Yazgülü Aldoğan Denizde, karada, baharda Boğaz!
HABERİ PAYLAŞ

Denizde, karada, baharda Boğaz!

İstanbul’un baharları güzeldir. Hele son yıllarda yeşilin içinde mor-pembe açan erguvanları, sokaklara bile inmiş laleleriyle ilkbahar başka güzel oluyor. Pazar günü Saffet Emre Tonguç’un rehberliğinde bir Boğaz turu yaptım. Üç saat boyunca hiç susmadan bütün yalıları anlattı, tarihini, sahibini, şusunu busunu. İyi bir rehberin olması gerektiği gibi esprileri de cabası. Ama yanımızdan teknesinde Cem Yılmaz geçince “Daha ne yapayım, Cem Yılmaz şov bile var” demez mi! Cem Yılmaz’ı taa Avustralya’dan geldiğini öğrendiğim yeni kız arkadaşını gezdirirken biz de gördük. Boğaz turuna dönersek, keşke daha az yapılaşma olabilse, keşke korunun, yeşilin kıymeti bilinse, keşke binalar bir şeye benzese! Güzeline laf yok tabii, Nur Taşkent’in, TAV’ın CEO’su Sani Şener’in köşkleri, Sezen Aksu’nun yalısı pek karakteristik. Sabancılar’ın otuza yakın yalısı varmış, şimdi Ülkerler biriktiriyor. 4 bin m2 yalıda yalnız oturan da var, bir yıl boyu kapalı tutan da. Saffet Emre’de dedikodu çok.

[[HAFTAYA]]

Çocuklarımızı sevmiyoruz!

Haberin Devamı

Güya çocuk haftasındayız, her bir yandan çocukların nasıl harcandığı haberleri geliyor. Aileler çocuklarına sahip çıkmıyor. Havuza düşüp boğulan küçük çocuktan sonra, ormanda donarak ölen iki kuzene ne demeli? O kadar küçük çocuklar nasıl saldım çayıra mevlam kayıra ortalığa bırakılıyor? Ya aile içi şiddet kurbanı çocuklar? Amcasının cinsel tacizine maruz kalan 5 yaşındaki kız bakire çıktığı ve amca duruşmada iyi hal gösterdiği için neredeyse bir kaç yıl cezayla yırtacak! 5 yaşındaki yeğenine sarkan bir pedofil mahkemede kravat taksa ne olur! Allah kahretsin, bunlar nasıl hakim, nasıl karar! 2013’de 633 çocuk “yaşam ihlali” sonucu ölmüş. İçinde intiharlar, iş cinayetleri, nefret ve şiddet var. Her güne iki çocuk düşer. Üç çocuk yapın, 2 yaşına kadar emzirin ha? Önce olanı iyi yaşatın!

*

1 Mayıs’ı mahsus kaşıyor


Başbakan, bilerek ve isteyerek, özellikle kapattırıyor 1 Mayıs’ta Taksim’i. Maraza çıksın diye. Her marazadan, krizden nemalanıyor, hayret bir şey! Dün öğle saatlerinde Taksim’deydim. Bir avuç sendikacı Hill Oteli’nin kapısı önünde basın açıklaması yapıyordu. Sokakta bile değil. Caddeyi trafiğe kapatmışlar, polis kıyamet, tehdit, gözaltı... Paskalya tatili nedeniyle İstanbul turist kaynıyor, insanlar sokakta, geziyor ve polisler, gaz maskeli muhabirler... Ne oluyor? 1 Mayıs! 1 Mayıs, bayramdır. Ve AKP ilk iktidara geldiğinde en güzel 1 Mayıs kutlamalarından biri Taksim’de olmuştur. Ama sonra gerilim siyaseti başladı, “İnşaat var, yasak” dediler. Şimdi ne var? Saçmasapan bomboş bir meydan! “Buyrun yapın bayramızı” deseler, şenlik olacak. “Yapmayın” deyince gelsin gaz, tazyikli su, yaralılar, ölümler... Ve öfkeli Başbakan kameraların önünde bağırıp çağıracak. Bunun nesini beğeniyorlar, bir anlasak!

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder