Özsel Tortop Tehlikenin farkında mısınız?
HABERİ PAYLAŞ

Tehlikenin farkında mısınız?

Haberin Devamı

Elif Ayça Seren…

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu genç bir anne…

1,5 yıldır simit satıyor; Şişli Meydanı’nda…

Ne zaman öğrendik bu acı gerçeği?

Geçen hafta Kenan Işık’ın sunduğu “Kim Milyoner Olmak İster” yarışmasına katılınca…

Unutmadan, inşaat teknikeri eşi de geceleri Mecidiyeköy-Pangaltı arasında bisikletiyle termos termos çay satıyormuş…

Kime?

Gece çalışanlara…

Özellikle de taksicilere…

Bu ve benzer hikâyeleri duydukça içim ürperiyor…

Üniversite sınavına hazırlanırken yaşadığım stres geliyor birden aklıma…

Ne sıkıcı günlerdi…

Karnıma sebepsiz ağrılar giriyordu…

“Ya kazanamazsam” sorusu beynimi kemirip duruyordu…

Uyumamak, daha fazla test sorusu çözmek için neredeyse sürahi dolusu Türk kahvesi içip taşikardi tehlikesi bile atlatmıştım…

Hatırlıyorum da; o güne dek yüzümde minicik bir sivilce bile çıkmamıştı…

Sınava girerken de bir şey yoktu…

Üç buçuk saatlik sınavdan çıktığımda bir acı vardı burnum ile dudağım arasında…

Fındık büyüklüğünde, patladı patlayacak, içi yemyeşil iltihap dolu bir sivilce…

Ne zaman çıkmıştı da, birkaç saat içinde o kadar büyümüştü hayret etmiştim…

Aklıma geldikçe hala tuhaf oluyorum…

Sanırım yaşıtız Elif Ayça Seren ile…

Kim bilir, o da aynı günlerde ne stresler yaşamıştı benim gibi…

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin kazandığında nasıl da havalara uçmuştu…

O günlerde biri, ileride şehrin göbeğinde simit satacağını söylese güler geçerdi herhalde…

Elif Ayça Seren ve eşi yalnız değil aslında…

Hatta şanslı bile sayılırlar!

En azından ikisi de kendi işlerinin patronu…

Zira Ataköy’de yaşayan ailemin oturduğu apartmanın kapıcısı Hayrettin Ağabey ve benim evime haftada bir gün temizliğe gelen Sema da üniversite mezunu!

Nasıl da mahcup, nasıl da boynu eğik geliyor her salı sabahı evime…

Ben evden çıkana kadar kedim Amelie’yi seviyor sözde, oyalanıyor…

Akşam eve geldiğimde bir bakıyorum her yer pırıl pırıl…

Bu işte bir gariplik var ama çözemiyorum…

Üniversite mezunları ya işsiz geziyor, ya temizlik yapıyor, ya simit satıyor, ya çay…

O zaman neden her gün yeni yeni üniversiteler açılıyor?

Geçenlerde yeni açılan birkaç yeni üniversitenin ilanını gördüm sokak panolarında…

“Hoppalaaa” dedim kendi kendime…

Neredeyse her mahalleye bir üniversite açılacak!

Ve işte o üniversitelerden biri…

Nişantaşı Üniversitesi…

İş bulamayan öğrencilerine hem iş arıyor, hem işsizlik maaşı ödüyormuş…

Onlar da tehlikenin farkında ki, bu vaatle arıyor öğrencilerini…

Merak etmeyin, işsiz kalmaz mezunlarınız…

Temizlik yapar, simit satar, çay satar yine de işsiz kalmaz!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder