Doç. Dr. Gökçen Erdoğan İlişkide sınır çizebilmek
HABERİ PAYLAŞ

İlişkide sınır çizebilmek

Geniş ailelere yüklenen anlamın büyük olması çok güzel elbette. Ancak çekirdek aileyi, geniş aileden dahi koruyabilmek gerekir. İster evlilik olsun ister olmasın, çiftler kendi dinamiklerinde yaşarken dışarıdan müdahale çoğu zaman olumsuz etki ediyor. Herkes kendi yaşadıklarından sorumlu olduğunu ve başkalarının yaşamı hakkında akrabalık nedeniyle sonsuz söz hakkı doğmadığını bilmeli.

İSTENMEDEN TAVSİYE VERİLMEZ

Kendini, senden hiç istenmemişken ve aslında haddin de değilken ilişkilerin orta yerine atmak, biraz toplumsal bir alışkanlık bana kalırsa. Elbette dünyanın her yerinde yaşanıyordur ama çoğu yerde istisnai bir durumken bizde kabul görmesi beklenen, hep haklı gerekçeler üretilmeye çalışılan ve dargınlıkla tehdit ederek kabul ettirilen bir davranış biçimi. Geniş ailelere yüklenen anlamın büyük olması çok güzel elbette. Ancak çekirdek aileyi, geniş aileden dahi koruyabilmek gerekir. İster evlilik olsun ister olmasın, çiftler kendi dinamiklerinde yaşarken dışarıdan müdahale çoğu zaman olumsuz etki ediyor. Buna izin vermemelerini hep salık veriyorum ama bence aynı zamanda şunu bilmeli herkes; istenmeden tavsiye verilmez, kimsenin ilişkisi bir başkasıyla kıyaslanamaz ve mahremiyete saygı, medeniyet göstergesidir.

Haberin Devamı

HERKES HADDİNİ BİLMELİ

Cinsel terapiye gelen çiftlerden dahi, aile ve çevreye dair öyle müdahaleler duyuyorum ki ‘bu kadar da olmaz’ diyorum. Banyo yapma aralıklarından ilişkiye girme sıklıklarına dair fikir sahibi olup yorum yapan da duydum, özel günlerde birbirleri için neler yapacaklarını belirlemeye çalışan da. Çocuğunu bir günlüğüne aile büyüklerine emanet edip baş başa bir kaçamak yapmak isteyen çiftlere ama bilhassa da kadına, kendini ne denli kötü hissettirdiklerini bilseniz mesela... Ya da daha önce nişan atmış ama sonra severek evlenmiş bir kadının nasıl imalarla karşılaştığını, erkeklere başkalarının eşleri için neler alabildiğine dair nasıl çirkin kıyaslarla yaklaşıldığını, eşine değer veren erkeklere yapılan ‘hanımcı’ yakıştırmasının nasıl çirkin sözcüklerle ve alayla yapıldığını, ailesinin evinde yokluk çekmiş kadınlara evlilikte yaşadığı hayatın farkının nasıl hatırlatıldığını... İnanın utançla dinlediğim yüzlerce hikaye var böyle. Olan kime oluyor dersiniz? Mutlu olmaya çalışan ve bunu hak eden çiftlere. Bazen her sözü, her gözü dışarıda bırakmak o kadar da kolay olmuyor. İşte bu yüzden herkes haddini bilerek yaşamalı. Herkes kendi ilişkisinin içinde kalmalı. Herkes kendi yaşadıklarından sorumlu olduğunu ve başkalarının yaşamı hakkında akrabalık nedeniyle sonsuz söz hakkı doğmadığını bilmeli.

Haberin Devamı

BİRBİRİNİZİ DİNLEYİN VE DÜŞÜNÜN

Evlilikleri, hizmet sektörünün bir parçası olarak görmenin kötü sonuçları olarak değerlendirebiliriz yaşananları. Kadının erkeğe cinsel olarak ve bakım vererek hizmet etmesi, erkeğinse kadına maddi olarak bakım sağlamasından ibaret görülen evliliklerde dış müdahaleler maalesef daha fazla oluyor. Ama eminim ki bu satırları okuyanlar, durmaları gereken yer üzerine düşüneceklerdir. Çiftlerden beklentim ise evlilik ve ilişkilerine bir dış sınır çizmeleri ve o sınırların içinde birbirlerini dinleyerek ve düşünerek yaşamaya odaklanmaları. Aksi halde kağıt üzerinde sürse de herkes ilişkisini kaybetmiş ya da ilişkisinde kaybolmuş oluyor. Geçtiğimiz günlerde çok sevdiğim bir hastam dedi ki: “Herkes evliliğimin kusursuz olduğundan o kadar emin ki boşanmak istediğim için etrafımda kimse kalmadı.” Buna çok sık rastladım. İnsanlar, kafalarındaki ideal evlilik yasasına göre değerlendirme yapıyorlar sizin evliliğinizle ilgili. Oysa sizin evlilikten beklentileriniz ya da dışarıdan görünenin aksine içeride yaşananlar, hissedilenler, hissettirilenler bambaşka oluyor. Ve yetinememekle suçlanıyor, açıklama yapmak zorunda bırakılıyorsunuz.

Haberin Devamı

Bir başkasının rüyası olan evlilik, sizin hayallerinizin yanından bile geçmiyor olabilir oysa. Ya da birini ‘kusursuz’ olduğu için sevmek mecburiyetinde de değilsiniz. Aman ha yanlış anlaşılmasın; ilişkilerin, evliliklerin, hayatınızdaki insanın değerini bilmemekten söz etmiyorum. Her zaman bir ilişki için yapılabileceklerin denenmesinden yanayımdır. Ancak her ilişkinin de kendi dinamikleri, her insanın farklı beklentileri vardır ve hayat başkaları dedi diye barışacak, başkaları dedi diye ayrılacak, başkaları dedi diye bir şans daha verecek kadar kısa da değil. Sınırlarımızı bilelim, olmaz mı? Kendi sınırlarımız içinde yürüyelim, kendi yaşamımızla ilgilenelim.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder