Giriş
Ebru Baybara Demir’i tanımayan yoktur, hele de gastronomi dünyasına bir parça meraklıysanız.
Ama bilmeyenler için kısa bir özet geçeyim…
Kendisi Mardinli bir şef. Ama ona sadece şef demek haksızlık olur. Mardin’in ilk turistik girişimi Cercis Murat Konağı’nı hayata geçiren, Mardinli kadınlara iş imkanı yaratan, onlara rol model olan bir girişimci. Mardin’i danyaya tanıtan bir iyilik elçisi. Baybara’nın en önemli yanı da gastronomiyi sadece tabak hazırlamak olarak görmemesi; bu işi yaşamları ve toplumları geliştirmek için, turizme değer katmak için kullanması. Yani mesleğinin sosyal fayda sağlamasına odaklanmış, başlattığı projelerle de bunu yayan, gösteren, herkese bulaştırmaya çalışan biri.
2017’de, dünyanın en itibarlı aşçılık ödülleri yarışması olan Basque Culinary World Prize’da (Bask Dünya Aşçılık Ödülleri), dünyanın en iyi 10 şefi arasına giren ilk ve tek Türk şefi olması boşuna değil. İyi tarım uygulamaları, yerel tohum bulunması ve çoğaltılması için çaba göstermesi, kadınlara istihdam sağlaması, Suriyeli mültecilerin toplumsal entegresyonu derken şahane işler başarıyor. Bu gayretleriyle, uluslararası arenada Türk mutfağından ve Türk gastronomisinden bahsedilmesine de vesile oluyor. Bir kadın olarak Mardin’de yaptıkları gerçekten müthiş. Şimdi… Eğer tanımayanlar da Ebru Baybara’yı tanıdıysa, onunla ilgili şahane bir gelişmeyi duyuracağım. O da aşağıdaki yazıda…
ÜNLÜ ŞEF DAVID HERTZ’İN İLK KONUĞU
Dünyanın en önemli şeflerinden David Hertz, yakında bir TV programına başlıyor; ilk bölümün konuğu da Ebru Baybara Demir.
Hertz neden önemli derseniz, anlatayım...
Sosyal yardımlaşma için çalışan, düşük gelirli insanların yaşamlarını gıdanın dönüştürücü gücünü kullanarak değiştiren bir şef ve girişimci kendisi. Brezilya’da kurduğu aşçılık okulu, ülkenin ilk sosyo-gastronomik işletmesi.
Ünlü şefin, teknoloji harikası bir ‘Gıda Artıkları Restoranı’ da var. Yani mesleğini sosyal fayda sağlamaya dönüştürmüş.
Ebru Baybara ve Hertz daha önce Turizm Yatırımcıları Zirvesi’nde tanışmışlar...
Baybara’nın Mardin’de yaptıklarından çok etkilendiği için ilk programının konuğu olarak da ona yer verecek.
Bu, Türk mutfağının uluslararası arenada tanınması için müthiş bir fırsat ve şans. Bunu da elbette Ebru Baybara’ya borçluyuz, net.
Hertz’in programının, bir süre önce intihar eden ünlü şef Anthony Bourdain’in yaptığı programın yerini doldurması bekleniyor. Kanal henüz belli değil ama büyük bir ekip 24 Ağustos’ta Mardin’e gelip çekimlere başlayacak. Baybara ve Hertz, TURYİD zirvesinden beri ortak projeler için birlikte çalışıyor. Hertz’in aşçılık okulu Gastromotiva’nın burada da açılması projesi de onlardan biri. Dünya Gıda Programı ve Turizm Bakanlığı destekli bu okullarda dezavantajlı gruplara eğitim verilecek. Ki bu da başka bir yazının konusu.
BELGÜN’ÜN ENERJİSİ AMERİKA’YA DA LAZIM!
İşte bir başka başarılı kadın daha: 6 yıldır tek kişilik gösterisi ‘Aşk ve Komedi’ ile sahnelerde olan Nilgün Belgün. Erkeklerin hakimiyetindeki komedi dünyasında bir kadın olarak başarıyla kalabilen, bu kadar yıl sahnede tek kişilik oyun sergileyen kaç kadın var söyleyin bana? Enerjisiyle, hayata pozitif bakışıyla çok sevilen Belgün’den güzel bir haber aldım. Kendi hayatını anlattığı müzikli oyunuyla Amerika turnesine çıkıyor.
Daha önce New York’ta oynadığı oyununu, bu kez de California ve Washington DC’yi kapsayan 10 günlük turnede Amerika’da yaşayan Türkler için sahneleyecek. 20 Eylül’den itibaren hangi şehirlerde sahne alacağı Belgün’ün Instagram hesabında var. Türkiye gösterileri ise ekim ayından itibaren devam edecek.
İNTERNETSİZ KALINCA 90’LARA IŞINLANIYORUZ
Yeni jenerasyona tuhaf gelecek ama eskiden wi-fi falan bilmezdik biz. Parklarda bahçelerde, internete ulaşmak diye bir şey yoktu. Bunları düşününce; ne yapıyormuşuz, nasıl yaşıyormuşuz o günlerde diye şaşakalıyoruz ya…
İşte Türk Telekom tam da o zamanları anlatan şahane bir reklam çekti. Üstelik o yılların en ünlüsü Burak Kut’u oynatmış ki, cuk olmuş. Parkta oturan iki arkadaşın interneti bitince, bir anda 90’lar oluyor; bir anda parktaki herkes 90’lardan fırlıyor... Walkman dinleyenler, kaykaylar, permalı saçlar.
Burak Kut bile çıkıyor, o yıllarda söylediği meşhur şarkısını “Yaşandı bitti saygısızca, gigabyte’ların tadına varınca” diyerek söylüyor. Kafadarlar şokta tabii, Türk Telekom’dan ek paket alıyorlar ve hemen bugüne geri dönüyorlar. Son zamanlarda gördüğüm en yaratıcı, en fırlama, en iyi reklam. Hangimiz internetsiz ortamda kendimizi 90’larda hissetmiyoruz ki? O yüzden tam 12’den vurmuşlar, izleyin derim.
