Mehmet Coşkundeniz Korona sayesinde...
HABERİ PAYLAŞ

Korona sayesinde...

■ Hepimiz iyi birer aşçı olduk. En yemek yapmayanımız bile sıkıntıdan mutfağa giriyor, deneysel yemekler yapmaya çalışıyor. Tabii mutfağa giren erkekse geride bir enkaz bırakıyor ve büyük olasılıkla eşiyle, sevgilisiyle kavga ediyor. Ama olsun, içimizdeki aşçı ortaya çıktı bir kere, durdurmanın imkanı yok.

■ Hepimiz iyi birer canlı yayın uzmanı olduk. Instagram ya da YouTube’da her gün onlarca canlı yayın var. Birkaç kişi izlese bile herkes canlı yayın yapmayı en az bir kez deniyor. Bunlardan bazıları gerçekten çok eğlendirici. Soner Olgun ile eşi Özlem Olgun’un yayınlarını kaçırmayın mesela. Bir de bizim Demirören Medya’nın konserlerini.

Haberin Devamı

■ Hepimiz iyi birer komplo teorisyeni olduk. Yok virüsü Amerika yaptı, Çin’e sattı. Hayır, bu virüs laboratuvardan çalındı. Çin, Amerikan ekonomisini çökertmek için virüsü çıkarttı, kendi de kurban verdi ama bunu göze aldı. Aslında her olayda olduğu gibi bunda da İsrail’in parmağı vardı falan filan.

Korona sayesinde...

■ Hepimiz virüsün işaretinin daha önceden verildiğine dair dizi, film ya da şarkı bulan iyi birer iz sürücüsü olduk. Yok bilmem kaç yıl önceki dizide bu virüsün adı geçiyormuş da, yok Bill Gates kaç yıl önceki konuşmasında bu virüsten söz etmiş de... Yahu diyelim ki böyle e bize ne? Bize düşen bu virüse yakalanmamak hepsi bu.

■ Hepimiz iyi birer maske yapıcısı olduk. Tıbbi maske bulamayınca evdeki pamuklu kumaşlara sarıldık, kendimize maskeler ürettik. Neyse ki bizim canım arkadaşımız Aslı Alptekin Selman giyim atölyesinde bize bunları üretti de biz bu dertten kurtulduk.

■ Hepimiz iyi birer Nekşflikş izleyicisi olduk. Instagram fenomeni Murat Övüç, Netflix’e ‘Nekşflikş’ deyince adı da öyle kaldı. Ne kadar dizi var, ne kadar film var hepsini izliyoruz. Neyse ki La Casa Del Papel’in yeni sezonu bu döneme denk geldi de gözümüz, gönlümüz açıldı.

■ Hepimiz iyi birer haber takipçisi olduk. Haber kanalları altın dönemini yaşıyor. Hepsinin reytingi ikiye katlanmış durumda. Geçen gün TV100’ün yöneticisi arkadaşım Alican Değer ile sohbet ettik. Ondan aldığım veriler gerçekten harika. Biz de zaten gazete olarak haberleri size ulaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz.

Haberin Devamı

Kim olduğunuzu hatırlatsanız...

Korona günlerinde herkes sıkılıyor ya, böyle uzun süredir görüşülmeyen eski arkadaşlara da mesajlar atanlar oluyor. Ben de böyle mesajlar alıyorum sosyal medyadan. Mesela biri yazıyor, “Hatırladın mı beni?” Bakıyorum profilinde kendi fotoğrafı yok. Kullanıcı ismi kendi ismi değil, uyduruk bir şey.

Peki ben seni nasıl hatırlayayım? “Hatırlamadım” dediğimde de birkaç kişiden ya da olaydan söz ediyor. E onları da hatırlamıyorum bu kez gönül koyuyor. Yahu kardeşim söylemen gereken şey şu; “Selam ben bilmemkim. Seninle şu yıllarda şurada şöyle bir şeyde tanıştık, karşılaştık. Hatta yanımızda bilmemkim de vardı...” Sen bana kendini yeterince hatırlatırsan ben hatırlarım. Alınganlığın hiç sırası değil.

Korona sayesinde...

Twitter'ın yükselişi

Salgından önhce sosyal medya mecrası olarak Instagram revaçtaydı. Çünkü Instagram, yenilenin, içilenin, gezilenin yaplaşıldığı daha pembe bir hayatın görüldüğü mecraydı. Pandemi ile birlikte Twitter’in ilk günlerinde döndüğüne tanık oluyoruz. Çünkü insanların anlık haber alma ihtiyacını karşılıyor. Mesela Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüs ile ilgili verileri Twitter’dan açıklıyor.

Haberin Devamı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, getirilen kısıtlamaları Twitter’dan bildiriyor. Valilikler, belediyeler yardım kampanyalarını, karantinaya alınan köyleri mahalleleri yine Twitter’dan duyuruyor. Yukarıda da söz ettim, Instagram özellikle akşam belirli bir saatten sonra yapılan canlı yayınlarla takipçi çekiyor. Twitter ise gün boyu verdiği haberlerle zirveyi elden bırakmıyor. Facebook mu? Aman oraya bulaşmanızı pek tavsiye etmiyorum çünkü sizi gerçeklikten uzaklaştırıyor.

Korona sayesinde...

Odaklanma sorunu

Bir tek bende mi var bilmiyorum ama korona nedeniyle evde çalışmaya başladığımdan beri kitap okuyamaz oldum. Odaklanma sorunu yaşıyorum. Bunu nasıl aşacağımı da bilmiyorum. Halbuki evdeyim, daha fazla zamanım var ama olmuyor, olmuyor.

Gün boyu haber yazıyorum, haber okuyorum ama iş kitap okumaya gelince bir şey oluyor, aynı sayfayı defalarca okuyorum, sonunda da vazgeçip kitabı elimden bırakıyorum. Bunun bir çözümünü bilen varsa bana yazabilir mi lütfen?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder