Yazarlar Havlu hareketi bize de lazım!
HABERİ PAYLAŞ

Havlu hareketi bize de lazım!

Biz bu topraklarda anormal plaj fiyatlarını, anormal lahmacun fiyatlarını sıradanlaştırıp gayet de normal karşılarken… Komşu kıyıda vatandaşlar bunun için protestoda! Yunanistan’ın pek çok adasında, plajlardaki yüksek şezlong fiyatları vatandaşları öfkelendirmiş. Bu arada yanlış anlaşılma olmasın; Yunan adalarında pek çok plaja elinizi kolunuzu sallayarak girip, havlunuzu yayıp, denizin ve güneşin tadını çıkarabiliyorsunuz. Kimse de size ‘hoop hemşerim, giriş ücreti öde, en az şu kadar harcama yapmak zorundasın’ demiyor. Millet oraları çoktan geçmiş. Bir kez daha söylüyorum; her geçen gün daha fazla işletmenin plajları işgal edip şezlong ücretlerini artırmasına itiraz ediyorlar. Ellerinde pankartlarla, imza kampanyaları ile hem de! “Denizler herkesin” diyorlar özetle. Orası öyle. Ama bizde öyle değil! Neyse işte, bu ‘havlu hareketi’ büyüyünce, ekonomi ve maliye bakanı devreye girdi ve polise ‘yasa dışı işletmeleri engelleyin’ emri verdi. Medeniyete bakar mısınız, tazyikli su yok, yerlerde sürüklenen yok, gözaltına alınan yok. Tersine, bakan vatandaşı haklı buluyor! Vay be… Bu sezon Bodrum’da oteller, plaj işletenler mutsuz ya hani... İşte nedeni bu! Vizesi, cebinde biraz Euro’su olan; gidiyor komşu kıyılara, kazıklanmadan yiyip içmeyi tercih ediyor. Normallik istiyor. Bodrum’daki canım otel sahipleri de “Fiyatların inmesi lazım” diye demeçler verip dursun habire… Yahu, düşür o zaman, formül bul! Her sezon sizin fahiş fiyatlar eşliğinde ağlamanızı dinliyoruz, yeter yahu.

Haberin Devamı

Havlu hareketi bize de lazım

PROTESTOLAR NASIL BAŞLADI?

Ben Yunan kıyılarındaki bu işletmelerin bizdekileri görüp gaza geldiğine yemin edebilirim ama ispatlayamam! Zira Milliyet’ten Pelin Aykın’ın haberine göre; Yunanistan’da tüm kıyı şeritleri devlet mülkiyetinde. Anayasa böyle. Dolayısıyla özel plajlar yasa dışı sayılıyor. Ancak tatilcilerin artması; şezlong, şemsiye, özel alan, yemek içecek servisi ve müzik sunan plajlara talebi artırdı. Yerel makamlar da, plajların sınırlı bölümlerini yaz aylarında isteyen girişimcilere kiraladı. Bu işletmelerden bazıları müşterilerden bir şemsiye ve bir çift şezlong için 100 Euro’dan fazla isteyince de kıyamet koptu. Protesto eylemleri dalga dalga tüm adalara yayılıyor. İnsanlar, kıyılar tümden elden gitmeden haklarını arıyor. Biz sadece izliyoruz onları.

Haberin Devamı

Havlu hareketi bize de lazım

Bu sporcular da çok oluyor ama!

Voleybolcu kızlarımız, Milletler Ligi şampiyonluğunu kazanıp dünya şampiyonu olunca sevinçten dört köşe olduk. Hatta ‘Bu sevinç bize uzun süre yeter’ dedik ama 100. yılda sporun her branşında tarih üzerine tarih yazıyor sporcularımız… Milli yüzücümüz Sümeyye Boyacı, İngiltere’de düzenlenen Para Yüzme Dünya Şampiyonası’nda 50 metre sırtüstünde dünya üçüncüsü oldu. Ardından rekortmen dalışcımız Şahika Ercümen, Bahamalar’da düzenlenen Dünya Serbest Dalış Kupası’nda Türkiye rekoru kırdı. Avrupa Paralimpik Şampiyonası’nda judocu Nazan Akın Güneş ve Merve Uslu farklı kategorilerde Avrupa ikincisi oldu. ÊÊ Milli okçumuz Mete Gazoz ise Almanya’daki Dünya Okçuluk Şampiyonası’nda altın madalya alıp ‘gezegenin en iyisi’ unvanına hak kazandı. Bitti mi sandınız? Tuğba Danışmaz, Çin’deki 2023 Üniversite Oyunları›nda, üç adım atlamada dünya şampiyonu oldu ve altın madalya aldı. Raziye Nur Emekli ise Çinli rakiplerini kendi ata sporları Wushu Kung Fu’da alt ederek birinci oldu, elbette altın madalya kazandı. Söyleyin şimdi, sizce de bu sporcular çok olmuyor mu?

Haberin Devamı

Havlu hareketi bize de lazım

Sultanahmet’te ‘dünyanın en iyisi’

Geçen gün telefonuma bir mesaj geldi. “Seni dünyanın en iyi oteline akşam yemeği ve konaklama için davet edebilir miyim?” diye yazdı Tülay Şenel Kanburoğlu. “Four Seasons Sultanahmet mi?” dedim, “Evet” dedi. Malum, Temmuz ayında New York merkezli ünlü seyahat dergisi Travel+Leisure okurları tarafından ‘Dünyanın En İyi Oteli’ ve ‘Avrupa’nın En İyi Şehir Oteli’ seçildi bu otel. Daha önce yolum bu otele hiç düşmediği için de, kayıtsız kalamadım. Pandemide pek modaydı ‘staycation’ olayı; yani yaşadığın şehirde tatil yapmak, o şehrin daha önce keşfetmediğin alanlarını deneyimlemek. Benimki de o hesap; bir gecelik çanta yaptım, istikamet doğru Sultanahmet. Hazır, ünlü oyuncu Ben Affleck de orada kalıyor, belki rastlaşırız, iki lafın belini kılarız dedim. Gerçi ben gittiğimde, Affleck’in Boğaz’daki Four Seasons’a geçtiğini söylediler, biraz üzüldüm ama beş saniye falan sürdü. Zira otele bayıldım. Sultanahmet’in kalabalığından, curcunasından, dar sokaklarından içeri adımınızı attığınız an huzurlu ve çiçeklerle dolu bir avluya geçiyorsunuz. 1918 yılında Sultanahmet Cezaevi olarak inşa edilmiş bir bina burası. Nazım Hikmet, Necip Fazıl Kısakürek, Aziz Nesin gibi önemli isimler hapis yatmış. 1992 yılında otel olarak kullanılmaya başlayan binanın otantik mimarisi büyük oranda korunmuş. Hapishanenin avlusunda da artık şahane yemekler servis edilen Avlu Restaurant ve otelin kafesi var. Gerçekten hikayesiyle, mimarisiyle ikonik bir otel burası. Terastaki bara çıktığınızda Ayasofya tüm ihtişamıyla karşınızda. Ambiyans eşsiz, dekorasyon şık, her şey çok elegan. Ben Affleck gibi dünya starlarının neden burada kaldığını çok iyi anladım. Turizm açısından Türkiye’nin elini yükseltiyorlar, gurur duydum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder