Bugün

Zafer Bayramımız bugün. Büyük Taarruz’un 100’üncü yıldönümü. Ulusal gurur günlerimizin en özellerinden birindeyiz. O gururu bize, İstiklâl Savaşı destanını yazan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları miras bıraktı. Kanlarıyla, canlarıyla… O şehitlerin, o gazilerin mirası bu vatan bize. Bu ülke ve bu cumhuriyet. Peki biz bu mirasa, onların anısına ne kadar sahip çıkıyor, Mustafa Kemal’in hakkını ne kadar teslim ediyoruz? G Bakın size üç yıl önce bu köşede yer alan “Dün” başlıklı yazımdan bir bölüm aktaracağım şimdi. “Dün 30 Ağustos’tu… Zafer Bayramı. Büyük Taarruz’un 97’nci yıldönümü… Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en özel ‘gurur günleri’nden biri 30 Ağustos… 19 Mayıs gibi, 23 Nisan gibi, 29 Ekim gibi.

(…)

Türk milletinin onurlu bağımsızlık mücadelesinin sembolleri bu tarihler. Ulus olma bilincinin… Var olma mücadelesinin… İşgale, manda yönetimlerine, ulusal onuru zedeleyen her türlü duruma başkaldırının… Muasır medeniyet yani çağdaşlık hedefine inanmanın… İman gücünün, inancın, şehitlik ve gazilik kavramlarının…

(…)

‘Korkma’ diye başlayan İstiklal Marşı’nın; bu toprakların ‘Altında binlerce kefensiz yatan’ tarafından yazıldığı günlerin en unutulmazları.

(…)

Dün, güzel bir tesadüf olarak Cuma gününe denk gelen 30 Ağustos 2019 tarihli ‘Cuma hutbesi’nde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ismi geçmiyordu. Bütünü itibariyle gayet güzel ve etkili bir metin olmasına rağmen, tek bir kez bile Atatürk adının anılmaması büyük bir eksiklik. ‘Vatan Bize Emanettir’ başlıklı hutbede, o vatanı bize kimin emanet ettiğinden de bahsedilse daha iyi olmaz mıydı? Diğer şehit ve gazilerle birlikte, onlara önderlik eden Atatürk’ün ruhuna da ayrı bir dua istense daha güzel olmaz mıydı? Bu arada unutmadan… 3 Mart 1924 tarihinde hilafeti kaldırıp Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kuran da, bildiğiniz gibi Mustafa Kemal Atatürk’tü.”

DÖRDÜNCÜ YIL

Üç yıl önce bu köşede yayınlanan “Dün” başlıklı yazıma, dördüncü yılda “Bugün” diye devam ediyorum. 2019’da 30 Ağustos Cuma’ya denk gelmişti. 2020’de 28 Ağustos, geçen yıl ise 27 Ağustos Cuma’ydı. Ve bu sene, o tarihi zaferin 100’üncü yılında, Cuma namazı 26 Ağustos’ta kılındı. Yani son dört senedir hep Zafer Haftası’nın içinde Cuma günleri.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı hutbe metinlerinde; 2019’da olduğu gibi, 2020, 2021 ve 2022’nin Zafer Haftaları’nda da ‘Mustafa Kemal Atatürk’ün adı anılmadı. Görünen o ki, bu bir tesadüf değil, tercih. Ve ben bu tercihin nedenini ‘dün’ olduğu gibi ‘bugün’ de bir türlü anlayamıyor, çok merak ediyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırası önünde; saygı, minnet, özlem ve dua ile eğiliyorum.