Işınsu Kestelli Depreme uygun yeni bir şehirleşme
HABERİ PAYLAŞ

Depreme uygun yeni bir şehirleşme

İzmir, 119 canımızı kaybetmemize ve 1053 kişinin ise yaralanmasına neden olan 30 Ekim 2020’deki depreminin ardından yine sallandı... Bu kez merkez üssü Buca, büyüklüğü 4.9’du. Depremle gelen gürültü ise kelimenin tam anlamıyla korkunçtu. Bir vatandaşımızın kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği, yedisinin yaralandığı deprem “Kent olarak ne kadar hazırız” sorusunu da gündeme getirdi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Buca fayının Türkiye Diri Fay Haritasında yer almadığına vurgu yaparak, “Bu bağımsız bir fay. En fazla 5 şiddetinde deprem üretebilir. 30 Ekim 2020 Sisam depreminden sonra gerilim, stres başka fay hatlarına aktarılmış durumda. Gümüldür fayı, Efes fayı, Denizli’de olan depremler de bu etkiyle meydana geliyor” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Sözbilir’in sözleri kısmen içimizi rahatlatsa da deprem binlerce yıldır olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da kentimiz için tehdit olmayı sürdürecek. Bu nedenle hazırlıklı olmalıyız. Ama deprem çantası hazırlamaktan daha kapsamlı şeyler yapılmalı. Mesela son depremin merkezi olan Buca’daki eski cezaevi arazisinin kesinlikle yapılaşmaya açılmaması lazım. Ayrıca, son dönemlerde hızlanan kentsel dönüşüm projelerinin kamu, yerel yönetimler, kooperatifler ve özel sermaye işbirliği ile riskli bölgelerin tamamına yayılması şart...

Kentsel dönüşüm de bina bazlı değil bölge merkezli ve komşu bölgelerle uyum içinde tasarlanmalı. Çürük bir bina yıkılıp yerine sağlam ama çok katlı yenisi yapılmamalı. Deprem toplanma alanları, acil ulaşım yolları, daha geniş caddeler bir arada planlanmalı. İzmir, kentsel dönüşüme değil depreme uygun yeni bir şehirleşmeye imza atmalı. Çünkü İzmir’e yakışan budur.

ZEYTİNİN ALTIN ÇAĞI

Zeytin ağacı bu topraklara bahşedilmiş en büyük zenginliklerden biridir... Çürüyüp ölse bile dibinden sürgün vererek yeniden dirilir. Ölümsüzdür; hayat ağacıdır. Bu nedenle mitolojide ölümsüzlüğün simgesidir. Gölgesinde oturduğu zeytin ağacının, İzmir doğumlu Antik Çağ şairi Homeros’un kulağına şöyle fısıldadığı söylenir: “Herkese aitim ve kimseye ait değilim, siz gelmeden önce de buradaydım, siz gittikten sonra da burada olacağım.”

Haberin Devamı

Gerçekten de öyledir zeytin... Herkes gider, o kalır. Eminim ki 2022 yılı da “Anadolu topraklarında zeytinin altın çağı” olarak akıllarda kalacaktır. Yapılan rekolte tahmini sonuçlarına göre Türkiye, 421 bin ton zeytinyağı üretimi ile İspanya’dan sonra dünyada ikinci sıraya yükseldi. Sofralık zeytinde ise 735 bin ton üretimle İspanya ve Mısır’ı geride bırakarak dünya liderliğine terfi etti.

Yine rekolte tahminlerine göre, 2022-2023 sezonunda zeytin üretimi toplamda 2 milyon 976 bin 654 ton olacak. Geçen sezona göre zeytin üretimindeki artış yüzde oranı 71.2’yi bulacak. Zeytin üretiminin yüzde 75.28’i ise yağlığa ayrılacak. Lütfen zeytin ağaçlarımıza gözümüz gibi bakalım ki o da bereketi ve bolluğuyla Anadolu insanına huzur, barış, mutluluk getirmeye devam etsin.

İZMİR’E BÜYÜK ÖDÜL

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kentin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılı şerefine düzenlenen 9 Eylül kutlamaları, etkinlik ve turizm sektörünün en büyük organizasyonu olan “Meetings, Incentives, Conferences and Events” (ACE of M.I.C.E.) ödülüne layık görüldü.

Haberin Devamı

Ödül kazananlar yurt içi ve yurt dışından 105 ayrı kurumsal şirketin etkinlik yöneticileri tarafından belirlendi. Bu ödülün İzmir’e gelmesinde emeği olan başta Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer olmak üzere herkese bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Töreni eşsiz sesi ve güzel şarkılarıyla unutulmaz kılan Tarkan’a da sevgilerimi iletiyorum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder