Yazgülü Aldoğan Dostun düşmanın belli olduğu zamanlar
HABERİ PAYLAŞ

Dostun düşmanın belli olduğu zamanlar

İnsanın başına hiç beklemediği bir felaket geldiği zaman önce sersemliyor; sonra bir sağına soluna bakınıyor. İşte o zaman görüyor kim dost kim değil.

[[HAFTAYA]]

Telefonu kayıtlı bile olmayanların canhıraş aramaları, anında gelen mesajlar, vapurda, otobüste yanınıza gelip “Sizi seviyoruz, yalnız değilsiniz” diyenler ilaç gibi geliyor. Yakın dostların desteğini elbette bekliyor insan. İlk günlerin heyecanı geçtikten sonra çetele tutuyor, ses çıkmamışsa arayıp bozuk atıyorum hatta! Kiminin gerçekten haberi yok, kimi hay huy içinde bu da geçer demiş, kimi rahatsız etmemiş... En çok alındıklarım ise mesleğin içinden, üstelik de aynı duruştan olanların umursamazlığı. Televizyonda tartışma programında yanındaki saydırırken kılı kıpırdamayanlar, bu da olurmuş demek dedirtiyor. Ya durumdan vazife çıkarıp neyi niye yazdığımı, nerede yazdığımı bile bilmeden hakaret edenler? Kimsenin kimseye hakaret etmeye hakkı yok tabii, bir hukuk düzeninde. Ciddiye alınacaklarla ayrıca hesaplaşacağız da, çoğunun ismi var, cismi yok ya da beyni yok. Hem artık çıta o kadar yukarı taşındı ki, hakaret edecek olanın da yukarılarda olması lazım. Ötekilerle muhatap olmaya zaten gerek yok!

Haberin Devamı

Daha önce ölenlerin hakkı ne olacak?

Soma’da madende ölen 301 işçinin ‘sivil şehit’ ilan edilmesi için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı çalışıyor. Çünkü bunu mevzuata uydurmak lazım. İstiyoruz denilince olmuyor. Tabii algı çalışması başarılı, kocalarınız şehit oldu, rahat bırakın diye ailelerin mezarlığa bile gitmelerini engellemek istediler. Mezarlığa da zaten ‘şehitlik’ denilmeye başlandı. Onlar vahşi kapitalizmin devletle yaptığı işbirliği sonucu hayatlarını kaybetmiş canlar, geri döndüremeyiz ama ailelerine elbet tazminat, maaş, ne hak ediyorlarsa verilmeli. Ya ötekiler? Madenlerde daha önce hayatını kaybetmiş olanlar? İş kazalarında kömür ve linyit çıkarılması birinci sırada! Ekonomi geliştikçe işçi ölümleri artıyor. Geçen yıl 1235 işçi ölmüş, bu yılı daha yarılamadan rekoru yarılamışız: 700 işçi! Her gün 4 işçi ölüyor. Onlar niye şehit değil? Ya o ölüm kuyusundan, ölümün kıyısından dönüp sağ çıkanlar? “Çizmelerim sedyeyi kirletmesin” diyerek hepimizi ağlatan işçi kardeşim niye gazi değil? Ve üstelik daha kendine gelememişken, “Aybaşına kadar çalışmasınlar” denmişken, “gelin çalışın” diye bir an önce madene çağrılıyor?

Haberin Devamı

Gazetecileri hedef göstermek utanç verici

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Başbakan Erdoğan’ın Hürriyet Gazetesi yazarları Yılmaz Özdil, Melis Alphan ve şahsıma yönelik yürüttüğü hedef gösterme ve hakaretlerine karşı bir açıklama yaptı. Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklamada “Başbakan Erdoğan’ın yazılarını beğenmediği gazetecileri eleştirirken sarf ettiği incitici ve tehdit içeren sözcüklerinin kamuoyunun bilgilenme, haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına yöneltilen bir saldırı” olarak algılandığı belirtildi. Hedefe konulan gazeteci ve yazarların arkasında olduklarını açıklayan TGC Yönetim Kurulu, Başbakan’ı gazetecileri tehdit etmekten vazgeçmeye çağırdı. TGC ayrıca, durumdan vazife çıkararak “iktidar sözcülüğüne soyunan bazı gazete ve gazetecilerin de meslektaşlarını hedef göstermelerinin mesleğin yeni bir utancı olduğuna” dikkat çekti.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder