Giriş
Serpil Dokurel / Posta.com.tr Kadınların doğurganlığı özellikle 35 yaşından sonra hızlı bir düşüş yaşar. Bu nedenle, yaş, kadınlarda doğurganlık konusunda olumsuz bir etkiye sahiptir.
EN YAŞLISI HİNDİSTAN'DA
Erkeklerde ise baba olmanın bir yaş sınırı bulunmadığı bilinen genel bir kanıdır. Fizyolojik olarak bir sağlık sorunu olmayan erkek ölüne kadar baba olabilir. Peki dünyanın en yaşlı anne ve baba kim? Resmi olmayan kayıtlara göre dünyanın en yaşlı annesi ve babası da Hindistan'da. Hindistan'da yaşayan Ramjeet Ragav, 96 yaşında çocuğunu kucağına alarak dünyanın en yaşlı babası oldu. Yine Hindistan'da 2019 yılında 74 yaşında ikiz çocuklarını dünyaya getiren Erramatti Mangayamma da dünyanın en yaşlı doğum yapan kadını oldu.
AL PACİNO YİNE BABA OLUYOR
Hollywood'da 'yaşlı babalar'ın sayısı artıyor. Oscar ödüllü Robert de Niro'nun geçen ay 79 yaşında yedinci çocuğunu kucağına almasının ardından bir haber de 83 yaşındaki Al Pacino'dan geldi. Sinema tarihinin en önemli aktörlerinden, 'Baba', 'Yaralı Yüz', 'Şeytanın Avukatı', 'Köstebek', 'Venedik Taciri' gibi kült filmlerin yıldızı Al Pacino, dördüncü çocuğunu kucağına almaya hazırlanıyor. TMZ'nin haberine göre Al Pacino'nun bir süredir birlikte olduğu 29 yaşındaki kız arkadaşı Noor Alfallah'ın bebekleri için geri sayıma başladığı belirtildi. Sekiz aylık hamile olduğu öğrenilen genç kadın ilk annelik heyecanını yaşıyor.
Bir de 50 yaşından sonra anne ve baba olan ünlüler kim onlara bakalım.
- Oyuncu Bridgitte Nielsen, 54 yaşındayken anne oldu.
- Bruce Willis 57 yaşındayken kızı Mabel Ray Willis, 59 yaşındayken de diğer kızı Evelyn Penn Willis dünyaya geldi.
- George Clooney ise 2017'de 56 yaşındayken ikiz çocuk sahibi oldu.
- Janet Jackson da ilk çocuğunu 50 yaşında kucağına aldı.
- Dansçı Emilie Livingston ile evli olan Jeff Goldblum 63 yaşındayken baba oldu.
ERKEKLER HER YAŞTA BABA OLABİLİR Mİ?
Üreme başarısı söz konusu olunca erkekler kadınlardan biraz daha şanslıdır çünkü kadının menopoza girmesiyle anne olma şansı kaybolur. Oysa kural olarak bir erkek her yaşta baba olma fırsatını yakalayabilir. Ancak yaşın ilerlemesiyle birlikte erkeğin eşini gebe bırakabilme olasılığı düşmektedir. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Kaan Aydos, erkek için 40 yaşın bir uyarı olduğunu, 25 yaşındaki durumuyla kıyaslanınca, 40 yaş üzerindeki erkeklerin baba olmak için 5 kat daha uzun süre beklemek zorunda kaldıklarının görüldüğünü ve popülasyon çalışmalarının bu yaştan sonraki erkeklerin çocuk sahibi olabilme kapasitelerinin her yıl yüzde 23 azaldığını ortaya çıkardığını belirtiyor.
ERKEKLER 45 YAŞIN ÜZERİNDEYSE GEBELİK KAYIPLARI VE DÜŞÜKLER OLABİLİYOR
Prof. Dr. Aydos, ilerleyen yaşla birlikte kısırlık sıklığındaki artışın başlıca nedenleri yıllar geçtikçe sperm üreten kök hücrelerde biriken genetik bozukluklar ve oksidatif stresin spermlerde yol açtığı DNA hasarındaki artış olduğunu vurguluyor ve ileri yaş erkeklerin çocuklarında gelişim anomalilerinin sıklığının arttığını belirtiyor. Erkek 45 yaşın üzerindeyse, gebelik kayıpları ve düşük ağırlıklı doğumlar ile erken doğumlar ve doğumsal defektlere daha fazla rastlanıyor. 40-45 yaş arası erkeklerin 2 ila 3 kat daha fazla otistik ya da psikolojik bozukluklu bebek dünyaya getirdikleri bildiriliyor.
SPERM HAREKETLİLİĞİ 20 YILIN SONUNDA %13’E GERİLİYOR
Yaşlanmaya bağlı sperm kalitesindeki bozulmanın en dikkat çeken parametresinin sperm hareketindeki azalma olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aydos, her geçen yıl hareketteki bozulmanın yüzde 1’e yakın düşerek, 20 yılın sonunda yüzde 13’e kadar gerilediğini belirtiyor. Oysa bir spermin yumurtaya ulaşabilmesi için güçlü kuyruk hareketine sahip olması gerekiyor. Normalde spermlerin en az üçte birinin ileri doğru hareket edebilmeleri gerekiyor. Bunun altında kalması, erkeğin baba olma şansını anlamlı ölçüde azaltıyor.
YAŞAM TARZINDAKİ BOZUKLUKLAR SPERM KALİTESİNİ DE BOZUYOR
Prof. Dr. Aydos, burada en önemli nedenin, spermlerin içinde yüzdükleri sıvıda yıllar içerisinde biriken zararlı maddelerin yarattığı oksidatif stres olduğunun altını çiziyor ve sigara, alkol, obezite, iş yerindeki kimyasallar, toksik gazlar, kötü beslenme, cep telefonu ya da bilgisayarlardan yayılan elektromanyetik dalgalar, yılların getirdiği stres gibi çeşitli çevresel faktörler ve düzensiz yaşam tarzının bu yolla sperm sağlığını bozarak DNA hasarında artışa yol açtığını söylüyor. DNA hasarındaki artış ister doğal yolla olsun ister tüp bebekle, döllenmeyi ve embriyo gelişimini olumsuz etkiliyor, düşük riskini artırıyor. Yaşlanan erkekte kalp, damar ve solunum sistemi başta olmak üzere çeşitli metabolik rahatsızlıkların artışı ile bunların tedavisinde kullanılan ilaçlar da testislerde sperm üretiminde ciddi sorun yaratabiliyor.
Bütün bunların yanı sıra 40 yaşından sonra aktif testosteron hormonunda düşme başlıyor. Buna diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıklar ve psikojenik faktörlerin de eklenmesiyle artan cinsel ilişkiye girmede sıkıntı ya da meni çıkışında azalma ileri yaş erkek kısırlığı için önemli bir risk oluşturuyor.
HİÇ CANLI SPERMİ OLMAYAN ERKEKLERİNDE BABA OLMA ŞANSI VAR
Üreme başarısı söz konusu olunca erkekler kadınlardan biraz daha şanslıdır çünkü kadının menopoza girmesiyle anne olma şansı kaybolur. Oysa kural olarak bir erkek her yaşta baba olma fırsatını yakalayabilir. Ancak yaşın ilerlemesiyle birlikte erkeğin eşini gebe bırakabilme olasılığı düşmektedir. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Kaan Aydos, erkek için 40 yaşın bir uyarı olduğunu, 25 yaşındaki durumuyla kıyaslanınca, 40 yaş üzerindeki erkeklerin baba olmak için 5 kat daha uzun süre beklemek zorunda kaldıklarının görüldüğünü ve popülasyon çalışmalarının bu yaştan sonraki erkeklerin çocuk sahibi olabilme kapasitelerinin her yıl yüzde 23 azaldığını ortaya çıkardığını belirtiyor.
