Mehmet Coşkundeniz Hep bana hep bana bir bana bir sana
HABERİ PAYLAŞ

Hep bana hep bana bir bana bir sana

İlişki ya da evlilik, iki taraflı irade gerektiren, herkesin eşit olarak katkıda bulunduğu bir durum. Bunun altını çizdikten sonra konuya gireyim. Bencil olmak ilişkiye zarar verir mi? Bencillikten ne anladığınıza bağlı. “Hep bana, hep bana” diyorsanız evet, siz ilişki insanı değilsiniz. “Hep ona, hep ona” diyorsanız maalesef kaybeden taraftasınız. Bu işin formülü şudur, “Bir sana, bir bana” diyebilmek. Yani ilişkinizi ya da hayatınızı bir başkası için değil kendiniz için yaşayabiliyorsanız ve elbette sevgilinizle, eşinizle paylaşabiliyorsanız bir sorun yok. Ama görüyorum ki kendini sadece sevgilisini mutlu etmeye adamış, başka her şeyden vazgeçmiş insanlar var. Bunlardan biriyle konuştum geçenlerde. “Ne yapsam yaranamıyorum” dedi, “Onun için yapmadığım şey kalmadı. Buna rağmen beni sevdiğinden emin bile değilim...” Ona verdiğim bazı ipuçlarını yazmak istiyorum. “Kendin ol” dedim ona, “Sevgilin istiyor diye, onu mutlu etmek için kendi kişiliğinden vazgeçme. Onun sana biçtiği rollere bürünme. Bir insan seni sen olduğun için, her huyunla, her halinle sevmeli. Dünyada her insan eşsizdir, benzersizdir. Sen de öylesin. Seni sen yapan her şey senin değerindir ve o değerlere sahip çıkmalısın.” “Pozitif ol” dedim sonra, “Olumsuz düşünceler insanın benliğini fena halde yorar. Bu yorgunluk kendini kötü hissetmene neden olur. ‘Polyanna ol’ demiyorum ama yaşadığın her şeyin mutlaka olumlu bir yanı vardır. Sürekli kötümser olmak, seni mutsuz edeceği gibi sonunda mutlaka ilişkine de yansıyacaktır.”

Haberin Devamı

Hep bana hep bana bir bana bir sana

TUTKULAR VE DUYGULAR

“Tutkularından vazgeçme” diye devam ettim, “Kendini en iyi ancak sen tanırsın. Nelerden hoşlandığını, nelere tutkuyla bağlı olduğunu da sen bilirsin. Bunlar senin hayatının önemli parçaları. Gezmeyi seviyorsan gezmekten, sanatı seviyorsan sanattan vazgeçmemelisin. Sevdiğin müzik türünü bile sırf sevgilin sevmiyor diye dinlemekten vazgeçmemelisin.” “Değerlerine sahip çık” dedim, “Ailen, arkadaşların, inançların... Bu değerleri dilediğin kadar artırabilirsin. İlişkine ve sevgiline vakit ayıracaksın diye bunlardan vazgeçersen mutsuz olursun. Aksine, sevgilin senin bu değerlerine en az senin kadar önem vermeli. Hiç kimse seni inançların konusunda hiçbir şeye zorlayamaz. İnandığın şey sana aittir ve tamamen özeldir. Sevgilin de olsa ona kimsenin müdahale etmesine izin verme.” “Kendini ihmal etme” deyip ekledim, “Her şeyi sevgilinle yapmak zorunda değilsin. En azından haftada birkaç saat, yalnız ya da arkadaşlarınla istediğin bir şeyi yapabilmelisin. Bu, senin ruhunu zenginleştirecektir. Üstelik sevgilinle konuşacak, paylaşacak yeni şeyler oluşturacaktır.” “Kıyas yapma” dedim ve altını özellikle çizdim, “Herkesin aşkı, sevgisi kendine. Herkes ilişkisini kendi dinamikleri içinde yaşar. Sen kendi sahip olduklarını takdir et. Başka birinin hayatına öykünmek kadar kötü bir şey yoktur hayatta. Sizin ilişkiniz özel ve tamamen size aittir.” “Duygularını asla ihmal etme” dedim, “Zaman zaman seni zor duruma soksalar da duyguların hayattaki en doğru yol göstericindir. Bir şeyi yaparken bunun seni mutsuz edeceğini düşünüyorsan, yapma. Bir yere gitmek üzereyken, orada kendini kötü hissedeceğini hissediyorsan gitme. Duyguların ve sezgilerin seni çoğunlukla haklı çıkarır.

Haberin Devamı

Hep bana hep bana bir bana bir sana

Haberin Devamı

ONA HAYIR DİYEBİLMEK

“Hayır demeyi mutlaka öğren” dedim, “Sen, birilerini memnun etmek için yaşamıyorsun. Yapmak istemediğin bir şey için biri seni zorluyorsa kesin bir dille ‘Hayır’ demelisin. Çünkü bunu demezsen belki onu mutlu edeceksin ama kendin mutsuz olacaksın. Ayrıca her ‘Evet’ bir başka yapmak istemeyeceğin şeye zorlanmanın da yolunu açacaktır.” “Şikayet etme” diyerek devam ettim, “Herkesin yaşamı yeterince zor. Bu zorluklarla başa çıkmak insanı çok yoruyor. Ama bundan şikayet etmek yerine mücadele etmeyi tercih etmelisin. Şikayet sadece zaman kaybıdır. Ayrıca içinde bulunduğun durum belki de şikayet etmeyi gerektirecek kadar kötü değildir. Olumlu yönlerine odaklan.” “Ha bir de kendini mutlu etmenin yolu sadece sevgiline odaklanmak değildir, çevrendeki negatif insanlardan da kurtulmalısın; negatif düşünceli insanlar vampir gibidir, enerjini emer. Sana ‘Pozitif ol’ dedim ya bunu sağlamanın bir yolu da işte bu enerji vampirlerinden kurtulmaktır. Sürekli ilişkin hakkında kötü sözler söyleyen, başına kötü şeyler gelmiş insanları sana örnek olarak gösteren ve kendi mutluluğunu bir türlü bulamayan insanları hayatından çıkar” diye noktaladım. Bu saydıklarımı yapıyorsanız ya da yapmaya karar verdiyseniz bu sizi bencil olarak göstermez. Aksine özgüveni yüksek, kişiliği oturmuş, ne yaptığını bilen, saygı gösterilmesi gereken insan haline getirir. Siz kendi hayatınızdan, sevgiliniz de kendi hayatından vazgeçmeden ortak bir hayat oluşturmak mümkün. Çünkü bilin ki, aşk için vazgeçtiğiniz her şey peşinizden gelir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder