Giriş
Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi araştırmacılarına göre kalem, klavyeden keskin! Klavyede yazarken daha pasif durumda olan beyin, kalem kullanırken bilgiyi daha aktif şekilde işliyor ve daha iyi öğreniyor. Bilim insanlarının iki ay süren araştırmasına göre, not almak için kalem kullanmak, beynin daha fazla bölümünü harekete geçiriyor ve kişiyi öğrenmeye hazır hale getiriyor. Araştırmada, kalemle not alan ve klavye kullanan öğrencileri inceleyen Audrey van der Meer ve Ruud van der Weel, “Klavyeyle veya kalemle yazı yazıldığında beyinde ne gibi etkileşimlerin olduğunu öğrenmek istedik” diyor.
Öğrenciler, üzerinde 256 sensör bulunan elektroensefalografi ağları giyerek önce bir kelimenin anlamını klavye ile daha sonra bir kalem kullanarak yazdı. Katılımcılar kelimeyi yazarken, beynin daha geniş alanlarının aktif hale geldiği ve öğrenmenin gerçekleşmesini sağlayacak şekilde beyin aktiviteleri gerçekleştiği belirtildi. Araştırmacılar, motor beceriler işin içine dahil olduğunda, sinir hücrelerinin birbiriyle iletişim şeklinin bilgileri işleme konusunda daha iyi olduğunu buldu.
Kalemle yazarken beynin bilgiyi işlemeye vakti oluyor. Van der Meer, kalem kullanmanın genellikle klavyede yazmaktan daha yavaş olduğunu ve bu durumun insanları düşündükleri şeyleri kıyaslamaya ittiğini belirtiyor. Klavyede yazarken daha pasif durumda olan beyin, kalem kullanırken bilgiyi aktif bir şekilde işliyor ve daha iyi öğreniyor.
***
Hastalıklar ve oturma süresi arasındaki bağlantı ilk olarak 1950’lerde Londra’da araştırma konusu yapılmış. Halk otobüslerini kullanan ve bu nedenle de günün 8-10 saatini oturarak geçirmek zorunda kalan şoförlerle, yolculara bilet kesmek amacıyla gün boyu ayakta durmak zorunda olan biletçilerin sağlık sorunları karşılaştırılmış. Şoförlerin kalp krizi geçirme ihtimalleri biletçilerin iki katından fazla çıkmış.
Olayın bir de akademik boyutu var. Bu konuda yapılan bir başka araştırma ise dersleri ayakta durarak yüksek sıralarda dinleyen öğrencilerin öğrenme verimlerinin daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmaya göre ayakta ders dinlemek öğrencilerin dikkat sürelerini oturarak ders dinlemeye göre 7 dakika uzatıyor. Araştırmayı yürüten Dr. Mark Benden, ayakta kullanılan sıraların oturarak çalışmanın tekdüzeliğini ortadan kaldırdığına dikkat çekiyor.
Bu durum öğrencilerin dersle daha ilgili olmalarına katkıda bulunuyor. Dr. Bendern’in araştırmasında 7 ile 10 yaş arasında 282 çocuk bir ders yılı boyunca takip edildi. Yıl boyunca öğrencilerden bazıları geleneksel oturaklı sıralarda, diğerleri ise ayakta durmalarını sağlayacak yüksek masalarda ders dinledi. İkinci grubun sürekli ayakta kalması da gerekmiyordu; arada yoruldukları zaman oturabilmeleri için tabureleri de vardı.
Araştırmanın sonuçlarına göre ayakta durulan sıralarda ders dinleyen öğrencilerin söz isteme, tartışmalara katılma, sorulara cevap verme oranlarının daha yüksek olduğu görülüyor. Ayrıca ayakta kullanılan sıralar, çocuk obezitesine karşı da etkili bir önlem. Bu sıralar çocuklarda kalori tüketimini yüzde 15 oranında artırıyor. Bu oran obez çocuklarda yüzde 25’e kadar çıkıyor.
