Giriş
Türkiye turizmden yılda 30 milyar civarında kayıtlı bir gelir elde ediyor. (2015 rakamı 31 milyar dolar) Geçen yıla kadar Türkiye’ye gelen turistlere baktığınızda ilk 3 sırayı Almanya, Rusya ve İngiltere alıyordu.
Turizm sektörünün duayeni sayılabilecek birkaç isimle dün öğlen yemeğinde bir araya geldim. “Durum nasıl?” diye sordum. “Bugüne kadar hiç olmadığı kadar kötü” dediler. Rusya pazarındaki kayıp çok ağır... Terör saldırıları yüzünden Mayıs- Haziran dönemi rezervasyonlarının neredeyse tamamı iptal edilmiş. Turizmciler “Bu yılı 15 milyar dolarla kapatırsak iyi...” diyorlar.
Sorun sadece bu kadar da değil... Turizm kendisiyle birlikte 8 sektör daha besliyor. Bunları da dahil ettiğinizde yaklaşık 10 milyon çalışandan bahsediyoruz. Geliri yüzde 50 azalan turizm sektörünün ne kadar küçülmek zorunda kalacağını henüz bilmiyoruz. Ama şu kesin; Bu 10 milyon çalışanın önemli bir bölümü işsiz kalacak.
Peki, hiç mi umut yok? Mesela Rus turistlerin yerini Araplar alamaz mı? Asya pazarı, Avrupa pazarı daha da büyütülemez mi? Uzak doğu yeni alternatif pazarlar, gibi yaratılamaz mı? Turizmciler Arap turistlerin kısa vadede Rusya’dan doğan açığı kapatmalarının imkansız olduğunu söylüyor. Avrupa pazarına gelince, güvenlik riski arttıkça oradan gelen turist sayısında artma değil azalma olacağından endişe ediliyor. Geçen yılın ilk 8 ayında Çin, İran gibi ülkelerden gelen turist sayısında önemli bir artış yakalanmış. Ancak bölgedeki gelişmeler ve artan terör tehdidi hepsini vurmuş.
Türkiye, Suriyeli mülteciler konusunda Avrupa Birliği ile yaptığı anlaşmadan 3 milyar Euro bekliyor. Diğer taraftan sadece turizmdeki kayıp 15 milyar dolar. Turizm sektörü var gücüyle bu tabloyu değiştirmek için uğraşıyor. İşleri zor... Yemek biterken masadaki turizmcilerden birinin sorduğu soru aslında her şeyi özetliyor: “Adamlar, ‘Türkler kendi ülkelerinde sokağa çıkamıyorken biz nasıl gelelim?’ dese ne söyleyeceğiz?”
