Kia Rio, Uzun dönem Test 1.Etap Nasıl Geçti?

Arabam.com olarak ‘Uzun dönem test’ konuğumuz olan Kia Rio 1.4 CRDi’nin yaklaşık 3000 km süren kullanım izlenimimizi bu ay yayınlıyoruz. Uzun dönem testimizin ikinci kısmını önümüzdeki ay okuyabilirsiniz. Tulu DARICAN

Bu satırlardan sık sık Hyundai’nin gelişimini sizlere anlatmaya çalışıyoruz. Aslında Güney Kore’den çıkan ve özellikle Avrupa pazarlarından gitgide yıldızı parlayan bir marka daha bulunuyor; Kia… 1997 yılındaki Asya krizi ile büyük bir sarsıntı geçiren markanın 1998’de çoğunluk hissesini Hyundai’nin satın almasıyla yaşamında yeni bir sayfa açıldı. Hyundai’nin yatırımlarından payına düşeni fazlasıyla alan Kia, hemen her segmentte iddialı modeller sunmaya başladı. Bu modellerden birisi de Rio… Arabam.com olarak ‘Uzun dönem test’ konuğumuz olan Kia Rio 1.4 CRDi’nin yaklaşık 3000 km süren kullanım izlenimimizi bu ay yayınlıyoruz. Bakalım aracımız bize neler sunma sözü verdi ve bunların ne kadarını başarabildi?

Tasarım
Kia’nın finansal ve teknolojik açıdan gelişimini yukarıdaki satırlarda açıklamıştım. Tasarım anlamında yaşanan devrimin arkasındaysa 2006 yılında VW ve Audi’den transfer edilen baş tasarımcı Peter Schreyer yer alıyor. Markaya tasarım anlamından çağ atlatan Schreyer’in ‘Kaplan Burnu’ ismini verdiği tasam anlayışını üçüncü nesil Rio modelinde de görüyoruz. Bundan önceki iki nesli sıradan ve vasatı aşamayan tasarımlara sahipken, yeni Rio markayı tasarım anlamında bambaşka bir noktaya taşıyor. Rio, çekik farlarıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Şık bagaj spoileri ve iyi görünen stop grubu sayesinde Rio’nun arka kısmında da tasarım bütünlüğü sağlanmış. Arka tamponun çift renkli yapısı ve alt köşelerine yerleştirilmiş sis farları büyük ağabeyi Sportage’ı hatırlatıyor. 4045 mm uzunluğuyla VW Polo’dan 75 mm, Ford Fiesta’dan 95 mm, Opel Corsa’dan 46 mm ve Renault Clio’dan 18 mm uzun olan model 2570 mm aks aralığı ile de sınıfının en geniş aks mesafesi sunan modellerinden biri olmayı başarıyor. Rio’nun 288 litrelik bagaj hacmi ise sınıf standartlarını karşılıyor.

İç mekan
Kia Rio’nun iç mekanı da dışı gibi şık ve çekici. Hatta mücadele verdiği B segmenti düşünüldüğünde iç mekanın en çekicilerinden birisi olduğu söylenebilir. Malzeme kalitesi anlamında da Rio’nun göz doldurduğunu düşünüyorum. Neredeyse bir üst sınıf kalitesindeki malzemeleri iç mekanda bulmak mümkün. Rio içerisinde bolca saklama ve ufak eşya gözü olması kullanışlığı artırıyor. Otomobilin büyük bir torpido gözüne sahip olmasını da beğendim. Direksiyon üzerinden ses sistemini, yol bilgisayarını ve cep telefonunuzu kontrol edebilmeniz sürüş esnasında dikkatinizin dağılmasını önlüyor. Ses sistemi demişken aracın müzik sisteminin 1 GB’lık dahili hafızası bulunuyor. Böylece herhangi bir depolama aygıtını bağlamadan bu hafızaya kopyalayacağınız müzikleri dinlemeniz mümkün. Rio’nun havalandırma sisteminde Cleanair ismi verilen bir teknoloji bulunuyor. İç mekandaki havanın kalitesini sürekli kontrol eden bu sistem gerektiğinde klimayı devreye alıyor. Bu durumda aracı sadece havalandırma ile kullanmak, klimayı devre dışı bırakmak mümkün olmuyor. İyi düşünülmüş bir özellik olsa da Türkiye gibi akaryakıtın pahalı olduğu bir ülkede bu lüks yakıt tüketiminde ufakta olsa bir artış olarak geri dönüyor.

Motor
Uzun dönem test aracımızda görev yapan 1.4 litre hacmindeki dizel motor 4000 d/d’de 90 hp güç üretiyor. 6 kademeli manuel şanzımanla gücünü ön tekerlerine ileten Rio, 1750-2750 d/d aralığında sunduğu 220 Nm’lik torku sayesinde rahat bir kullanıma imkan tanıyor. İlk çalıştırmada ısınana kadar biraz sesli çalışan motor bir süre sonra sesini kesiyor ve yumuşak bir sürüş vaat ediyor. Performans anlamında pek parlak olmayan Rio, 0-100 km/s hızlanmasını 14.2 saniyede ancak gerçekleştirebiliyor. Yavaş gibi görünse de modelin ara hızlanmalarda ortaya koyduğu performans pek çok kullanıcıyı memnun edecektir. 1.4 litrelik motor asıl maharetini yakıt tüketiminde gösterdi. Elde ettiğim 5.3 litrelik ortalama tüketim beğenimi kazandı.
Konfor ve yol tutuş

Rio çok konforlu bir otomobil değil. Bunun en büyük sebebi sert tutulan süspansiyonlar. Ayrıca 16 inçlik jantlar sebebiyle dar kalan lastik yanakları da Türkiye yollarında konforu düşürüyor. Otomobilin koltukları ise yolcuları kavrıyor ve rahat ettiriyor. Sert tutulan süspansiyonlar yol tutuşu iyileştiriyor. Otomobil B segmentindeki pek çok rakibinden daha başarılı bir yol tutuşa sahip. Bunun yanında ESP sistemi tüm Rio versiyonlarında standart sunuluyor ve güven veriyor. Aracın direksiyon sistemi yol konusunda iyi bilgilendiriyor ve tepkileri de başarılı.

Büyük aks mesafesi arka koltukların ferahlığını önemli ölçüde arttırmış. Bu sınıfta arka koltukta bu kadar rahat edeceğiniz araç sayısı çok fazla değil. Diz mesafesi açısından bazı C segmenti HB modelleri bile kıskandıran aracın baş mesafesi açısından da sorun yarattığı söylenemez. Rio’nun rüzgar sesi konusunda biraz daha iyi yalıtılması onu daha konforlu bir hale getirebilir.

1.etap nasıl geçti?
Birinci etapta Kia Rio uzun dönem test aracımızı ağırlıklı olarak İstanbul şehir içi trafiğinde kullandım. Toplam 3000 km süren yolculuğumun bir kısmı da Edirne, İstanbul ve Bursa güzergahında geçti. Öncelikle aracın ekonomisi beni kendisine hayran bıraktı. Şehir içinde bile tüketim ortalaması 5.5 litreyi geçmedi. Uzun yoldaysa rahatlıkla 5 litrenin altını görmek mümkün. Rio’nun sert yapısı ve yüksek hızlardaki yalıtım eksikliği uzun yolda sürücünün çabuk yorulmasına sebep oluyor. Ancak aynı durum yolcular için çok geçerli değil. Özellikle arkada sunulan diz mesafesi sayesinde yolculuklar B segmentindeki bir modele göre rahat gerçekleşiyor. Test ettiğimiz dizel Rio modelinin anahtar teslim fiyatı çok rekabetçi değil. Ancak iç mekan kalitesi, tasarımı ve ekonomisi düşünüldüğünde rakipleriyle arasına fark koyabiliyor. Yine de Rio almayı düşünenler iyi bir kampanya dönemini beklemeli.