Şirin Sever Bana ne? Sana ne?
HABERİ PAYLAŞ

Bana ne? Sana ne?

Özellikle Tokyo Olimpiyatları’ndan sonra yıldızlaştı Ebrar Karakurt. Voleybol takip etmeyenler, tanımayanlar da tanıdı onu bir anda. Maçlardaki hırsı, mücadelesi, başarısı herkesin dilindeydi. Türkiye ona bayıldı, herkes onu konuştu.

Sonra bir sabah kız arkadaşıyla fotoğrafları aynı dillere malzeme oldu. Hatta okuduğum bir haberin diline şok oldum! Şöyleydi haber: “Milli Voleybolcudan skandal paylaşım...

Voleybolcunun cinsel tercihini bir bayandan yana kullandığı ve bayan bayana çektirmiş oldukları fotoğrafları, sosyal medyadan paylaşması vatandaştan büyük tepki aldı. Ebrar Karakurt’un sevgilisinin bayan olduğunu normal şekilde paylaşması genç kızlara rol model olacak bu bayanın milli takımda işi ne sorusunu sordurdu...”

Haberin Devamı

Bana ne Sana ne

Hay dilinizi eşek arısı soksun! Bayan, bayan, bayan... Bayan değil kadın; bu bir. Bu soruları soran, tepki gösteren hangi vatandaşmış, atmayın; iki. Böyle bir haber dili, böyle bir ‘fikrini habere kusma’ hali hiçbir gerçek basın yayın organında olamaz. Böyle bir sunuma ‘hadi oradan be’ derim ben; bu da üç. Dedikodu ve linç etmek üzerine kurulu sosyal medya sitelerinin kullandığı bir dil bu, nerede görsem tanırım.

Dolayısıyla hiçbir kıymeti yok. Buraya da komediyi görelim diye koydum, ciddiye alınır bir yanı yok. Ama şunu ciddiye alalım ve öğrenelim artık: Kimsenin özel hayatına, tercihlerine kimse karışamaz. Etrafımızda bu kadar problem, dert varken milletin özel hayatından size ne? Bana ne, sana de demeyi öğrenmek zorundayız, nokta.

BU DESTEK EBRAR BAŞARILI OLDUĞU İÇİN Mİ?

Bu mevzu üzerinden yürüyen önemli bir tartışma daha var... Bence asıl önemli konu bu. Ebrar Karakurt, Türkiye’nin gururu, başarılı bir voleybolcu olduğu için sözüm ona linç kampanyası büyümedi, yaralanmasına izin verilmedi, eleştiriler geri püskürtüldü.

Yani başarılı ve milli bir sporcu olduğu için herkesten destek gördü. Oysa kimsenin özel hayatına karışılmamalı! “Ona bakınca başarılı bir sporcu görüyorum” sözleri üzerinden verilen destek çok saçma. Ebrar başarılı bir sporcu olmasa, başka bir şey mi görecektin, nedir yani?

Haberin Devamı

Bir insan başarılı olmasa da, ünlü bir voleybolcu olmasa da hayatına karışamazsınız. Özel hayatında kimin ne yaşadığı kimseyi ilgilendirmez. Kullandığımız dili değiştirmeye, meseleye bu açıdan bakmaya ne dersiniz?

KALBİMİ KAZANANLAR

Ebrar Karakurt’a verilen Federasyon desteği şahane. İşte bizim bunlara ihtiyacımız var. Türkiye Voleybol Federasyonu, başını kuma gömmediği için, sporcusuna ilk andan itibaren destek çıktığı için çok kalp kendilerine..

Sürekli ‘Ne zaman evleneceksiniz?’ sorularına maruz kalan Nurgül Yeşilçay, “Evlenmeye üşeniyoruz” demiş. İnsan gerçekten üşenebilir, çok iş harbiden! Dobra ve komik olduğu için Nurgül’e çok kalp..

Hande Yener, İzmir’de düğüne yetişmek için otostop çekmiş, kendisi için duran bir motora atlamış. O anları da sosyal medyada yayınladı. Çok şeker, çok samimi, çok eğlenceliydi. Hande Yener’e de çok kalp. Ama bir uyarı; gaza gelip herkese otostop çekmeyin, o Hande Yener!

Kadın programları arasındaki rekabet malum. Ama Müge Anlı’nın, Kanal D’de yeni programa başlayan ve rakibi olan Ece Üner’e ‘hayırlı olsun’ çiçeği yollaması ne medeni, ne şahane hareket. Müge Anlı’ya çok kalp..

Haberin Devamı

ALAÇATI’DA ŞAHANE BİR EGE SERGİSİ

Sanat artık her yerde... Özellikle pandemi sonrası; sergiler, sanat etkinlikleri İstanbul dışına, tatil yerlerine, otellere yayıldı, sanatseverlerin ayağına gitmeye başladı. İyi ki böyle oldu. İşte o sergilerden biri de şu an Alaçatı’nın en sıradışı otellerinden biri olan The Stay Warehous’ta. Hem duayen, hem yeni kuşak sanatçıların buluştuğu bir sergi bu.

Bana ne Sana ne

Ege’nin renkleri ve mitleri etrafında kurgulanmış eserlerin yer aldığı ‘Aegeus’ sergisi, otelin mimarisi ve özgün yapısıyla öyle güzel uyumlanmış ki, gerçekten görmek lazım. Yunan mitolojisinde Ege Denizi’ne adını veren ‘Aegeus’un ilham verdiği sergide; sanatçılar hibrit ve zengin bir kültüre sahip olan Ege’yi cam göbeğinden laciverte uzanan bir renk skalasında, soyut ve mitolojik eserlerle yorumlamış.

Küratörlüğünü Ayşe Pınar Akalın’ın üstlendiği sergide; Güney Afrikalı heykeltıraş Jake Michael Singer’ın çok ilgi çekici heykellerinin yanı sıra; Ahmet Oran ve Sinan Polvan’ın tuval üzeri yağlı boya resimleri; Canan Savaş’ın karışık teknik çalışmaları, Yasemin Vardarlılar seramik işleri, Cem Sağbil’in Smyrna amazonlarına atfettiği bronz tanrıça heykelleri ve Ebru Yılmaz Kale’nin heykel çalışmaları sergileniyor.

Bana ne Sana ne

Muse Contemporary tarafından düzenlenen ‘Aegeus’ sergisi, 30 Eylül’e kadar The Stay Warehouse’da olacak. Bir de not düşeyim buraya… The Stay Warehouse’ın; demonte olarak tasarlanması ve sürdürebilir olması dışında en önemli özelliği; birçok tiyatro, film gösterimi ve sanat etkinliğine imza atması. Yıl boyunca açık olması bu etkinlikler için ortam sağlıyor, sanata tam destek veriyorlar. İşte bu da bu oteli ayrıcalıklı yapıyor.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder