Işınsu Kestelli Bu sorunu konuşmalıyız
HABERİ PAYLAŞ

Bu sorunu konuşmalıyız

Dünya değişiyor. İş yapma modelleri değişiyor. Gelişen robotik teknolojiler ve yapay zekâ uygulamaları bazı mesleklerin tamamen yok olmasına neden oluyor.

Koronavirüs salgınıyla birlikte artan evden çalışma modeli ve bir kişinin uzmanlık alanında birden çok firmaya hizmet vermesi de çok sayıda nitelikli çalışanın hızla işsizler ordusuna katılmasıyla sonuçlanıyor. Bu bilgiler ışığında, gelecekte dünyayı bekleyen en büyük tehlikenin işsizlik olacağını söyleyebiliriz.

Aslında İŞKUR tarafından yayınlanan veriler de yaklaşan bu tehlikenin sinyallerini bir süredir veriyor. Türkiye’de, 15-34 yaş grubunda yer alan genç nüfus son 10 yıldır yaklaşık 24 milyon civarında seyrederken, gençler arasındaki işsizlik oranı hızla yükseliyor. Son verilere göre, ülkemizde 15-29 yaş arasındaki gençlerin 5 milyon 687 bini, yani yüzde 32’si ne eğitimde ne de istihdamda yer alıyor.

Haberin Devamı

Hatta bu oran genç kadınlarda yüzde 42.4’e kadar çıkıyor. Üstelik, toplumda ‘ev kızı’ olarak ifade edilen ve ‘işsiz sayılmayan genç kadınlar’ ile istatistiklerde ‘ücretsiz aile işçisi’ olarak tanımlanmasına rağmen istihdamda sayılanlara rağmen, Türkiye genç işsizlik oranında OECD ülkeleri arasında dördüncü sırada yer alıyor.

Şurası kesin: Eskiden gelen alışkanlıklarla değişen şartlarla oluşan bu büyük sorunun üstesinden gelemeyiz. Eğitim sistemini kökünden değiştirip gençlerimizi geleceğin gerektirdiği bilgilerle donatmalıyız. Yeterli iş sahası olmayan alanlarda eğitim veren yüksek okul ve fakültelerin çoğalmasına izin vermemeliyiz. Meslek liselerini hem nitelik hem nicelik olarak daha üst seviyelere taşımalıyız.

Bazı ülkelerde tartışılan, hatta pilot bölgelerde test edilen vatandaşlık maaşı uygulaması üzerinde daha çok kafa yormalıyız. İş bulamayan ya da düzenli çalışamayan gençler, yasal prim ödeme süresini tamamlayamayıp emekli olamayan orta yaş üzeri bir kuşak yaratacağı için sosyal güvenlik şemsiyesini genişletmenin yollarını aramalıyız. Elbette ki tüm bunlar bugünden yarına olacak şeyler değil.

Ancak yaşanan gelişmeler sürecin giderek hızlandığını gösteriyor. İleride pişman olmamak için bugünden çalışmaya başlamalıyız. Hatta konuşmaya, tartışmaya başlamak bile çözüme gidecek yolda ilk adımları atmak olacaktır.

Haberin Devamı

KIRMIZI ALTIN

Ülkemizin hemen her köşesinde yetişen ama en lezzetlisinin Ege’ye nasip olduğu kiraz, bu yıl ihracatta da yüzleri güldürüyor. Türkiye, geçen yılın ilk altı ayında 70 bin ton kiraz ihracatı karşılığında 166 milyon dolar gelir elde etmişti.

Bu yıl miktar artmadı ama dolar bazında yüzde 15 değerlenen Türk kirazı ülkemize 190 milyon gelir getirerek 2019’un tamamında elde edilen 182.6 milyon dolarlık ihracat rekorunu şimdiden kırdı.

Koronavirüs nedeniyle işçi bulma ve lojistik gibi konularda yaşanan zorluklara rağmen bu başarıyı elde eden üreticilerimizi, tüccarımızı ve ihracatçılarımızı tebrik ediyorum.

ÇİFTE GÜVENCELİ TATİL

Yabancı turistten ziyade yerli turistin tercih ettiği İzmir ve Ege kıyıları, virüs gölgesinde güvenli tatil yapmak isteyenlere hem mavi hem turuncu güvence sunuyor. Halk Plajı, Güzelbahçe-II. Liman Halk Plajı, Urla-Mavi Plaj, Urla- TCDD Urla Eğitim ve Dinlenme Tesisleri ve Urla-Çamlıçay Halk Plajlarının temizliği mavi bayrakla tescillendi.

Haberin Devamı

Bu yıl ilk defa mavi bayraklı olarak hizmet verecek beş halk plajının devreye girmesiyle birlikte, İzmir’deki uluslararası temizlik garantisi içeren plaj sayısı 52’ye yükseldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 2019 yılı Kasım ayında kurulan Mavi Bayrak Koordinasyon Birimi’nin bu alandaki çalışmalarına ek olarak, halka hizmet veren işletmelerin temizliği ve hijyen yeterliliği de belediyenin titiz incelemeleri neticesinde ‘Turuncu Çember’ uygulamasıyla tescilleniyor.

Salgın nedeniyle tatile çıkma konusunda tereddüt yaşayanları, hem mavi hem turuncu güvenceyi bir arada ve yaygın olarak sunan kent İzmir’e davet ediyorum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder