otoritelerin kontrolünden çıkarmanın, hem sosyal hem de ekonomik anlamda refahın artmasına neden olacağını vurguluyor. Illich, aslında yeni bir eğitim sistemi önermiyor, bunun yerine birbirinden bağımsız fakat beraber uygulanabilecek yöntemler öneriyor.

Matt Hern ‘Deschooling Our Lives’ (Hayatın Okulsuzlaştırılması) adlı eserinde Illich’le benzer şeyler söylüyor. Hern “Çocuklar, bundan yaklaşık 190 yıl önce Prusya’da, ulusu inşa edecek kurbanlar olarak seçildiler ve okullara kapatıldılar. Prusya’dan tüm dünyaya yayılan ‘zorunlu eğitim’in hapishaneleri, milyarlarca insanı benzer süreçlerden geçirerek ıslah etti ve etmeye de devam ediyor. Bir özgürleşme eylemi olması gereken eğitim, düşüncelerimizi ders kitaplarına ve birilerinin direktiflerine, bedenlerimizi sınıfların, okulların içine, sıraların arasına hapsederek, sistemin talimatlarına göre yaşayan ve düşünen insanlar yarattı. Okullar öylesine benimsendiler ki, tüm aileler çocuklarının bu hapishanelerin gönüllü tutukluları olmaları için her yolu dener oldu. Ailelerin isteksiz olduğu durumlarda ise devlet üstüne düşen görevi fazlasıyla yaptı” diyor.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder