Giriş
Galatasaray, Kadıköy’e sadece taktiksel anlamda değil, mental olarak da müthiş hazır gitti. 90 dakikaya bakıldığında Okan Buruk ve talebelerinin hırsı karşısında, Fenerbahçe’nin yapacağı çok fazla bir şey de yoktu./ Bilgehan CAN- bilgehan.can@posta.com.tr
Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı ağırladığı dev derbi, konuk ekibin 3-0'lık üstünlüğüyle bitti. Net bir galibiyet alan Galatasaray'ın yaptıklarını ve hezimet yaşayan Fenerbahçe'de nelerin eksik olduğunu POSTA gazetesi yazarları değerlendirdi.
OKAN HOCANIN KARŞISINDA JESUS’UN ŞANSI YOKTU
Kadıköy zaferinin mimarı Okan Buruk’un “Maça çok iyi hazırlandık. Oyuncularımız müzikler, marşlarla yolculuk yaptı. Stada otobüsün camlarına vura vura girdi” cümlesi neyi anlatıyor?
ŞORAY UZUN: Bu durum; Okan Buruk’un takımını ne kadar ‘derbi havasına’ soktuğunu, bunun da futbolcularda nasıl karşılık bulduğunu anlatıyor.
MEHMET COŞKUNDENİZ: Maça nasıl iyi konsantre olduklarını, sahaya tamamen galibiyet için çıkacaklarını anlatıyor. Öyle de oldu. Okan Buruk oyuncularını da kendisini nasıl hazırlanmışsa öyle hazırlamış. Böylesine inanmış bir futbolcu topluluğu karşısında Fenerbahçe’nin hiç şansı yoktu.
COŞKUN TÜRK: Okan Buruk, Galatasaray’ı derbi için her yönüyle çok iyi hazırlamış. Saha içinde en ince ayrıntı düşünüldüğü gibi saha dışı da mükemmel organize edilmiş. Stada gelirken marşların söylenmesi, otobüsün camlarının yumruklanması bunu gösteriyor.
FAİK GÜRSES: Bazı maçlar oynamadan kazanılır. Bu derbide motivasyon öne çıktı. Demek ki; Florya’da herkes dersine çok iyi çalışmış. Okan hoca maçı orada kazanmış.
ICARDİ BU LİGİN ÜZERİNDE
Galatasaray derbiye santrforları olmadan çıktı. Son 15 dakikada oyuna giren santrfor Icardi ise 1 gol, 1 asistle farklı galibiyeti getirdi. Bu durumu nasıl açıklarsınız?
ŞORAY UZUN: Icardi, ligimizin üstünde bir adam! İtalya’da, iki kez gol kralı olmuş. Özel hayatındaki çalkantılar olmasaydı şu an elinde Dünya Kupası vardı. Galatasaray (Icardi bey de arzu ediyor ise) bonservisini hemen almalı. Olmadı yeniden kiralama işini çözmeli!
MEHMET COŞKUNDENİZ: Ben bunu müthiş bir taktik olarak görüyorum. Okan Buruk, sakatlıktan yeni çıkmış Icardi’yi ilk 11’de sahaya sürseydi bu performansı alamayacaktı. Icardi çok iyi bir oyuncu ama fazla kırılgan. Santrforu olmayan Galatasaray Icardi girene kadar biri sayılan, ikisi sayılmayan 3 gol attı. Icardi girmese de bu maçı Galatasaray alırdı.
FAİK GÜRSES: Okan Buruk harika analiz yapmış. Tıpkı Messi, Iniesta, Xavi gibi felsefesini sahaya sürdü. Pivot santrfor olmadan sonuca gitti. ‘Teslim ol Jesus’ dedi ve kazandı.
COŞKUN TÜRK: Fenerbahçe’nin 3’lü ve ağır savunmasını geçmek adına bir taktik geliştirmiş Okan Buruk ve başarılı oldu. İlk golü buldu, skoru korudu. Icardi hamlesi de öldürücü darbeydi. Öyle de oldu.
JESUS DAHA KAÇ MAÇ DAYANIR?
Jesus, “Yenilginin tek sorumlusu benim” derken; riskli oyun sistemindeki ısrarının hata olduğunu mu itiraf etti? Yoksa bu açıklama taraftarın tepkisini azaltmak için miydi?
COŞKUN TÜRK: Kendi ifadesiyle ‘riskli oyun’ sisteminden vazgeçmez. Belki oyuncu tercihlerinde hata yaptığını düşünüyordur. Saha içindeki hataları da idmanlarda gidermeye çalışacaktır. Galatasaray derbisinin de sadece 3 puanlık bir maç olmadığını görmüştür sanırım Jesus.
MEHMET COŞKUNDENİZ: Jesus, yönetimin ve taraftarın verdiği krediyi kullanıyor. Riskli olsa da Fenerbahçe bu puanları Jesus’un sistemiyle topladı. Şimdi bu maça bakıp “Sistemi kötü” demenin alemi yok. Jesus’un bir-iki maçlık kredisi daha var.
FAİK GÜRSES: Başkan Ali Koç ‘sorumluluk bana aittir’ dedi. Jesus ‘hayır bende’ dedi. Kim ne derse desin...Fenerbahçe derbiyi kaybetti. Taraftar da kendini kaybetti.
ŞORAY UZUN: Jesus’un bu açıklamasından daha kıymetli olan maç sonu hemen takımı etrafına toplayıp ‘başınızı eğmeyin! Daha çok maç var’ demesiydi. Belli ki Jesus sistemle biraz oynayacak. İyi sonuçlarla da riskli futbol unutulur. Onun kariyerinde birinin sorumluluktan kaçması zaten düşünülemez.
JESUS DERBİLERİ ‘DERBİ’ OLARAK GÖRMELİ
Fenerbahçe’nin derbilerde maç kazanamamasını gol bile atamamasını nasıl değerlendirirsiniz?
COŞKUN TÜRK: Derbilerle şampiyonluk kazanılmıyor ya da kaybedilmiyor. Sezonun bütününde iyi olmak zorundasın. Ancak ülkemizde derbilerin ayrı bir önemi var. Takımları kaosa da sokabiliyor müthiş bir havaya da. Jesus bunun önemini kavradıysa sezonun ikinci yarısında durum daha farklı olur.
MEHMET COŞKUNDENİZ: Jesus, Türkiye’de derbileri kazanmanın ne kadar önemli olduğunun farkında değil. Fenerbahçe’nin Galatasaray’ı 6-0 yendiği maçı kimse unutmaz. Ama o sene ezeli rakibine bu kadar farklı yenilmesine rağmen şampiyonluğu Galatasaray’ın aldığını pek kimse hatırlamaz. Jesus ligin sonunu hesaplıyor. Derbileri de sıradan bir maç olarak görüyor.
ŞORAY UZUN: Fenerbahçe’nin derbileri ısrarla derbi olarak görmemesine bağlıyorum. Sen derbiyi derbi gibi oynamazsan kaybedersin. Aşırı motivasyonu törpüleme adına bazen teknik direktörler ‘bu maçın diğer maçlardan bir farkı yok.’ derler ama kazın ayağı, rakibin kramponu öyle değildir. Jesus’un özel maçlarda kadro tercihinde de yanlışlar var.
FAİK GÜRSES: Tamamen hoca analizi. Üçlü defans Fenerbahçe’ye bazı maçlarda iyi gelmiyor. Savunmanın arkasına sarkan her top pası golle sonuçlanıyor. Jesus buna nasıl seyirci kalıyor hayret!
ABOUBAKAR’DA SORUN OLMAZ ‘DÜN DÜNDÜR BUGÜN BUGÜN’
Yeni forvet adaylarının başında Aboubakar var. Weghorst’a gittiği için kızılıyor. Aboubakar, şampiyonluk senesinde bir maç daha oynasa sözleşmesi uzayacaktı, ‘sakatım’ deyip oynamadı. Bu çelişki değil mi?
FAİK GÜRSES: Hadise çok yeni. Weghorst’un Konyaspor maçında oynaması için yönetim bastıracak. Aboubakar için de başkan kararı beklenecek.
MEHMET COŞKUNDENİZ: Kimse Weghorst’a gittiği için kızmasın. Dünya Kupası’ndaki oyunuyla zaten gideceğinin sinyalini vermişti. Aboubakar’ın yeniden gelecek olması neden çelişki olsun? O sene gitmek istiyordu, elindeki imkanı kullandı ve gitti. Şimdi gelmek istiyorsa gelir, takım da yararlı görüyorsa alır.
COŞKUN TÜRK: Weghorst profesyonel davranıyor. Sonuçta kendisini Avrupa’nın en önemli kulüplerinden biri istiyor. Sözleşmesinde buna engel bir durum yok. Yani kızmamak lazım. Ancak Weghorst’a kızıp, Beşiktaş’ı şampiyonluk yarışında bir anlamda yalnız bırakan Aboubakar’ın geri dönmesini istemek de büyük çelişki.
ŞORAY UZUN: İlk soruya verdiğim yanıtla devam edeceğim; ‘Türk futbol tarihinin en pahalı bonservisi sahibi’ Cenk var. Karar hoca ve yönetimin. Aboubakar oynadığı her takıma katkı sağlar. Weghorst’a kızılması da Aboubakar’a abartılı güzellemeler de çok mantıklı değil.
WEGHORST GİDİYORSA MULEKA VAR
Weghorst’un gidişi Beşiktaş’a ne kaybettirir?
FAİK GÜRSES: Seyirci ile bütünleşen çok az oyuncu vardır. Weghorst bunlardan biri. Gitti. Takım etkilenecek mi? Bunu Konyaspor maçından sonra göreceğiz.
MEHMET COŞKUNDENİZ: Weghorst, takımın en golcü ismi. Gidişi Beşiktaş’ın hücum gücünü çok azaltacaktır. Beşiktaş’ın o bölgeye iyi düzeyde bir forvet alması şart. Aksi takdirde büyük problem yaşayacak.
COŞKUN TÜRK: Daha ilk maçlarda takımı ve camiayı sahiplenmiş görüntüsü vardı. Gidişi hücum gücünü düşürecektir. Weghorst sadece gol atmıyor. Rakip savunmayı da çok yıpratan bir oyuncu.
ŞORAY UZUN: Hiçbir şey kaybettirmez!. Weghorst iyi golcü ama Cenk Tosun da çok iyi golcü. Sonra fişek gibi Muleka var. Belki Weghorst’un gidişiyle Muleka’nın önü açılır. Vakti zamanında Ferdinand da gitti, Gomez de gitti. Beşiktaş yine şampiyonluklar yaşadı.
TRABZON’DA SİRENLER ÇALIYOR!
Üç hafta önce Karagümrük’ten (4-1) fark yiyen Trabzonspor, Alanya deplasmanında (5-0) tarihi yenilgi aldı. Bunlara Antalya deplasmanındaki 5-2’lik yenilgiyi de eklersek, teknik heyet için tehlike çanları çalmaya başladı mı?
COŞKUN TÜRK: Uzun yıllar sonra Trabzonspor’u şampiyon yapan Abdullah Avcı’nın kredisi fazladır diye düşünüyorum. Takımda işler iyi gitmiyor bu da bir gerçek.
MEHMET COŞKUNDENİZ: Trabzon için tehlike çanları, Fenerbahçe maçı öncesi çalmaya başlamıştı. Ama derbiler bu ülkede gidişatı değiştirir. O gün Trabzon 2-0 kazandı, tartışmalar heybeye atıldı. Oysa bu takım sezon başından beri kötü sinyaller veriyor. Bence sorun teknik heyette değil. Kadro şampiyonluk için yetersiz.
FAİK GÜRSES: Tehlike çanından çok futbolcuların ve hocanın futbol dilinden anlamadığı gibi bir durum var. Ben yanlış anlıyorsam, özür dilerim. Fakat durum böyle bir olayı arz etmiyor mu!
ŞORAY UZUN: Bırakın tehlike çanlarını sirenler en yüksek volümde ötüyor. Hoca benzer durumu Beşiktaş’ta da yaşamıştı. Trabzon dinamiklerinin (gerçekten çok ilginç bir yapısı vardır) fay hatlarının ufaktan kırılması, yönetimin takım üzerindeki yanlışları, şampiyonluğun paylaşılamaması, ‘gelenlerin gidenleri mumla, kandille, projektörle aratması (bana göre en büyük etken) aklıma gelenler. Benim kişisel dileğim Abdullah hocanın takımı toparlaması. Bu yetenek ve tecrübe Avcı’da yeterince mevcut.
TFF HERKESİ İPTEN ALDI
Geçtiğimiz hafta içinde VAR kayıtları açıklandı; ortalık toz dumandı. Hatta ‘derbiyi yabancı hakem yönetsin’ deniliyordu. Halil Umut Meler, yardımcıları ve VAR’da görev yapanlar derbiden alınlarının akıyla çıktı. Bu durumu nasıl açıklarsınız?
FAİK GÜRSES: Halil Umut Meler TFF dahil, herkesi ipten aldı. Kararlar doğru, özgür yapı hikâye.
MEHMET COŞKUNDENİZ: Halil Umut Meler alnının akıyla çıktıysa, bunu Galatasaray’ın net galibiyetine borçlu. Bu maç berabere bitseydi ya da Fenerbahçe geriden gelip kazansaydı, bu hafta da hakemi konuşuyor olurduk. Ofsayt nedeniyle sayılmayan gollerle ilgili VAR kayıtlarının açıklanmasını isteyenler olacaktı.
COŞKUN TÜRK: Yabancı hakem çığırtkanlığı, komplo teorileri bir anda yok oldu gitti. Halil Umut Meler, yardımcıları ve VAR’da görevli hakemleri kutluyorum.
ŞORAY UZUN: Hafta boyu hakemler ve VAR’ın o kadar dedikodusu yapıldı ki, mevzu o kadar polemik konusu oldu ki, Allah hakemlere yardım etsin. Halil Umut Meler ülkenin en yetenekli hakemlerinin başında geliyor. İşin doğrusu; hakemler ve VAR her maçta işini düzgün yaparsa zaten sorun yok. Derbideki hakem performansı; ‘demek ki isteyince oluyormuş’ dedirtti.
