Sadık Gültekin’le Doğru Tercih Neden okumuyoruz niçin okumalıyız?
HABERİ PAYLAŞ

Neden okumuyoruz niçin okumalıyız?

Dünyada en fazla kitap okuyan ülkelerin başında, yüzde 21 ile Fransa ve İngiltere geliyor. Onları yüzde 14 ile Japonya takip ediyor. ABD’de bu oran yüzde 12, İspanya’da yüzde 9, Türkiye’de ise yüzde 0.1.

UNESCO verilerine göre okuma alışkanlığında dünyada 86'ncı sırada bulunuyoruz. Uluslararası Yayıncılar Birliği verilerine göre dünyada kişi başına kitap harcaması 1.3 dolar. Türkiye’de ise 25 sent.

Çocuklara kitap hediye edilmesi sıralamasında Türkiye dünyada 140'ıncı sırada. Türkiye, 2 milyar doları aşan kitap endüstrisi hacmiyle dünya sıralamasında 11’inci sırada, fakat Türkiye kitap okuma oranında Afrika ülkeleriyle aynı kategoride.

Haberin Devamı

TÜİK’e göre Türkiye’de kitap, ihtiyaç listesinin 235’inci sırasında yer alıyor. Dünyada günlük ortalama televizyon izleme süresi 2 saat 54 dakika. Türk halkı günde 5 saat televizyon izliyor, 4 saat internete giriyor, 3 saatini sosyal medyada geçiriyor, kitap okumaya ise 6 dakika süre ayırıyor.

***

Dijital devrim, sanayi devrimi gibi çok önemli bir devrim. Hayatımızda kökten, derin değişimlere yol açtı. Şu anda dijital çağda yaşıyoruz. Eski kuşaklar ile yeni kuşaklar arasındaki makas her geçen gün biraz daha açılıyor.

Yeni kuşaklar teknolojiye uyum sağlamada ve kullanmada eski kuşaklara göre çok daha başarılı. Yeni nesil teknolojinin içine doğdu, bu beceriyi göstermeleri gayet doğal. Ancak gençler sadece teknolojiyi kullanmakla sınırlı kalmamalı, teknolojiye katkı da sağlamalı. Peki, bu nasıl olacak; bunun için neye ihtiyaç var?

***

Önceki kuşaklar okuyarak öğrenen kuşaktı. Yeni nesil izleyerek öğrenen bir kuşak. Şimdiki çocuklar okuyarak öğrenmek istemiyor, izleyerek öğrenmek istiyor. Yeni kuşağın bir şeyi öğrenmesi gerekiyorsa, o konuda video var mı, önce onu araştırıyor.

Ayrıca video kısa ve öz olmalı, bütün bilgiyi ‘hap’ şeklinde tek seferde vermeli. Günümüz gençliğinde okuyarak öğrenme ihtiyacı giderek zayıflıyor, gençler görsel anlatıya çok daha fazla itibar gösteriyor.

Bunun çok önemli eksi tarafları var: Gençlerin dünyası sığlaşıyor. Okuyarak öğrenmenin azalmasının yarattığı en büyük sorun, soyutlama niteliğini ortadan kaldırmasıdır. Kelime ile görüntü aynı şey değildir; kelime gerçek anlamda bir soyutlamadır, canlandırmadır. Kelime, harflerden oluşan bir işaret dilidir.

Haberin Devamı

Kalem dediğimizde, herkesin zihninde canlanan kalem imajı birbirinden farklıdır, yani insan sayısı kadar kalem imajı oluşuyor. Oysa kalemi gösterdiğiniz zaman, canlandırmayı ortadan kaldırıyorsunuz. Bu da zihinde körleşmeye neden oluyor. Günümüz gençliğinde zihinsel bir körleşme var, soyutlama kabiliyetleri azaldı.

Bu sığlaşma hayatın her alanında; sosyal ilişkilerde, kendini ifade etme tarzında, davranışlarda kendini gösteriyor. Bu sığlaşma gençleri mutsuz ediyor çünkü gençliğin bu kadar sığ olmaması gerekir.

Sığlaştıkça mutsuz oluyorlar, mutsuz oldukça yine kendisini sığlaştıran ürünlere yöneliyorlar. Bu aslında bir kısır döngü, mutsuzluğun tekrarlayan döngüsü!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder