Gündem Türkiye’nin ilk seri katili! 35 dedektifi atlatıp kayıplara karıştı: Mavi gözlerinde kelimelerle anlatılamayacak pırıltılar vardı

Türkiye’nin ilk seri katili! 35 dedektifi atlatıp kayıplara karıştı: Mavi gözlerinde kelimelerle anlatılamayacak pırıltılar vardı

Paylaş
Türkiye’nin ilk seri katili! 35 dedektifi atlatıp kayıplara karıştı: Mavi gözlerinde kelimelerle anlatılamayacak pırıltılar vardı

70’li yılların ortasında İstanbul’da dehşet saçan bir seri katil tüm şehrin gündemine oturmuştu. Kasımpaşa çevresinde kanlı cinayetlerle gündeme gelen katile ‘Kasımpaşa Canavarı’ adı verildi. İşte Türkiye tarihinin ilk seri katili kabul edilen Kasımpaşa Canavarı’nın hikayesi.

Barış SÖZAL / posta.com.tr | Türkiye’nin ilk seri katili “Kasımpaşa Canavarı” 1976 yılında haftalarca, hatta aylarca, gündemden manşetlerden düşmedi. İşlenişi ve sonrasında yaşananlarla Türkiye tarihinin en dehşet verici cinayetler arasında tarihe geçti.

Haberin Devamı

DEHŞETİN BAŞLADIĞI GECE!

İnşaat işçisi Ali Bakırca 4 Eylül 1976 gecesi, yine her zamanki gibi evinden çıkarak çalıştığı, geçimini sağladığı inşaata geldi. Daha sonra her zaman yaptığı gibi yemeğini yedi ve demlediği çayını içmeye başladı. Saatler su gibi geçiyordu. Olacaklardan habersiz kulübesinde otururken gece yarısı bir ses duydu.

Sesin geldiği yöne doğru hareket eden Bakırca, kafasına bir demir darbesi aldı. Bir anda yere yığılan Ali’ye vurmaya başlayan cani, resmen kafa tasını parçalanarak öldürülmüştü. Katil, olay yerinden gitmeden cesede kireç döktü. Bu, başlarda sıradan ve normal bir cinayet olarak kabul edilerek fazla dikkat verilmedi.

TÜM BASININ GÜNDEMİNE OTURDU

Aradan 2 haftadan fazla geçmişti. Kurban bu kez 20 Eylül günü yine Kasımpaşa’da gece yarısı bir karpuz çadırında uyumakta olan Osman’dı. Akşam saatlerinde işe geliyor ve karpuz çadırını ekmek parasına hırsızlarsan korumak için bekliyordu. Saatler gece yarısını gösterdiğinde Osman, uyumak için çadırın brandalarını kapattı ve yerini hazırladı.

Haberin Devamı

Uykuya dalan Osman, kafasına aldığı darbelerle olay yerinde hayatını kaybetti. Katil, bu sefer öldürdüğü kurbanını battaniyeye sardı. Üst üste gelen bu 2 cinayeti gazeteler "Kasımpaşa'da bir cani dehşet saçıyor" diye duyurdu. Artık bütün İstanbul günlerce, Kasımpaşa Canavar’ından söz edecekti.

Katil ikinci cinayetten yaklaşık 9 gün sonra, bir sonbahar gecesi yeniden ortaya çıktı. Bu seferki kurban yine bir inşaatın bekçisiydi. Bir inşaatın gece bekçisi olan Hasan Kaya'nın kafası yine bir demir çubukla parçalandı. Cinayet artık gazetelerin manşetlerine tırmanmıştı. Tüm bu haberlere rağmen katile en ufak bir ipucu bile yoktu.

35 DEDEKTİF PEŞİNE DÜŞTÜ AMA…

Dördüncü kurban bir aydan beri kayıp olan 20 yaşındaki Veli Özel'di. Kuştepe'de oturan Veli Özel Dolapdere'de bir düğme atölyesinde işçi olarak çalışıyordu. 7 Eylül sabahı evinde çıkmış ve bir daha kendisinden haber alınamamıştı.

Cesedi tanınmaz haldeydi, ayrıca boynunda çiviyle açıldığı tahmin edilen iki delik vardı. Birinci Kısım'ın 35 dedektifi de bu işle uğraşıyordu, ancak hiçbir ipucu elde edilemedi.

Haberin Devamı

‘CANAVAR’ HİÇBİR ZAMAN BULUNAMADI

Kasımpaşa Canavar son kez sisli bir gecede, 4 Kasım günü ortaya çıktı. Sabaha karşı saat üçte Piyalepaşa'da lastiğini değiştirmekle uğraşan taksi şoförü Zekeriya Galipçi arkasını dönünce elindeki demir çubuğu havaya kaldırmış bir adamla karşı karşıya kaldı.

Saldırganın ilk darbesini atlatan şoför, "Elimdeki projektörü gözlerine tuttum. Mavi gözlerinde kelimelerle anlatılamayacak pırıltılar vardı. 'Yapma' diye haykırabildim..." diye konuştu.

"Kasımpaşa Canavarı" karanlığa karıştı ve sonrasında onu gören kimse olmadı. Ancak Kasımpaşa Canavarı ününü 80'li yıllara kadar korudu. Türkiye'nin bu meçhul kalan ilk seri katili filmlere, kitaplara ilham verdi.

“SERİ KATİLLER PİŞMANLIK YAŞAMAZ”

Katiller hakkında görüşünü aldığımız Uzman Klinik Psikolog Berk Karaoğlu şöyle konuştu:

Seri katiller, yaptıklarından genellikle pişmanlık duymazlar. Genellikle, antisosyal kişilik yapısına ve bunun yanında sosyal içe dönüklük, dürtüsel bozukluklar gibi birçok bozukluğa sahip olabilirler. Dışarıdan anlaşılmaları çok zordur, genellikle bu yaptığı eylemleri rasyonalize eder mantığa uydura bilirler. Bu nedenden dolayı da pişmanlık yaşamazlar, dışarıdan anlaşılmaları çok zordur.