Etkinlikler art arda iptal

33. Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nin iptal edilen üçüncü programı 27 Nisan Çarşamba akşamı için öngörülen Sierra Ensemble üçlüsünün konseri. Daha önce de bir konser ve bir dans gösterisi iptal olmuştu. Bir zamanların terörden en uzak kentiydi Ankara, şimdi hedefteki başkent. Amerikalıların, Türkiye’de görevli personelinin ailelerini geri çekme kararını duyunca sanatçılar da gelmekten vazgeçmiş.

33 yıldır yapılan bir festivalde ilk kez bu nedenle iptaller yaşanıyor. Amerikalıların aileleri geri çekme kararı o kadar etkili oldu ki 16-17 Nisan’da Gaziantep’te yapılması planlanan etkinlik de kısmen iptal oldu. 16 Nisan’da Bayazhan’da bir etkinlik yapılacak ama İstanbul ve Ankara’dan gelecekler olmadan. Yani herkes bulunduğu yerde başına geleni yaşayacak ama mümkünse bir yere kıpırdamayacak. “Turizm mevsiminden sadece yüzde 20 düşüşle krizi atlatırız” diyenler nasıl bir hayal kuruyorlar acaba? Türkiye terör korkusu yaşanan bir Ortadoğu ülkesi gibi anılmaya başlamışken?

Restoran haftası başladı bile!

Neyse ki iptal olmayan (tahtaya vuralım), keyifli etkinlikler de var; Restoran Haftası bunlardan en lezzetlisi! Üstelik 7. yılında çevreye açılıyor, İstanbul dışında Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Antalya ve Gaziantep’te de gerçekleşiyor. Üstelik bu yıl yemek teması “sokak lezzetleri!” Biz sokakta atıştırmaya bayılan bir milletiz. Dünyanın neresinde araba içinde turşu, nohutlu pilav satılır?

Maç çıkışı köfte ekmek, öğle saatlerinde Galata’da kokoreç, Karaköy’de balık ekmek, İstiklal’de kestane kebap... Açılışını pazar öğlen Haliç kıyısında Rahmi Koç Müzesi’ndeki Halat Restoran’da yaptığımız etkinlikte içli köfte de vardı, yabancı şeflerin elinden değişik tatlar da.

Hep gitmek isteyip de çok pahalıdır diye vazgeçtiğiniz fine dining denilen, şık akşam yemeği yenilen lokantalar var ya! Oralarda önceden belirlenmiş makul bir fiyata, içinde bir kadeh Kayra şarabıyla bir set mönü yiyebilmek en keyiflisi. Katılan 150 restoran olduğu için burada saymama imkan yok ama restoranhaftasi.com adresinden hem isim ve adreslerini, hem de lezzet turları ve partileri bulabilirsiniz. Yok yok! Hem de erişebileceğiniz fiyatlara.

Artık onların da sosyal medyası var!

Sosyal medyada en çok paylaşılan videoların kedi konulu olduğunu biliyorsunuz değil mi? Adnan Hoca’nın pisicikleri değil, bildiğin kedi! Bu ağın adı “Moofio”. Ücretsiz olarak indirip evinizdeki can için bir hesap açıyor, onunla ilgili her türlü bilgi ve görüntüyü bütün sosyal ağlarda paylaşıyorsunuz. Ayrıca burada her türlü ihtiyacınızla ilgili bilgi ve ilan da var.

Kedinize hesap açın

Sahiplendirme, kayıp, misafir ev, mama, doktor vb. Artık onlar mı sosyalleşecek, siz mi, orasını karıştırmayın ama belli ki Moofio Kurucu Ortağı Can Aksoy akıllı bir iş yapmış. İBB Belediyesi bile metroda test yayınına kedi-köpek videolarıyla başladı ve insanlar gözlerini ayırmadan izledi! Ben de Pıtırcık için bir hesap açacağım ama size de bir sitemim var; Can Dostlarımız sütununu tembellik edip yeterince besleyemediğiniz için yapmaktan vazgeçtik.

Yeni anayasa bir yazılsa hiç sıkıntı kalmayacak

Biz neyi tartışıyoruz ki! AKP milletvekili Galip Ensarioğlu açık ve net söylemiş; “Yasama bizim, yürütme bizim, yargı bizim, bu sistem bizim daha çok işimize gelir!” AKP yeni anayasayı yazdırıyor. Çünkü hâlâ hoşlarına gitmeyen şeyler var: Anayasa Mahkemesi gibi. Yargıçlarını kendileri seçtiler ama yasa izin vermediği için görevden alamıyorlar, o yüzden bazıları başına buyrukluklar yapıp iki gazetecinin yaptığının casusluk olduğunu görmüyorlar mesela. Gerçi Cumhurbaşkanı “Tanımıyorum da, takmıyorum da, uymuyorum da” dedi ama her ihtimale karşı yandaş medyada linç ettirdiği Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Bey’i makamında kabul edip nazikçe uyardı. Çünkü yine kendini bilmez bir mahkeme, kişiye göre yasa olmaz diye Cumhurbaşkanı’na hakaret etmenin yasak olmasına itiraz etmiş, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş. O da bugün görüşülecek. Tabii Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan’a da ayar verdi. “Başbakan ‘İmzacı akademisyenler tutuksuz yargılansın’ diyerek haddini aştı” diyenler de biraz yanılıyor olmasın? Galip Ensarioğlu duruma açıklık getirir yakında: “Böyle iki başlılık durumları bizim daha çok işimize gelir, anayasaya başkanlığı daha kolay yazarız” deyiverir. Hem kimden çekinecekler ki. “Biz her türlü hesabı sandıkta veriyoruz, sandık da bize veriyor” demediler mi?