Evde tasarruf ipuçları ve israfı önleyen taktikler

Ev ekonomisi dersi gördünüz mü? 80'ler neslinin çok iyi bildiği İş Eğitimi ve Ev Ekonomisi dersinde hem tasarruf yolları hem de mandaldan peçetelik, kibrit çöplerinden çerçeve gibi ilginç ev eşyalarının yapımını öğrenirdik. Amaç, alınan hiçbir malzemenin boşa gitmemesini sağlamak, her eşyayı geri dönüştürmek ve ev ekonomisine katkı sağlamaktı.Örneğin çamaşır suyu değdiği için kullanılamaz hale gelmiş tişörtü kumaş boyaları yardımıyla batik boyama tekniği ile tekrar tüketime kazandırmak gibi... Ek olarak ev için dekoratif ürünler tasarlamayı öğrenir, el becerimizi geliştirirdik.2000'lere geldiğimizde tüketim bir çılgınlık halini aldı. Her evde yer alan dikiş setleri görünmez oldu. Önceden evde herkesin eli iğne iplik tutarken, 2000'lerde sökük dikmek ekstra bir meziyet gibiydi. Şimdi ise tekrar geçmişe dönüyoruz. Tüketimin zararları, geri dönüşümün önemi bizlere yeniden anımsatılıyor. Sadece ekononik değil, doğanın geleceği için de... Ayrıca ekonomik anlamda yaşanan dalgalanmalar, sadece paramızın değil, eşyamızın kıymetini daha iyi anlamamızı sağladı. Ama bunu en iyi bilenler annelerimiz!Bilal Emin Turan, hayatın her alanında örnek olan annelerimizin tasarruf konusunda bize sağladığı fayda çok büyük. Zor şartlarda ev geçindirmeyi başaran, bunu yaparken adeta tasarrufun kitabını yazan annelerin bu davranışları gelecek nesle de örnek oluyor diyor. Posta Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Yazar Bilal Emin Turan, evimizin direği annelerimizden kalma geleneksel ve tabii ki çok işe yarayan tasarrruf yöntemlerini ve israfı önleyen taktikleri Posta.com.tr okuyucuları için anlattı. Posta Gazetesi Ekonomi Müdürü Bilal Emin Turan, Tasarruf adına annelerden öğrenilecek o kadar çok şey var ki... Onlar evdeki hiçbir şeyi ziyan etmez, artan yemekleri çöpe dökmez mutlaka değerlendirir, eskiyen kıyafetleri onarıp tekrar kullanılır hale getirir, çayın demini bile bitkilerin dibine döker, fazla suyu lavaboya dökmez çiçeklerini sular, pazar alışverişinde üç kuruşu artırmaya çalışır... diyor ve ekliyor: Bu alışkanlıkları hepimizin kazanması şart. Biz de ‘8 Mayıs Anneler Günü’nü kutlamaya hazırlanırken onlardan çocuklarına geçen ve tüm bireylerin fikir sahibi olması gereken tasarruf davranışlarını araştırdık. Sadece bunları bile dikkate alsanız bütçenizde önemli bir fark oluşturabilirsiniz. Turan, sözlerine şöyle devam ediyor:Anneler zor şartlarda ev geçindirmeyi başarıyor. Bunun da nedeni çok ince düşünüp, ince hesap yapmaları. Örneğin market alışverişine gittiklerinde mutlaka fiyat karşılaştırması yaparlar. Muadil ürün fiyatlarına bakarlar. Geçim derdi olsa da olmasa da bunu yaparlar, çünkü bu alışkanlık onlara annelerinden geçmiştir. Her kuruşun kıymetini bilirler ve 3-5 liralık tasarrufu küçümsemezler. Tasarruf onlar için bizim de örnek almamız gereken bir yaşam biçimidir. Anneler, kendi zamanlarının gereksinimi olarak eskiyen, deforme olan, yırtılan ve küçülen tüm kıyafetleri tekrar giyilir hale getirmek için çaba harcar, yaratıcı hünerlerini kullanırlar. Bu nedenle ellerinde iğne, iplik eksik olmaz. Son dönemde kıyafetlerin cep yakması, annelerin bu tasarruf yöntemini sürdürmenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. O yüzden örneğin;Sağlam bir çorabı ‘dikiş yerinde delik oluştu’ diye atmadan önce bir kez daha düşünün.Kullanım ömrü biten ve tamiri mümkün olmayan kıyafetleri, tekstil ürünlerini ise toz bezi yapın.Evde bozulan bir aleti atıp yenisini almak yerine tamirat yöntemlerini araştırın. Turan, aynı zamanda pazar alışverişinde ustalaşan annelerimizin, neyi nereden alacağını bilir ama tüm tezgahlarda ürün kalitesine göre fiyat araştırmasını yaptıklarını belirtiyor. Pazarcıların koyduğu etikete rağmen fiyatını sormayı ihmal etmiyorlar. Siz de pazar alışverişi sırasında bunlara dikkat edin:Fiyat karşılaştırması kadar tazeliğe de dikkat edin.Pazarda ön tarafa koyulan ürünün görüntüsüne aldanmayın.İmkan varsa seçerek alma yöntemlerini değerlendirin.,Haftalık kullanım alışkanlığına göre ne kadar ürün alacağınızı iyi hesap edin.Ziyan olmaması için porsiyon hesabı yaparak sebze-meyve alın.Ucuz deyip gerekenden fazla almayın, çünkü fazla alınan sebze-meyve bir süre sonra çöp olur.Ürünün hem tazesini hem uygun fiyatlısını ihtiyacınız kadar alın.Gerektiğinde pazarlık yapın.DAHA UZUN SÜRE DAYANAN MEYVE VE SEBZELER İÇİN...Pazarlarda halden doğrudan alınan ürünler bulunur. Bu nedenle ürünler daha tazedir, uzun süre dayanır. Pazardan alınan meyve ve sebzelerin market ürünlerine göre daha uzun süre dayanmasının başlıca sebebi budur. Çünkü üreticiden tüketiciye ulaşma zamanı daha kısadır.Eğer pazar yerine marketten almanız gerekiyorsa, markete yeni ürün gelecek zamanını iyi öğrenin. Her marketin manavına farklı günlerde ürün gelir.Örneğin her çarşamba ve cumartesi yeni ürün geliyorsa, siz de market alışverişinizi bu zamana denk getirin. Böylece ürünü daha tazeyken alma şansınız olur.Ayrıca meyve ve sebze saklama koşullarına dikkat edin. Yanlış muhafaza edilen ürünler zamanı gelmeden bozulur. BU HABER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Sebzeler ve meyveler nasıl saklanmalı? İşte gıdaları ziyan etmeden değerlendirmenin püf noktaları Bir eşyanın ekonomik ömrü bitmeden atmayın.Moda tutkusu nedeniyle 2-3 yılda bir mobilya yenilemek yerine dekorasyon ipuçları ile evinizi yenileyin. Eşyalarınızın kıymetini bilin, ahşapların düzenli olarak bakımını yapın.Çamaşırlarınızı yıkama talimatlarına uygun bir şekilde yıkayın. Böylece ömürlerini de uzatmış olursunuz. Pazardan alacağınız ürünü çok daha ekonomik bir şekilde elde ederek ev ekonominize katkı sağlayabilirisniz.Özellikle havaların ısındığı bu dönemde maydanoz, dereotu, yeşil soğan, domates, biber gibi bir çok bitki, balkonda saksıda yetiştirilebiliyor.BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİREvde organik sebze yetiştirme yollarıSalonda topraksız sebze yetiştirmeye hazır mısın?Saksıda yetiştirebileceğiniz 12 kışlık sebze En fazla tasarruf sağlanabilecek israf kalemi gıda. Gıdada kayıp ve israfın neredeyse yarısı ev içerisinde gerçekleşiyor. Hanelerimizde kişi başı yıllık 90-95 kilogram gıda israfı söz konusu. Dolayısıyla annelerin gıda tasarrufunu kendimize rehber edinmeliyiz.Alışverişte olduğu kadar mutfakta malzemeleri kullanırken de dikkatli olun.‘Ziyan olmasın’ diye patatesin kabuklarını ince ince soyun. Kereviz veya patates gibi kök sebzelerin kabuklarını soyarken çok daha az ziyan etmenize yarayacak bıçak türleri kullanabilirsiniz. Semizotunu saplarıyla salata yapın. Böylesi çok daha faydalı!Haşlanmış makarna suyunu çorba yapımında kullanın.Akşamdan kalan pirinçleri çorbaya çevirin.Arta kalan, pörsümeye başlayan tüm yeşilliklerle otlu omlet yapın.Artan sebze yemeklerini börek içi olarak kullanın.BU HABER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:Haşlamış makarna suyunu dökerken dikkat!Pirinci yıkadıktan sonra kalan suyu dökmeyin! Faydalarına inanamayacaksınız Posta Gazetesi Ekonomi Müdür Bilal Emin Turan, anneler gerek kendi kazandıklarını gerekse eşlerinin mutfak harcaması için verdikleri paraları iktisatlı kullanırken, birikim yapmayı da başarabiliyor diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:Bu paralar ailenin en çok ihtiyaç duyduğu bir anda yastıkaltından çıkar. Her alışverişte piyasa araştırması yapmayla, gerektiğinde pazarlık etmeyle, kısacası her yerde israftan kaçınarak artan 3-5 liralar damlayarak birikiyor. Hayatı boyunca hiç çalışmamış olmasına rağmen annelerin bu yetenekleri hep şaşırtmıştır. Az, çok demeden birikim yapmak, bu birikimlerle altın almak gibi alışkanlıkları hepimiz kazanmalıyız. ‘Kazandığımız ihtiyaçlarımıza anca yetiyor’ demek yerine harcama yapmadan önce biriktireceğiniz parayı kenara koyup, kalanıyla alışverişe çıkmayı deneyebilirsiniz. Böyle bir durumda harcama yaparken daha çok sorguladığınızı ve ince hesap yapmaya başladığınızı fark edeceksiniz.BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:Parayı doğru yönetmenin ve kazanç sağlamanın 15 adımıTasarruf yöntemleri: 12 adımda evde elektrik tüketimini düşürünDoğayı koruyarak evde tasarruf etmenin ipuçları Bilal Emin Turan, sözlerini annelerimizin tutumluluk adına sık söylediği sözlerle tamamlıyor. ‘Bir numara büyük al, seneye de giyersin.’‘Tabağındaki yemeği bitir, güzelce sıyır.’‘Dişini fırçalarken, köpüklenirken suyu boşa akıtma.’‘Önünde ekmek kırıntısı kalmasın.’‘Buzdolabının kapısını gereğinden fazla açık tutma.’‘Işıkları boş yere yakma.’‘İşten artmaz, dişten artar.’‘Dolap kıyafet dolu, gerekli değilse yenisini alma.‘