Giriş
Cuma günü bir günlüğüne, sadece maç izlemek üzere Ankara’daydım.. Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) davetlisi olarak, bir grup gazeteci Türkiye-Slovenya maçını izledik. Maçın öncesinde de TBF Başkanı Hidayet Türkoğlu ve TBF CEO’su Ömer Onan’la uzun uzun sohbet ettik.
Ana konumuz basketbolun daha geniş kitlelere yayılması, izlenmesi ve gündemde olması adına yapılacaklardı. Ama önce spor sayfalarında, TV ekranlarında sonucu belki bulmakta zorlanırsanız diye skoru iliştireyim yazıya: 77-58 skorla maçı aldık. Zaten A Milli Takımımız, iki maç kala Dünya Kupası’na katılmayı garantilemişti...
Ama Slovenya ve İspanya maçlarındaki galibiyetler bizi sıralamada üst basamaklara taşıyacağı için kazanmak önemliydi. Böylece Dünya Kupası grup kuralarına daha üst torbadan katılıp, daha zayıf rakiplerle eşleşmemiz söz konusu olabilecekti. İşte, durumu garantilemiş olsa da, bu heyecanla maça asıldı Milliler.
2019 Dünya Kupası’nın, 31 Ağustos-15 Eylül tarihlerinde Çin’de yapılacağını ekledikten sonra asıl soruya gelelim… Basket heyecanımız neden 2010’daki, o ‘12 Dev Adam’ şarkısıyla coştuğumuz günlerde kaldı sahi?
Hep bir ağızdan marş gibi bu şarkıyı söylerken, basket konuşup sevinirken, büyük heyecanlar duyarken motivasyonumuz neydi? İşte bunları Federasyon Başkanı Hidayet Türkoğlu’na sorduk, cevapladı…
Bize yeni kahramanlar ve başarılar lazım
Yeniden ‘12 Dev Adam’ efsanesi yaratabilir misiniz?
Elbette. Hayalimiz de bu. Basketin bizi o günlerdeki gibi yeniden heyecanlandırması için bize yeni başarı hikayeleri, yeni kahramanlar lazım. Gerçek şu ki, birkaç oyuncu dışında yaşlar çok düşük, yeni bir jenerasyon bu.
Aralarında ilk kez milli olanlar var. Ama her iddiaya girerim; ya dünya ya da Avrupa şampiyonasında madalya aldığımızda her şey değişecek.
Öncelikli 3 hedefiniz?
16 sene Amerika’daydım, net söylüyorum; önce tesis yapmak. Abdi İpekçi Spor Salonu’nu yıktık. Yıkan başkan olarak tarihe geçmek istemem. Buraya bir şeyler yapılması için çalışıyoruz. İkinci hedefim ekonomik düzen. Üçüncüsü basketbolun Türkiye’de bir numaralı spor olması.
Ütopik değil mi bu?
Zaman alabilir ama olur. Efes ve FB şampiyonlar liginde en üstte. Kadın milli takımı iki defa olimpiyatlara gitmiş. A Milli Erkek Takımı, iki maç kala Dünya Şampiyonası’na gitmeye hak kazanmış.
İki ay önce de ‘Haydi Sahaya’ projesini başlattık. Doğudan batıya her okul bahçesine basket sahası yapmayı, çocuklara top, forma, hocalara eğitim vermeyi planlıyoruz.
Oynamayı özledim...
Peki sahada olmayı, oynamayı özlüyor musunuz?
Çok özlüyorum.
Bıkmadınız mı?
Valla iki sene önce bıkmıştım ama şu aralar yine özlemeye başladım.
12 Dev Adam’ın 5’i yönetimde, sizinle çalışıyor. Arada biraraya gelip basket atmıyor musunuz?
Pek vakit olmuyor ama arada kızımla oynuyorum.
Basket günlerinden hatıra sakatlığınız var mı?
Genelde oyuncular boyun, bel, kasık fıtığı olur ama bende ciddi bir şey yok. Sadece kilo aldım!
Kaç kilo aldınız?
8 kilo! Kahve mi içsek, yemek mi yesek diyerek iş konuşuyoruz. Spora da vakit bulamayınca, kilolar geliyor.
Basket dünyasında en sevdiğiniz şey ne?
Futboldaki gibi her maçtan sonra ağır eleştiriler almıyoruz, bu iyi. Ama aynı zamanda sevmediğim bir şey.. Basketin istediğimiz düzeyde tartışılmamasını sevmiyorum.. Keşke hangi hataları yapmışız, hangi noktadayız, eksiğimiz ne yapıcı şekilde tartışabilsek…
ÇOCUKLAR ÇOK GENÇ MAGAZİNDEN KORKUYOR
Eski jenerasyon basketbol oyuncuları magazin dünyasında da yer bulduğu için ister istemez tanınıyordu, baskete ilgi oluyordu. TBF CEO’su Ömer Onan bu tespite gülerek cevap veriyor: “Çok gençler. Sosyal medya da çok büyüdü, çekiniyorlar. Zamanları da yok. O kadar çok maç var ki, burunlarını bile çıkaramıyorlar dışarı...”
Peki kitlelere mal olacak yeni şarkı arıyor musunuz?
Evet bakıyoruz. ‘12 Dev Adam’ müthişti ama o süreçte Garanti’nin de çok katkısı vardı. Sponsorların para vermesi çok değerli ama asıl önemli olan yaptığı iletişim. Basketbol çok başarılı bir branş ama futbol kadar ilgi yok.
Bunu değiştirmek için ne yapıyorsunuz? Mesela ünlü isimler daha çok maça gelse?
Evet ünlü isimlerin maça gelmesi önemli, o zaman spor sayfasındaki üç satırda kalmıyorsunuz ama gerçek şu ki ne yaparsanız yapın futbolu aşamıyorsunuz. Medyanın algıları değiştirmesi lazım.
