Mesut Yar - Burada Laf Çok Kendimi astrolojiye teslim ettim!
HABERİ PAYLAŞ

Kendimi astrolojiye teslim ettim!

Birbirinden renkli isimlerle laflamaya kaldığımız yerden devam ediyoruz. Zamparasın ama taktiğe mi ihtiyacın var?

Öğrencisin ve sınav öncesi strese mi girdin? Yoksa müzikle ilgileniyor fakat hangi yoldan yürüyeceğini mi bilmiyorsun? İşte merak ettiğiniz, kafanızı kurcalayan her şey Burada Laf Çok köşesinde sizi bekliyor. Gülün, haftanız güzel geçsin!

NERMİN BEZMEN:

Kendimi astrolojiye teslim ettim

Dedenizin ayağı mı uğurluydu yoksa hamurunuzda yazmak var mıydı?

Nermin Bezmen: Çok küçük yaşta başlamıştı bende yazma. Tahsil hayatım boyunca hep tahtada olan bendim. Şiir okuyan, kompozisyon yazan, ödüller alan.. Ama bunu profesyonelce okurlarla paylaşacağımı hiç ama hiç düşünmezdim.

Haberin Devamı

Ne zaman düşünmeye başladınız?

Nermin Bezmen: Aslında ben yazar olacağım diye de başlamadım. Bir iz bırakmak adına geçmişimle geleceğim arasında son nesil olacağımı fark ettim.

Bazıları sondan başlayıp yazmaya başlarlar, sizde nasıl oluyor?

Nermin Bezmen: Kahramanın kendisi veya öykü, kendi bir şifresiyle geliyor bana. Hiç müsveddem yoktur, başladığım gibi bitiririm. Bir iç sesim de artık tamam, bu kitabın son cümlesi olmalı der.

Kahramanlarınız bugünlerde şeytanlı falan...

Nermin Bezmen: Aramızda şeytan çok.

Bu nasıl anlaşılıyor?

Nermin Bezmen: Şeytanlıktan kötülüğe el atarsak; kötülük bir madde gibi hiçbir zaman yok olmuyor, şekil değiştiriyor. Kötü bir insan iyi olamaz. İyi gibi gözükür sadece.

GÖKHAN ŞEŞEN:

Gündoğarken’i babam buldu

Gündoğarken ismi nasıl koyuldu?

Gökhan Şeşen: Grubu birlikte kurduk. İsmi ise benim bir şarkımdan aldık. Her yeni doğan gün bir umuttur anlamında Gündoğarken oldu. Ama asıl grubun ismini koyan babamdır. Hatta bize önerdiğinde biz, böyle grup ismi mi olur demiştik.

Çocukluğunuz nasıl geçti? Burhan Ağabey ile birbirinizi yer miydiniz?

Gökhan Şeşen: Valla Burhan’ın gerçek kimliğini yirmi yaşında falan tanıdım. Çocukluğunu bilirim tabii ki.

İlk yirmi yıl nasıl biriydi?

Gökhan Şeşen: İlk yirmi yıl tam bir çocuk gibiydi. Sonraki yirmi yıl ise olgun bir çocuk oldu. Kısacası çok iyi anlaşırız.

Grup dağıldıktan sonra Gündoğarken ismini ne siz ne de amca kullandı. Etik bir şey miydi yoksa başka bir sebebi mi vardı?

Haberin Devamı

Burhan Şeşen: Öncelikle etik bir şeydi. Sonra baktık ki Gündoğarken müzikal bir anlayış aynı zamanda. Tekrar kullanmaya başladık

ASENA:

Kendimi astrolojiye teslim ettim

Hocam ne derse yapıyorum

İçine bir yarışmacı mı kaçtı senin?

Asena: Öyleymiş gerçekten.

Astrolojiye olan ilgin ne durumda?

Asena: Kendimi astrolojiye teslim ettim.

Katılacağın yarışmaları da Şenay Yangel’e soruyor musun?

Asena: Hocam benim bu seneki haritamı çıkardığında Mayıs ayında bir televizyon projesi gelebilir, ekranda görünmen iyi olur demişti.

Yüzmeyi nerede öğrendin sen?

Asena: Almanya’da.

Rize’nin derelerine girmedin mi?

Asena: Giremedim. Babaannem ben üç aylıkken beni Almanya’ya götürdü 15 yıl orada yaşadım.

Senin delikanlı bir tavrın var. Bu biraz da kendini koruma içgüdüsü mü?

Asena: Kendini korumaktan ziyade, bakınca babaannemle ben iki kadın hiç kimseleri yok. Hem o bana baktı hem ben ona baktım. Birbirimizi büyüttük. Yalnız olmanın vermiş olduğu bir sertlik vardı.

Haberin Devamı

KEREM POYRAZ:

Bıyıklarım tamamen keyfi

Bıyıklar Muhteşem Yüzyıl’a gireceğinin haberisi mi acaba?

Kerem Poyraz: Bıyıklar tamamen keyfi. Beni Affet devam ediyor. Dizide sürekli sakallı olduğum için tatilde de bıyık bıraktım.

Dizide canlandırdığın karakter Berat için ne demek istersin?

Kerem Poyraz: Bahar Berat’ın duygularıyla oynuyor. Açalım izleyelim siz de göreceksiniz ki Berat haklı.

Berat duygusal yönlerini senden alıyormuş da sen Berat’tan ne alıyorsun?

Kerem Poyraz: Berat’ın alınacak bir huyu yok.

YILMAZ MORGÜL:

Yıllardır platonik aşk yaşıyorum

Platonik bir aşkınız oldu mu?

Yılmaz Morgül: Yıllardır süren bir tane var zaten.

Açıkladınız mı daha önce?

Yılmaz Morgül: Yok, hayır.

Şu an açıklamak ister misiniz?

Yılmaz Morgül: Kendisi de bir sanatçı o yüzden açıklayamam.

Uzaydan ders verme şansınız olsaydı, dünyadaki öğrencilerinize ne söylerdiniz?

Yılmaz Morgül: Terbiyeli olunuz.

Bülent Ersoy mu, Zeki Müren mi, Müzeyyen Senar mı?

Yılmaz Morgül: Bu üç isimden hocaların hocası Müzeyyen Senar tabii ki. O ekolü örnek alarak rahmetli Zeki Müren de yolunda ilerlemiştir. Diğer ismi telaffuz etmek istemiyorum ama o isim de aynı ekolden etkilenip yetişmiş ve yolunu bulmuştur. Ben Zeki Müren’in yolundan ilerliyorum.

Bülent Ersoy ile aranız bozuk mu?

Yılmaz Morgül: O kişi hakkında konuşmak istemiyorum.

Birçok kadın sanatçının sesini taklit edebiliyorsunuz. İçinizde bir cin mi var?

Yılmaz Morgül: Konservatuarda ses eğitimi aldığımızda kulağımız gelişiyor tabii. Ayrıca hocalarımız erkek sanatçıları değil, kadın sanatçıları dinleyin derlerdi. O yüzden ben de o dönem dinlediklerimi çok benimsemişim.

(23.06.2013 tarihli Posta Karnaval'dan alınmıştır.)

Sıradaki haber yükleniyor...
holder