Tamer Heper Hâlâ bildiğiniz gibi
HABERİ PAYLAŞ

Hâlâ bildiğiniz gibi

Haberin Devamı

TV dizilerinde mahkeme sahneleri var, Bu mahkemelerde Amerikan filmlerindeki gibi, hakimler duruşma salonuna giriyor, herkes ayağa kalkıyor, sonra hakim elindeki tokmağı vuruyor ve (üç bin sekiz yüz on altı numarılı dosya, herkes otursun) diyor. Ben senelerce önce bir davam için adliyeye gitmiştim manzara böyle değildi. Bu sistem yeni mi değişti, değişti ise Amerikan filmlerini örnek almak gerekir miydi? M.T.

Okuyucum yıllar önce bir davaya girmiş, şimdiki sahneleri yadırgıyor ya, ben 41 senedir adliyenin içindeyim böyle bir sahne görmedim. Üstelik ima ettiği dizileri elbette ben de izliyorum ve hayretler içindeyim. Bizde yargılama sistemi değişmedi. Öyle her duruşma için mahkeme heyeti odalarına gidip de tekrar gelmez.

[[HAFTAYA]]

Üç hakimli ağır ceza mahkemesi de tek hakimli diğer mahkeme hakimleri de kürsüde oturur, sırasıyla dosyalara bakar. Üstelik tüylerimi diken diken eden o tokmak bizim mahkemelerimizde hiç olmamıştır. Bizdeki dosya numarası da (biz esas numarası diyoruz) öyle üç binlere falan çıkmaz. Peki bu görüntüler nereden geliyor. İşte asıl hiç akıl erdiremediğim konulardan biri. Bugün ülkemizde öyle güzel ve gerçekçi diziler yapılıyor ve öyle usta sanatçılar karakterleri başarı ile canlandırıyor ki hayran kalmamak ve iftihar etmemek mümkün değil. (Bazılarının övündüğü eski Yeşilçam filmlerini kastetmiyorum, kastettiğim yeni kuşak.) Büyük masraflarla çok gerçeçi filmler yapılıyor da birinde “şu mahkeme sahnesi nasıl yapılır, bir bilene danışalım” denilmiyor. Sahnenin gerilimi ilgili kişiye ait olabilir ama kürsüye vurulan tokmak, odaya girip çıkan hakim, gerilimle ilgili değil, ciddi filmi çirkin yapıyor. Peki Biz Amerikan filmlerinin mahkeme sahnesini almak zorunda mıyız? Bana kalırsa gerçekçi bir film bu yolla değer kaybediyor. Bizim mahkemelerimiz halen sizin bildiğiniz mahkemelerdir, ayıbı onu yanlış yapanlarındır.

İhtiyatla yaklaşıyorum

Türk Ticaret Kanunu değişecekmiş, bu konudaki gelişme nedir? Acaba hangi maddeler kalıyor hangileri değişiyor? L.H.


Türk Ticaret Kanunu tam 1534 madde. Dikkat ederseniz bu madde çokluğu içinde hep ticari şirketlerle ilgili maddelere eleştiri yapıldı. Oysa Türk Ticaret Kanunu sadece şirketlerden ibaret değil ki. Şimdi toplumda yankı uyandırdığı için şirketlerle ilgili hükümler değişecek deniliyor. Gerekir miydi? Elbette gerekirdi. Gerekirdi demek az, kanun hazırlanırken bunun yanlış olduğu, böyle bir kanunun mantık dışı olacağı, toplumda reaksiyon uyandıracağı bilinmez miydi? Bir kanun öyle çalakalem hazırlanmaz. Diğer bütün kanunlarla iritibatı olacağı için mevzuatı en iyi bilen ekipler tarafından hazırlanır. Bizim değişmesini istediğimiz bu kanunun yapımcısı olarak ise karşımıza bir tek isim çıkıyor. Doğru mu yanlış mı bilmem ama bir tek isim böyle bir kanunu hazırlayamaz. Türk Ticaret Kanunu gibi kapsamlı bir kanun uzman heyetlerin yapacağı uzun çalışmalarla düzenlenir. Şimdi sorunuza biraz değineyim. 1534 maddelik kanunu bir kişi hazırladı ise yapılacak değişikliği kim hazırlıyor? Önce bunu bilmek lazım. Bunu dahi bilmiyorsan hangi madde değişti, ne hale geldi bilme imkanı var mı? Haberlerde duyacaksınız, şu madde değişiyor, bu madde kalkıyor gibi sözler. Bu bilerek değil bana kalırsa tahmininen söylenen sözler. Onun için emin olmadan size “şu madde bu hale geliyor, bu maddeler kalkıyor” diyemem. Ancak yapılacak eleştiri varsa kesinlik kazandıktan sonra yaparım. Bugünkü hali ile bu kanun yürümezdi, ancak toplumun uyarısı ile değiştirilme ihtiyacı duyuldu. Peki toplumdan önce bunu hazırlayan farkında değil miydi? Değildi denirse ben de ‘yazık’ derim. Bir ticari ilişkide sırf prosedür eksikliği nedeni ile sayısı belirsiz kişileri hapse atmanın mantığını kim savunabilir? Onun için dereyi görmeden paçalarımı sıvamıyorum. Şu değişiklik hele bir gelsin sonra konuşalım. Bir yasa daha yürürlüğe girmeden değişiklik ihtiyacı duyuluyor ise yeni haline de ihtiyatla yaklaşmayı tercih ederim.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder