Dünya ‘Arkadaşım’ dedikleri hayatını kararttı! Ölene kadar işkence gördü…

‘Arkadaşım’ dedikleri hayatını kararttı! Ölene kadar işkence gördü…

Paylaş
‘Arkadaşım’ dedikleri hayatını kararttı! Ölene kadar işkence gördü…

Hayatında hiçbir arkadaşı olmayan Suzanne Capper, kendisine yakın bulduğu insanlara bile her türlü kötülüğe rağmen bağlanmıştı. Kendisinin 'arkadaş' olarak gördüğü insanlar ise Suzanne'a dehşeti yaşattı.

Derleyen: Ömer Faruk Ekinci / Posta.com.tr | İngiltere'nin Manchester bölgesinde yaşayan Suzanne Jane Capper, ailesi ve etrafı tarafından çok affedici bir insan olarak tanınıyordu. Suzanne ve kız kardeşi Michelle büyürken öz babalarını tanımadılar. Genç kızları anneleri Elizabeth Dunbar ve üvey babaları John Capper büyüttü. Ancak Suzanne 14 yaşındayken annesi ile üvey babası ayrıldı. Bu ayrılık tüm aile için büyük bir travma sebebiydi.

Haberin Devamı

FELAKETİYLE TANIŞMA

Suzanne ve Michelle kardeşler bir gün annelerinde, bir gün üvey babalarında, bir gün aile dostlarında kalıyordu. Bu düzensizlik 14 yaşındaki Suzanne'ı sonunda Jean Powell'in evine yönlendirdi. Suzanne burada kendi yaşlarına yakın bir genç çocuk ile tanıştı. İsmi Clifford Pook olan bu çocuk, komşuları Jean Powell'in küçük kardeşiydi.

Pook bir gün yol kenarında oturmuş kız arkadaşıyla olan bir durumdan şikâyet ederken Suzanne ona yaklaştı ve iyi olup olmadığını kontrol etti. İkili böylece tanışmıştı.

Suzanne'ın yanına taşındığı Jean, kendisinden yaklaşık 10 yaş büyüktü. Yıkık dökük bir evde 3 çocukla birlikte yaşıyordu. Suzanne burada Jean'ın küçük çocuklarına bakma karşılığı geceyi geçiriyordu.

Haberin Devamı

Kısa zaman içerisinde Suzanne, Jean ve arkadaşlarıyla çok fazla zaman geçirmeye başladı. Genç kızın annesi ise arka planda dönen olayların farkında değildi. Olaylar daha sonra çığırından çıkacak ve kan donduran eylemler birbirini kovalayacaktı.

ÇALIŞTIRIP MAAŞINA EL KOYUYORMUŞ

Suzanne'ın annesi, "Jean'in Suzanne'i okuldan aldığını ve şehirdeki bir binada temizlikçi olarak çalıştığını öğrendik" diye konuştu. Öte yandan Suzanne'ın kazandığı tüm paranın Jean'ın el koyduğu ve genç kıza haftalık sadece 5 pound verdiği ortaya çıktı. Jean aynı zamanda Suzanne'ı ailesinin evini yakmakla da tehdit ediyordu. Genç kızın başına dert açacak asıl kişi ise mahalleye yeni taşınan Bernadette McNeilly olacaktı.

3 çocuk sahibi 24 yaşındaki McNeilly, Jean'ın evine yaklaşık 2 dakikalık bir mesafeye taşınmıştı. 1992 yılına geldiğimizde ise McNeilly de çocuklarıyla birlikte Jean'ın evine yerleşmişti. Mahallede yaşayan insanların ifadelerine göre, genç annelerin kaldığı bu ev cinsel ilişki ve uyuşturucu partileri için bir numaralı adres olmaya başlamıştı.

Yine bir partinin olduğu gece bu eve gelen 16 yaşındaki Anthony Dudson, önce Jean ve McNeilly ile birlikte oldu, ardından Suzanne ile de ilişkiye girdi. Jean'ın 29 yaşındaki eski kocası Glyn Powell da bu evdeki partilere düzenli olarak katılıyordu. Yanında 26 yaşındaki uyuşturucu bağımlısı arkadaşı Jeffrey Leigh ve tabii ki Jean'ın kardeşi Clifford Pook vardı.

Haberin Devamı

SUÇLANAN YİNE SUZANNE...

McNeilly, Dudson; Jean ve Glyn Powell kasık biti kapmıştı. McNeilly ise bu bitlenme için Suzanne'ı suçladı. Bu asılsız iddiaya öfkelenen grup, Suzanne'ı önlerinde kasık kıllarını tıraş etmeye ve yerden temizlemeye zorladı. McNeilly, Suzanne'ın kendisinden yaklaşık 60 dolar değerinde pembe bir yün ceket çaldığına da kendini inandırmıştı.

1992 yılının 7 Aralık günü ise tüm grubun hayatını değiştirecek bir olay yaşandı. Jean ve McNeilly, Suzanne'ın ailesinin evine giderek onu bir partiye çağırdılar. Hoşlandığı bir çocuğun da partide olduğunu öğrenen Suzanne hemen hazırlanarak evden çıktı. Ancak o gece ne bir parti vardı ne de bir çocuk.

UYUŞTURUCU PARTİSİ VE İŞKENCE...

Suzanne'ı kandırarak eve götüren, o sırada uyuşturucu etkisinde olan McNeilly, Jean, Glyn Powell, Dudson'dan oluşan grup genç kızın saçını kazıyıp ona saldırmaya başladı. Plastik poşetle boğulmaya çalışılıp kemerle dövülen Suzanne, bu kalabalık grup karşısında hiçbir şey yapamıyordu. Grup, genç kızı o gece dolaba kilitledi. Suzanne tüm gece burada bağırsa da sesini duyan olmadı.

Haberin Devamı

Bir sonraki gün Suzanne'ın arkadaşları onu McNeilly'nin eski evine götürdü. Burada hiç kimse yoktu. Genç kızı yatağa bağlayan grup, kendilerine uyuşturucu enjekte etti. Jean'ın kardeşi Pook ve arkadaşı Jeffrey Leigh de eve yaptıkları ziyaretlerde Suzanne'e yapılan işkencelere katılıyordu.

Genç kızın ağzını bağıramasın diye çoraplarla doldurmuşlardı. Suzanne'a konsantre dezenfektanlarla banyo yaptırıldı ve bu derisinin yanmasına sebep oldu. Genç kızın tüm vücudu sigara yanıklarıyla doluydu. Suzanne'ın işkenceci arkadaşları genç kızın ön dişlerini söktükten sonra genç kızın yeterince tanınmaz hale geldiğine emin olduktan sonra onu öldürmeye karar verdi.

BENZİN DÖKÜP YAKTILAR

Leigh'in çaldığı bir arabanın bagajına yüklenen Suzanne, ormanlık alana götürüldü. Leigh, Dudson ve McNeilly burada genç kızı tamamen soyarak yere yatırdı ve üzerine litrelerce benzin döktüler.

Haberin Devamı

Jean Powell o anları ileride şöyle anlatacaktı:

Bir parıltı gördüm. Kafamı çevirdiğimde Suzanne alevler içerisindeydi. Bağırıyordu. Kendimden geçtim, çok korktum.

Sabah olduğunda ise grup Suzanne'ı öldü diye bırakıp eve doğru şarkılar söyleyerek yola koyuldu. Ancak Suzanne daha ölmemişti. Son gücüyle kendini yola atan genç kız buradan geçen bir sürücü tarafından fark edildi.

HASTANEDE HAYATINI KAYBETTİ

Sürücü tarafından hemen Manchester’daki Withington Community Hospital’a kaldırılsa da daha 16 yaşında olan Suzanne hastanede komaya girerek 18 Aralık 1992 tarihinde hayatını kaybetti.

Hastane raporunda kasten yakıldıktan sonra %80'lik yanıklardan kaynaklanan çoklu organ yetmezliğinden öldüğü açıklandı.

Ancak genç kız bu süre zarfında başına gelenleri polise anlatma imkânı bulmuştu.

Suzanne'ın anlattıklarının ardından 17 Aralık 1993'te, 26 yaşındaki Jean Powell, 29 yaşındaki eski kocası Glyn Powell ve 24 yaşındaki Bernadette McNeilly, cinayetteki rolleri nedeniyle ömür boyu hapis cezasına çarptırıldılar.

Liegh 1998, Pook 2001 ve Dudson ise 2013 yılında hapishaneden çıktı.