Erkut Can Diyanet'e bir artı bir eksi
HABERİ PAYLAŞ

Diyanet'e bir artı bir eksi

Mahşer, cennet, cehennemde yerel seçimler ve makam uğruna ucuzladı. “Çıplak yıkanılmaz” dedikten sonra rektör olan Hatipoğlu’nu eleştirince mahşerde karşılaşıyoruz. Ama merak etmeyin.

Hepimize hakkını helal edecekmiş. AK Parti Sivas milletvekili İsmet Yılmaz’ın oy istediği partisinin adayına oy verenler ise, yarın ruz-i mahşerde, beraat belgelerinden birine sahip olacaklarmış.

Yani cennete gidebilirlermiş. Ne güzel değil mi?Türkiye’ye özgü bir inanç sistemi kurulmuş ve işliyor. Peki Diyanet nerede? Niye “Dur bakalım. Cennetin AK Parti’ye oy vermekle ne ilgisi var?

Haberin Devamı

Bu Allah’a şirk koşmaktır”demiyor. Bunu demiyor ama,“Sigara mekruhtur, yani haramdır”diyor. Peygamberimizin böyle bir hadisi var mı? Yok.

Çünkü o zamanlarda tütün yok. Ancak 15’nci yüz yılda sigaranın sağlığa zararlı olduğu anlaşılınca İslam alimleri tarafından söylenmiş. Diyanet başkanı da ona dayanıyor herhalde.

Peki, hadisler de var olan, kul hakkı yemek,hırsızlık, tecavüz etmek, yalan söylemek gibi haramlardan niye söz etmedi bugüne kadar. Bu arada hakkını yemeyeyim.

Başkanlığın talebi ile, Ankara 3.Sulh Ceza Hakimliği kendisini ‘mehdi’ ve ‘resul’ ilan eden İskender Evrenesoğlu’nun beş internet sitesine erişim engeli getirdi. Yenileri açılana kadar,sağolasın Diyanet.

MISIRDAN NEREYE GELDİK?

Hem de alkışlarla. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın,sinemacıların önünde imzaladığı Sinema Kanunu,Resmi Gazete’de yayımlandı ama, 1 Temmuz’dan itibaren yürürlüğe girecek.

İşte size kanundan bir bölüm.“Sekiz üyeden oluşacak bir komisyon kurulacak. Komisyon,ülke içinde üretilen veya ithal edilen sinema filmlerinin,gösterime sunulmasından önce değerlendirmesini yapacak.

Uygun bulunmayan filmler,ticari dolaşıma ve gösterime sunulamayacak.”Dilim varmıyor ama,bu bir çeşit sansüre benziyor. Kusura bakmayın sinemacı, yapımcı ve sanatçılar. Bunca kavga dövüşten sonra müstehaksınız gibi. Hadi şimdi patlatın mısırları bakalım.

Maduro yalnız değildir

Sanki hiç derdimiz yokmuş gibi, şimdi bir de Venezuela’mız ve Maduro’muz oldu. Gazetelerde ve internet sitelerinde Maduro’suz gün geçmiyor. Yaksa tanımıyor musunuz?Tanıştırayım.

Haberin Devamı

Maduro göreve geldikten sonra, açlık ve ekonomik kriz nedeniyle üç milyon kişi Venezuala’yı terk etti. Hala da terk etmeye çalışıyor. Ülkede enflasyon binlerle ölçülüyor. Yoksulluk nedeniyle çocuklar okula gidemiyor.

Amerika milyarlarca dolarlık hesaplarına el koydu. Belki de bir süre sonra kıtlık başlayacak. Bu işin sonu iç savaş gibi gözüküyor. En büyük ihraç kaynağı petrollerine de ambargo gelirse düşünün ülkenin halini. Tanıdınız mı, bizim seçilmiş diye yanındayız dediğimiz Maduro’yu.

Patlıcan yemeyen ölmez

Hadi gelin sizi 50 yıl öncesine götüreyim. Öncesi ve sonrasıyla, o yıllarda mevsimi olmadan domates,salatalık,biber,patlıcan, kabak yiyemiyorduk ama, Allah’ın hikmeti işte,kimse de ölmüyordu.

Eczanelerde grip için onlarca ilaç yoktu. Gripin sağolsun. Ama pek hastalanmıyorduk da.Ihlamur sayesinde. Babam turfanda diye tabir edilen iki domates,bir salatalıkla gelince sevinir ve ilk lokmayı yerken mutlaka kahkaha atardık.

Haberin Devamı

Yeni bir yıla girmiş gibi. Onun için diyorum ki,bugünde mevsimi değilse yemesek ne olur?Eskiye dönsek ne olur? Hiç. Hemen alışıveririz. Amma…Istakoz yemezsek yapamayız doğrusu.

İşte onun için,geçenlerde bir kanalın yemek programında Dr. Murat Topoğlu,“Istakoz nasıl tüketilir”diye anlatıyordu. Pek tüketemediğimiz için dinledim ve öğrendim. Yukarıda saydığım sebzelerle birlikte yenmezmiş meğerse. Sakın hata yapmayın. Ayıplanırsınız.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder