Cannes'a kimler gider?

Esra Dermancıoğlu Cannes’a gidemediği için üzülüp “Aslında benim gitmem lazımdı” diye bir açıklama yapmış. Üstelik kırmızı halıda yürüyenleri hem açık giyindikleri hem dil bilmedikleri (çoğu İngilizce ya da Fransızca biliyordu bu arada o isimlerin), bir de iyi oyuncu olmadıkları için eleştirmiş. Cannes’a gidip kırmızı halıda yürüyebilmek için birkaç yol var. Meryem Uzerli gibi geceyi gündüze katıp, Hollywood demeden Avrupa demeden sinema çevreleri neredeyse her yere gidip, sıkı bir network oluşturabilirsiniz. Sektöre yön veren isimlerle sık sık aynı ortamlarda bulunduğunuz için her yere de davet edilirsiniz. Mücevher olur, dondurma olur, bir markanın reklam yüzüyseniz de şansınız yüksek. Tabii o reklam anlaşmasını yapana kadar kariyeriniz için çok çalışmalısınız. Anne babanızdan aldığınız genetik güzellikler mutlaka bir artı ama formunuzu kaybetmemek için her gün spor yapmalısınız. Çok okuyup çok öğrenip meslektaşlarınızın bir adım önüne çıkmalısınız. Son olarak da o yıl festivalde gösterilecek bir filmde oynayabilirsiniz. O zaman o kırmızı halıda yürümeniz garanti. Üstelik bir de Merve Dizdar gibi ödül kazanırsanız o kırmızı halı keyfi herhalde on katına çıkacaktır. Ancak bir festival filminde oynamak da kariyer gerektiriyor. Ya yurtdışına karargâh kurup orada audition kovalayacaksınız ya da burada yeteneğinizle Nuri Bilge Ceylan’ı cezbetmeye çalışacaksınız. Gördüğünüz gibi tüm seçenekler çok çalışma şartı içeriyor. O kırmızı halıdaki isimler (markaların götürdüğü birkaç influencer hariç) o noktaya kolay gelmedi. Önce bir çalışın, çaba gösterin, filmlerde oynayın, Türkiye’de ödüller alın, arkası zaten gelir.

GERÇEK STAR

Efsane dizi ‘Handmaid’s Tale’in yıldızı Elizabeth Moss’un yeni dizisi ‘The Veil’in ilk iki bölümü Türkiye’de geçiyor. Buralarda çekilen her yabancı film ya da dizide olduğu gibi bunda da Haluk Bilginer var. Nasıl bir kariyer! Haluk Bilginer birçok Hollywood yapımında yer alıyor. Madonna’nın Çektiği ‘WE’de oynadı. Yakında vizyona girecek ‘Maria’ filminde başrolü Angelina Jolie ile paylaştı. Tam bir dünya starı. Bunları yapan adam bir o kadar da mütevazı. Bir ona bakıyorum bir de İtalya’da dizilerde oynadığı için çıktığı toprakları küçümseyen ve buradaki sektöre sirk deme cesareti bulan Can Yaman’a. Can Yaman böyleyse Haluk Bilginer’in İngiltere Kralı gibi gezmesi lazım. İnsan ister istemez karşılaştırıyor. Artık bu olgunluk mudur, bilgelik midir… Haluk Bilginer’i her yabancı yapımda gördüğümde gururlanıyorum ve tevazusu nedeniyle kendisine saygım biraz daha artıyor…

EFSANE DÖNÜYOR

Elektronik ve pop müzikte kendi kategorisini yaratan ve isim konulamayan bir tarza sahip olan Massive Attack yıllar sonra İstanbul’a geliyor. Hem de 2008’deki o efsane konserin yapıldığı yere, Maslak Parkorman’a! 23 Temmuz’da BKM ve Pozitif organizasyonuyla Bonus Parkorman’da bir kez daha Massive Attack dinleyecek olmak beni çok heyecanlandırıyor. Biletler satışa çıktı.

BİR PEYK MÜZİKALİ

Bir müzikal tutkunuyum. New York ziyaretimde tam 5 gösteri izledim. O yüzden bizde yapılanlar da çok ilgimi çekiyor. Bizim gündemimizde Peyk grubunun yazdığı ‘Hamiyet’ müzikali var. Müzikal, Peyk’in solisti İrfan Alış’ın çocukluğunda yer etmiş sıra dışı bir kadının hikayesini 80’lerdeki bir işçi mahallesinden bugüne taşıyor. Başrolde Aslı İnandık. ‘Hamiyet’ 6 Haziran’da Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda sahnelenecek. Merakla bekliyorum.