Yasemin Candemir Mükemmel ebeveyn yoktur, sadece iyi ebeveyn vardır
HABERİ PAYLAŞ

Mükemmel ebeveyn yoktur, sadece iyi ebeveyn vardır

Ketebe Yayınları’ndan çıkan bir kitap; Çocuklara Eşlik Etme Sanatı, bu yazının ana konusu.

Hepimizin içinde büyüdüğü, bazen yaralandığını, bazen de onarıldığını hissettiği bir hikayesi var. Aile, bu hikayenin başladığı yer. Her çocuk ebeveyninin veya kendisiyle muhatap olan yetişkinlerin gözlerinden görüyor dünyayı. “Bu yüzden mükemmel ebeveyn yerine yeterince iyi ebeveyn olmaya çalışmalıyız” diyor yazar Hilal Çorbacıoğlu.

Mükemmel ebeveyn yoktur, sadece iyi ebeveyn vardır

“Özellikle metropol hayatı yaşayan ebeveynlerden görüyoruz ki bugün babaların var olan yoklukları söz konusu” diyor Çorbacıoğlu. Veli toplantılarında, çocuk için iletişim kurmada, ulaşacak kişi listesinde babalar azınlıkta. İş, trafik ve çoğunlukla zamanın dışarıda olması elbette büyük etken ama eve geldiklerinde yorgunluklarıyla ekrana kilitlenmelerinin anlamlı bir açıklaması yok. Oysa, baba çocuğun hayattaki duruşu, özgüveni, sabrı üzerinde önemli bir etkiye sahip. Belki de sırf bu yüzden kitabı en çok babalar okumalı.

Haberin Devamı

Bugünün ebeveynleri hem görmedikleri bir davranış biçimini telafi etme çabasında hem de bilmedikleri bir deneyimi öğrenme gayretinde. Maalesef bu telafi etme çabasının sonucu da çocuklar ebeveyne dönüşüyor. Denge halini bulmak zorundayız. Nereden başlamalıyız derseniz en çok zorlandığımız yer sınırlar. Kitap en çok bu gözle okunmalı.

Türkiye’de tarımı beyaz yakalı gençler değiştirecek!

Mükemmel ebeveyn yoktur, sadece iyi ebeveyn vardır

Beyaz yakalı bir gencin Çise Ulus’un, ata toprağına dönüp tamamen organik mandalina yetiştirmesi ve ilaçlı tarım yerine bulduğu formüller beni çok etkiledi. Şöyle ki, Çise Ulus, pandemi nedeniyle ailesinin Seferihisar’daki bahçelerine dönüyor ve macerası başlıyor. “Pandemiden sonra bahçe işlerine her gün zaman ayırır hale geldim. Çünkü toprak emeği sever, emek verdikçe parlar, bereketlenir. Her ay yaptığım uygulamaları excel’e girip tüm süreci takip ettim, raporladım” diye başlıyor anlatmaya.

Eğitimli olmanın, her şeyi araştırabilen birey olmanın farkı mandalina üreticiliğinde nasıl ortaya çıktı?

Eğitimli olmak, kalıplaşmış bilgilere meydan okuma ve olmaz denileni oldurma cesareti getiriyor. Bu yola çıktığımda “Isırgan otundan tarım ilacı olmaz, bu kadar uğraşılmaz” diyenlerle de savaştım, organik üretime hakim olmayanlarla da. Farklı kaynaklardan araştırarak, etken maddelerin sağlığımız için ne kadar zararlı olduğunu gördüm. Bunun sonucunda doğadan bulduğumu doğaya verme stratejisiyle ilerledim ve geçen seneye göre mandalinamızın verimliliğini 5 kat arttırdım. Ağaçlarımıza sıktığımız kille, mandalinamızın soğuk - sıcak havalara karşı direncini güçlendirdik. Tüm bu çaba toprağın ve ağacın verimliliğini arttırdı, bal tadında ve ilaçsız büyümüş mandalinalarımız oldu.

Haberin Devamı

Diğer organik üretim yaptığını söyleyenlerle sizin farkınız ne?

Bahçemizdeki tüm zararlı organizmalardan ilaçla değil, ısırgan otu suyu kullanarak kurtulduk. Üzerlerine doğal kil püskürterek hem güneşten hem de farklı böceklerden koruduk. Sonunda herkesin güvenle tüketebileceği mandalinayı ürettik.

Tarımın geleceği araştıran, öğrenmeye hevesli gençlerle değişecek diyebilir miyiz?

Haberin Devamı

Kesinlikle, idealist, kalıplaşmış bilgileri yıkan, cesaretli gençler tarımı değiştirecek! Tarım, bedende enerji, zihinde idealler ve cesaret varken yapılmalı. Gençler doğayla teknolojiyi birleştirecek. Gelecekte teknolojik bahçeler, bahçe kontrolü için telefon uygulamaları ve her bahçenin marka olacağı günler göreceğiz!

Bir çimento şirketinde yaşanan sessiz eşitlik devrimi

Mükemmel ebeveyn yoktur, sadece iyi ebeveyn vardır

Geçtiğimiz günlerde bir çimento şirketi sessiz sedasız bir Cinsiyet Eşitliği Manifestosu yayınladı. Şaşkınlığım geçince durumu Akçansa İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Berrin Yılmaz’a sordum.

Erkek egemen diye bakılan bir kurumda üst düzey yöneticisiniz ve daha da önemlisi cinsiyet eşitliği manifestosu yayınlıyorsunuz? Neler oluyor?

Tüm işlerimize her zaman çeşitlilik ve kapsayıcılık penceresinden bakıyoruz. Her farklılığın getireceği çok seslilik ve özgünlüğün en büyük zenginlik olduğunu değerlendiriyor; bu zenginlikten yararlanabilmenin ilk şartının da tüm kalıp yargılardan uzaklaşarak fırsat eşitliği sağlamaktan geçtiğini biliyoruz. Bu anlayışla Cinsiyet Eşitliği Manifestomuzu güncelledik ve tüm çalışanlarımızla paylaştık.

Ne diyorsunuz kısaca?

Eşitlikçi, adil, kapsayıcı, güvenli, şiddetin ve tacizin hiçbir türünü kabul etmeyen, çeşitlilikten beslenen kültürümüz bizi birbirimize bağlar. Şiddetin her türü ise bizi birbirimizden ayırır. Cinsiyet, dil, ırk, siyasi düşünce, inanç, din, mezhep, cinsel yönelim, yaş, fiziksel engel ve benzeri kişisel özelliklere gösterilen saygı bizi birbirimize bağlar, tacizin her türü ise bizi birbirimizden ayırır.

Sadece manifestoyu yayınlamakla kalmadınız sanıyorum. Çalışanlarınızı bir eğitime de tabii tutuyorsunuz değil mi?

Evet. Daha işe başlarken alıyorlar bu eğitimi. Takipçisi de oluyoruz her durumun. Kadınlar çimento sektöründe varlık gösterebilsinler de istiyoruz. Son dönemde ağırlıklı olarak; Toplumsal Cinsiyet Eşitliği odağında atölyeler düzenliyoruz. Buradaki iki önemli paydaşımız ise; 2013 yılında Sabancı Üniversitesi tarafından UNFPA desteği ile hayata geçirilen “İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı” (Business Against Domestic Violence - BADV) projesi ve kadının iş dünyasındaki liderliği konusunda özel sektöre yön veren Global Compact iş birliğimiz.

BADV Projesinin başlangıcı olan Aile İçi Şiddet Araştırması’na 2014 yılında katılan 20 şirketten biriydik. Anket sonrası ortaya çıkan çarpıcı sonuçların sonrasında 2018 yılında katıldığımız BADV eğitici eğitimlerinin ardından taahhüt ettiğimiz “Akçansa Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” politikamızı Nisan 2019’da Sabancı grubunda yayınlayan ilk şirket olarak yönetimde yüzde 30 kadın sözü verdik. Sözümüzü tuttuk.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder