Doç. Dr. Gökçen Erdoğan Kaçak idrar kalmasın
HABERİ PAYLAŞ

Kaçak idrar kalmasın

İdrar kaçırma konusu ya çok hafife alınıyor ya çok büyütülüyor. Hafife almak da büyütmek de insanı çözümden uzaklaştırıyor. Hafife alanlar, tedavi için başvurmayıp ilerlemesine göz yumuyor. Büyütüp tedavisinden korkanlar da yine tedavisini baltalıyor. Ama hayır. İdrar kaçıramayız. Bu düşünceleri, davranışları birlikte aşacağız.

SIK SIK OLMUYOR AMA...

SORU: Hocam, sadece öksürüp hapşırırken idrar kaçırıyorum yani sık sık olmuyor. Günlük ped kullandığım için de bu benim hayatıma herhangi bir zorluk getirmiyor. Bu durumda yine de ameliyat olmalı mıyım?

Haberin Devamı

CEVAP: Hapşırıp öksürürken idrar kaçırmak ‘önemsiz idrar kaçırma’ olarak adlandırılmaz. Stres tipi idrar kaçırma diyoruz buna ve gayet önemsiyoruz. Bunca yıllık meslek hayatımda, o bir damlanın bir damla olarak kaldığına hiç rastlamadım. Dolayısıyla ameliyat olma gerekliliğinden değil ama doktora gitme gerekliliğinden söz edebilirim. Çünkü tedaviniz, ilaçla mı olacak egzersiz ya da ameliyatla mı, buna yalnızca doktorunuz karar verebilir. İdrar kaçırma yüzünden bütün yaşam dinamiği sarsılmış kadınlar, genelde başlangıçta bu sorunun üstünde durmayan ya da utanıp doktoru dahil kimseyle paylaşmayan kadınlar oluyor. Ayrıca madem bahsi geçti söyleyeyim; günlük ped kullanımında 1-2 saatte bir değiştirmenizi, parfümlü olanları tercih etmemenizi ve hassas ciltleri iyi gözlemleyerek kullanmaya devam etmenizi öneriyorum. Kesintisiz olarak her gün kullanmanızı istemem.

DOĞUMDAN SONRA TEKRAR BAŞLADI

SORU: Hocam, idrar kaçırma ameliyatımdan 1 yıl sonra hamile kaldım ve ikiz gebelik yaşadım. Doğumun üstünden 1 yıl geçti ve ciddi boyutta idrar kaçırma sorunum var. Yeniden hortladı hem de eskisinden beter. Yeniden ameliyat olmam şart mı? Eski ameliyatımın başarısız olduğu sonucuna mı varmalıyım yoksa geçici bir durum mu bu?

CEVAP: İdrar kaçırmaya neden olan etkenlerin başında pelvik kaslarımızın gevşemesi geliyor, biliyorsunuz. Doğum bu kasların sarkması, gevşemesi için en elverişli ortamı yaratır. Hele ikiz gebelikte bu sarkma ve gevşeme hali daha fazladır. Dolayısıyla ikiz gebelik sonrası sık rastlıyoruz. Gebelik boyunca kegel egzersizi çok iyi olurdu. Ve öncesinde sonrasında devam etmek, bunu alışkanlık haline getirmek. Onarılmış pelvik yapıyı diri tutmaya yarardı. Şaşırmadığımız bu sonucun ne denli büyük bir soruna dönüştüğünü bilmek içinse muayeneye ihtiyacımız var. Geçici bir sorun olabilir, ilaç ya da egzersizle toparlanabilir ya da ameliyat gerekebilir. Doğumun üzerinden geçen süre, bunu bilmeye yeterli görünüyor. Önceki ameliyatın başarısızlığından bahsetmek meslektaşıma haksızlık olur. Güzel bebeklerinizin, kendileri için yer açmalarının doğal bir sonucu yaşanmış gibi geliyor. Lütfen ihmal etmeyin ve seçeneklerinizi öğrenin doktorunuzdan.

Haberin Devamı

76 YAŞINDA AMELİYAT OLABİLİR Mİ?

SORU: Hocam, annem 76 yaşında ama çok sağlıklı bir kadın. Doğumlarını hep odada yaptığı için doğumda bile ameliyathane görmemiş. Yurtdışında yaşıyoruz. Artık yaşına paralel idrar kaçırma sorunu yaşıyor. Ama bu yaşa kadar ameliyat olmamış, hiç narkoz almamış birinin ameliyat olmasını çok riskli buluyorlar ve önermediler. Siz de bu konuda hemfikir misiniz?

Haberin Devamı

CEVAP: Annenizi muayene etmediğim için bir teşhis koymam, bir tedavi belirlemem mümkün değil. Ama biz genelde tansiyon, kalp, organ yetmezliği vb. sağlık sorunlarına sahip yetişkinlerle ilgili olarak ameliyata sıcak bakmayız bazen. Bilhassa yaşları varsa. Ancak hiçbir sağlık sorunu olmayan ve ameliyat ettiğim benzer yaşta hastam oldu, hem de bir kez değil. Şahsi görüşüm; bir insan 76 yaşında diye yaşam konforu göz ardı edilebilir düşüncesine hiç de yakın değil. Allah uzun ömür versin, neden bundan sonraki yaşamını kaygısız, rahat, konforlu geçirmesin diye düşünürüm. Üstelik belki de muayene sonrası başka bir tedavi düzenlenecek, bu da olasılıklar arasında. Ama kaderine terk etmek, benim tercih ettiğim bir yol değil. Kesin bir şey söylemek için muayene şart.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder