Şirin Sever Çünkü kadın öldürmek kolay, niye yapmasınlar?!
HABERİ PAYLAŞ

Çünkü kadın öldürmek kolay, niye yapmasınlar?!

İstanbul’da bir kadın samuray kılıcıyla öldürüldü... Katille tanışıklığı yok, iki kelime etmişliği yok, hiçbir ortak noktası yok. Tek suçu o anda katilin önüne çıkmış olması. Çünkü katilin canı istemişti ve öldürdü, bu kadar basit!! Tabii ki bu katilin de akli dengesi yerinde değil! Buna inanıyorum üstelik. Çünkü aklı olan böyle bir şey yapmaz ki. Yapamaz! Avukat annesi de açıklamış: 14 yaşından bu yana oğlu psikolojik tedavi görüyormuş.

Al sana hafifletici bir neden daha! Diğer hafifletici neden mi? Katilin erkek olması işte, daha ne olsun? Sonuçta sistem, o katilin az cezayla yargılanmasını, hatta ‘akli dengesi yerinde değil’ diye serbest bırakılmasını bile sağlayabilir, şaşırmayın. Erkeklerin bu ülkede nasıl itinayla korunduğunu, kadınların hayatının ne kadar kolay yok edildiğini hep birlikte izleyip göreceğiz tekrardan.

Haberin Devamı

Katilin açıklamasını da es geçmeyelim: “Evden öldürmek için çıktım. Bir kadını öldürmek daha kolay olduğu için kadın öldürmeyi seçtim...” demiş. İki yıl önce Ordu’da Ceren Özdemir’i öldüren katil de aynı açıklamayı yapmıştı: “Öldürmek kolaydı, o yüzden.” O kadar haklılar ki aslında. Kadınları öldürmek ne kolay. Neden yapmasınlar?! Hatta ölmemek için direniyorsan, suçlusun! Sağlaması da var.

Bu ülkede bir kadın ölmediği için cezalandırıldı. Adı Çilem Doğan. Kendisine yıllarca şiddet uygulayan, fuhuşa zorlayan kocasına karşı çıktığı, ölmemek için öldürmek zorunda kaldığı için ceza aldı! Mahkeme ‘nefsi müdaafa değil’ dedi. 15 yıl hapis cezasını Yargıtay da onadı. Akli dengesi yerinde olduğu için cezaevine gidecek bu kadın. Sahi adalet denilen, böyle bir şey miydi ya?

Biraz da güzel şeyler…

  • Sertab Erener şarkısı…

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile el ele vererek yaptığı ‘Who’s Gonna End?’ yani ‘Kim Dur Diyecek?’ isimli İngilizce şarkı; iklim değişikliği ile mücadele etmek, yoksulluğa son vermek ve gezegenimizi korumak amacıyla acil çağrı yapıyor. Çok anlamlı ve değerli değil mi? (Yeni şarkıya başlıca dijital müzik platformlarından ulaşılabiliyor. Müzik klibi ise, UNDP Türkiye’nin YouTube kanalından izlenebilecek.)

Haberin Devamı
  • Kitap toplayan belediyeler…

Evde biriken kitapları verecek yer arıyordum. İhtiyacı olanı bulmak, yoğunken onları yollamak pek kolay olmuyor. Sordum soruşturdum, Sarıyer Belediyesi yardıma koştu. Kitapları sizden alıp okul ve cezaevlerine dağıtıyorlar. Hayatı kolaylaştırmaları çok güzel değil mi?

  • Angela Merkel...

Görevi bırakmaya hazırlanan Başbakan, emekli olunca kitap okuyup uyuyacağını söylemiş. Öyle havalı cümleler kullanmadan, açık açık bunu demiş. Çok tatlı değil mi?

  • Yenilenen Mecidiyeköy meydanı…

Metro inşaatı bittikten sonra kitapçısı, sergi alanları, oturma köşeleri ile çok güzel bir meydana dönüştürülmüş. Üstelik wi-fi noktaları, şehir trafiğinin gürültüsünü azaltmak için müzik yayını, yeşil ağaçlar bile var. Görenlere ‘oh be’ dedirtmiyor mu?

NİYE BU ADAM?

People dergisi geleneksel ‘yaşayan en seksi erkek’ kim, açıkladı. Ama tartışma çıktı. Türkiye’de bile geniş yankıları oldu bu seçimin. “Liyakat her alanda bitmiş” diye esprileri yapıldı, ki çok güldüm bu yoruma. Bize neyse elalemin seksi erkeğinden! Ama işte… Siyasetin içinden çıkılmaz tartışmaları, cinayetler, binbir türlü rezillik arasında boğulalım mı?

Haberin Devamı

İki satır eğlenmeyelim mi, bi’ durun. Ki en çok biz, bu konuda konuşabiliriz zira Deprem Dede Ahmet Mete Işıkara’yı bile en seksi erkek ilan eden bir milletiz, müsaadenizle yani! Neyse işte, yılın yaşayan en seksi erkeği Paul Rudd oldu. 52 yaşında. Romantik rollerin aranılan adamı. Eğlenceli, tatlı, sevimli, komik. İyi aile babası. Daha ne istiyorsunuz değil mi? Ama yetmiyor, ‘neden bu adam?’ diye tartışılıyor.

Adamın kendisi ve karısı bile şaşkın! Bana kalırsa People dergisi algı yönetimi yapıyor! “Artık sert bakışlı, kendine güveni tavan yapmış, arzu nesnesi, beğenildiğinden çok emin alfa erkeklerinin yerine sempatik, sevimli, güldürebilen, sıradan erkekleri tercih edin belki o zaman üzülmezsiniz” demek istiyor belki de! Çünkü bu seçim, ‘düşünün’ demek için biraz da. Bence öyle yani. Sizce?

İstanbul'un buluşma noktası

Şu ara İstanbul’un en popüler mekanı Mandarin Oriental Bosphorus İstanbul içinde açılan Novikov. Kimi sorsanız orada. Özellikle iş dünyasının öğlen yemeklerinde buluşma noktası. Nasıl olmasın? Şahane Boğaz manzarası, hünerli şeflerin ellerinden çıkma zengin bir suşi menüsü, enfes Akdeniz ve İtalyan tatları, eğlenceli Novikov Pool Bar ortamı, burayı herkese sevdirdi.

Tam İstanbul gibi global bir markaya yakışacak mekan! 2011’de Londra’da açılan marka, Bodrum’un ardından ikinci şubesini İstanbul’da açtı. Marka, 10. yılında başarısını İstanbul’la taçlandırdı diyebiliriz. Böyle uluslararası bir markanın İstanbul’da olması, gastronomi turizmi açısından da çok önemli. Sadece yeme içme deneyimi yaşamak için seyahat edenlere hitap edecek böyle bir mekan, İstanbul adına gerçekten sevindirici.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder