Şirin Sever İyi ki uyandın be kadın!
HABERİ PAYLAŞ

İyi ki uyandın be kadın!

Ne ‘Hadise’ oldu ama! Günlerdir Hadise’nin taze eşinden ayrılması, ayrılıkla ilgili söyledikleri, işinin kısıtlanması, yüzüğünü atması konuşuluyor ya.. Hiçbir şey yazmadım bugüne kadar ama herkes gibi ilgiyle takip ettim çünkü her ayrılık hikayesinin detayları merak edilir. Magazin meselesi deyip geçmemek lazım ayrıca, içinde öyle çok hayat dersi var ki aslında. En baştan başlarsak; benim bu ‘hemen evlenme’ meselesine çok takık olduğumu, yazılarımı takip edenler biliyordur zaten. Jennifer Lopez kaçıncı kezdir niye evleniyor mesela? ‘Sen J.Lo’sun ya, ne gerek var?’ diye yazmışlığım bile var.

Haberin Devamı

Seda Sayan niye yedinci kez nikah masasına oturuyor, hayatını yaşasa kim ne diyecek ona diye sorgulamışlığım da var. Bu durum da öyle. Sen Hadise olmuşsun, bunca yıl kariyerini ilmek ilmek örmüş, kendini büyütmüş, star olmuşsun. Ne işin var senin işinle, hayatınla, sanatınla barışık olmayan bir ailede? Kimseyi suçlamıyorum, küçümsemiyorum. İki ayrı hayat var, uyumsuzluk var onu söylüyorum sadece. ‘E çünkü aşk’ diyeceksiniz eminim. Ah o aşk...

Aşkını doyasıya yaşa, sev, sevil ama hemen evlenmek niye? Bilmez misin evlendiğinde o aileyle de evlenmiş olacaksın neticede. Zamanla kabul ederler diye mi düşündün? Ya da fedakarlık yaptığında, taviz verdiğinde her şey yoluna mı girecek sandın? Örnek bol. Yaşadık, yaşıyoruz, yaşayanları dinliyoruz…

Sen kendinden, aşkın için işinden, hayattaki önceliklerinden vazgeçtiğinde sen olmaktan çıkacaktın. Bir süre sonra ruhsuz, mutsuz, gergin bir tipe dönüşecektin. Üstüne üstlük bir de suçlanacaktın böyle olduğun için. Devam ettiğin takdirde ne aşk kalacaktı geriye, ne o sevdiğin adam. Neyse ki 4 ayda uyandın ve kendini seçtin. Herkese de ders çıkarılacak bir hikaye bıraktın. Durmak yok, yola devam o zaman.

Vazgeçtiklerinize değecek mi?

O da aldatılıyorsa, biz ne yapalım’ şeklinde bir kalıp vardır hani, güzel, başarılı, ünlü, herkesin arzuladığı kadınlar için kullanılan… Yakın zaman önce Shakira için sarf ettik bu cümleyi. 45 yaşındaki Kolombiyalı şarkıcıyı, futbolcu eşi Pique aldattı çünkü. Böylece bir kez daha anladık: Aldatılmayacak bir kadın yok şu dünya üzerinde!!

Haberin Devamı

Çünkü fiziksel özelliklerle ya da kadının şahane oluşuyla, mükemmeliğiyle, huyuyla suyuyla ilgili bir şey değil bu mesele. Bu mesele erkeklerle ilgili. Seven adam bile aldatıyor, mesele sevgiyle de ilgili değil. Mehmet Ali Erbil geçen gün çıkıp dedi ya; “Çok aşıktım bir eşime, rüyamda ayrıldığımızı görür ağlardım sonra aldatırdım. Bu yedekleme dürtüsü bence.” Böyle değişik bir cins işte! Neyse konu bu da değil, konu kadının bu ‘cins’ için nelerden vazgeçtiği!

Bu noktada ben susayım, Shakira konuşsun hatta. Boşandıktan sonra ilk kez Elle dergisine konuşmuş şarkıcı, zamanında müzik kariyeri için Amerika’ya taşınmak yerine kocası Pique’nin futbol kariyeri için Barselona’ya yerleştiklerini anlatmış: “İkimizden birinin bu çabayı göstermesi ve fedakarlığı yapması gerekiyordu.

Ve yaptım. Kariyerimi ikinci plana attım; futbol oynaması ve şampiyonluklar kazanması için onu desteklemek için İspanya’ya geldim. Bunun sayesinde de çocuklarım şimdiki annelerine sahip oldular. Tüm söyleyebileceğim bu.” İşte aşk böyle bir şey, fedakarlık demek. Ama bu fedakarlığı nedense hep kadın yapar, erkek de zamanı gelince kendini evine/çocuklarına adayan bu kadını mutlaka aldatır. Tamam sinirlenmeyin istisnalar olabilir ama durum genelde böyle. Hadise’ye ve Shakira’ya bakın, günün sonunda vazgeçtiklerinize değecek mi düşünün, öyle karar verin. Magazin deyip de geçmeyin!

Haberin Devamı

KOCA DÖVEN KADINA DA KARŞIYIM!

Hep erkek şiddetinden bahsediyoruz çünkü çok fazla. Gücümüz yettiğince de yazarız çizeriz ama arada istisnalar da oluyor, onları atlamayalım diye bu yazı. Karısı tarafından şiddete uğrayan, buna rağmen ona el kaldırmayan erkekler de var. Haksızlık yapacak değiliz, bu kadına da iki çift laf edeceğiz elbette.

Bilecik’te bir hastanede hemşire olan 25 yaşındaki Onur İ.’nin başına geliyor olay. Anlaşamadığı eşini boşamak istiyor ve karısı Sümeyye İ. ve onun annesi Sultan D.’nin saldırısına uğruyor. Sopayla dövüyorlar, yumruk atıyorlar. O kadar çok hırpalanıyor ki adam, bir markete sığınıyor, sonunda ambulansla hastaneye kaldırılıyor. Onur Bey olayı anlatırken diyor ki, “Kadına şiddete karşı olduğum için karşılık vermedim, sadece kendimi korumaya çalıştım.”

Böyle adamlar da varmış demek ki, helal olsun. Şimdi açıkça söyleyeyim; bir kadın, kendisine şiddet gösteren bir erkeği benzetse, bir kuvvet gelse ağzını burnunu kırsa, ‘oh’ derim, alkışlarım, yaptığına bayılırım. Yine bir kadın şiddete uğrarken, bir başkası o dövenin üzerine atlasa, iyice mest olurum. Ama bu başka!

Bir insana el kaldırmayı kendine yakıştırmayan, şiddet gördüğü halde aynı şekilde karşılık vermeyi reddeden bir adama el kaldıran kadına da karşıyım! Hafifletici neden falan aranmaksızın, bu kadın en ağır cezayı almalı. Rica ederim bir de kadın şiddetiyle falan uğraşmayalım, zaten ortalık yeterince karışık!

Türkiye’nin ilk engelli koleksiyonu

Biraz da hayatı kolaylaştıran, iyi haberlerden bahsedelim… LC Waikiki ‘Limitless’ adıyla Türkiye’de ilk kez bir engelli koleksiyonu çıkardı. Koleksiyonun fikir sahibi ise yine LC Waikiki’de Kapasite Uzman Yardımcısı olarak görev yapan ve kendisi de ‘serebral palsi’ hastası olan Ömer Faruk Karakuş. Ömer bey, kendi hayatında giyim konusunda yaşadığı sıkıntılardan yola çıkarak üstlerine bu öneri ile gidiyor ve onlar da inanılmaz destek verip fikri sonuna kadar destekliyor.

Ortaya dezavantajlı bireylerin hayatını kolaylaştırma odaklı ‘LC Waikiki Limitless’ isimli koleksiyon çıkıyor. Koleksiyonda yakaları, kolları, omuzları cıtcırtlı üstler, paçaları ve yanları fermuarlı pantolonlar, birleştirilebilir montlar, yetişkin zıbınları gibi çok sayıda ürün var. Yılın modası olan canlı renklerle de modayı takip etmeyi seven dezavantajlı bireylerin hayatına büyük kolaylık getirilmiş oluyor. Koleksiyona www.lcwaikiki.com adresinden ulaşmak mümkün. Yeter ki hayatlar kolaylaşsın.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder