Giriş
Bugün ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 81’inci yılı. 81 değil 181 yıl geçse unutmayacağımız, her şeyimizi borçlu olduğumuz ulu önderimizi hasretle anıyoruz. Öncelik Atamızı anmak olduğu için satırlarımı öncelikle Atamızı anmaya ayırdım ve şimdi okuyucumun sorusuna ve yanıtına geçiyorum.
Eşimin ve benim ikinci evliliğimiz, ikimizin de ilk evliliğinden çocuğu, bir de müşterek çocuğumuz var. Vefatımızda miras kime kalır? Müşterek çocuğumuzun avantajı olur mu? ● Ş.N.
Okuyucumun sorusuna tüm ihtimallere göre yanıt vermeye kalksam kim bilir kaç sayfa yazmam lazım. Zira kimin önce vefat edeceği belli değil. Önce eş vefat ederse mirasçı okuyucum+eşinin ilk eşinden olan çocuğu+müşterek çocuk.
Önce okuyucum vefat ederse mirasçı kim? Yine eşi+okuyucumun ilk eşinden olan çocuk+müşterek çocuk. Burada eşlerden biri öldükten sonra diğerinin vefatında miras paylaşımını da anlatmam lazım, bu durumda ilk eşten olan çocuk ile müşterek çocuk mirasçı. Çocuklardan önce ölen olursaya gelirsem işin içinden iyice çıkılmaz hale gelirim. Bu kadarla yetinelim.
Ancak çoğunlukla eşler müşterek çocuğu koruma amacı ile hareket edebilir. Ancak bir bağış düşünüldüğünde, kendi çocuklarının saklı payının unutulmaması gerekir. Evlatların miras payının yarısı saklı paydır. Bazı hallerde ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılmaktadır ama bu tamamen ihtilafı bertaraf eden bir işlem olmayabilir, ileride ihtilafa açıktır.
Satış yapılabilir. Şayet bedelinin ödendiği ispat edilebilir durumda ise ihtilaf önlenmiş olur. Bu nedenle okuyucuma ve benzer durumda olan okuyucularıma bu konuyu hatırlatmış olayım. Kimin önce vefat edeceği bilinemeyeceğine göre olasılıklar neredeyse sınırsız.
